Not: Selaaaam^^
Tek ajummam'dan tek bölümlük bir istek aldım ve sonunda paylaşıyoorum ♡
Umarım beğenirsiniz. Tek solukta okunamayacak kadar uzun oldu o yüden kendi içinde 3 parta böldüm kkk
İyi okumalar^^PART 1 : Günümüz ~
Şekeri hayatından çıkarmak isteyen birinin hissettiği eksikliğe benzetiyorum içimdekini. Onu düşünmemekte kararlıyım fakat o olmazsa yaşayamazmışım gibi hissediyorum. Tek fark o şeyin ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Tuhaf bir boşluk gibi düşüncelerimin arasında gizleniyor. Bazen onu düşünürken öyle bir dalıyorum ki, endişe hücrelerime sinmeye başlıyor ve kısık, tiz bir ses yankılanıyor içimde ve her defasında aynı tonlamayla aynı kelimeyi söylüyor; hatırlama.
Çabalasamda bir işe yaramadığı için hatırlamadığım şeyleri sorgulamayı bıraktım artık.
Düne kadar vücudumda giderek azalan siyah korkutucu dövme,
Düşüncelerimde gizlenen o şey,
Neden, haftada iki gece paten sevdaları yüzünden zorla sürüklendiğim parka gitmekten biranda vazgeçtikleri...
Ve on yılı aşkındır tanıdığım üyelerin bana karşı olan tuhaflıkları..
Hala cevapları merak etsemde her defasında sorularım cevapsız kaldığından dolayı sormayı bıraktım. Fakat asla pes etmeye niyetim yok.Kızarmış son ekmeğide diğerlerinin yanına koyduğumda derin bir nefes aldım. Mutfağa yayılan koku anneme olan özlemimi yüzüme vurmuştu.
Çocukluğumun en heyecanlı yanıydı annem. Her gün onu izlemenin, onu dinlemenin ve onunla uyumanın tadını çıkarır ve bunun bana özel lütfedilmiş bir şey olduğunu düşünürdüm. Sonradan öğrendimki annemin bu kadar huzurlu oluşunun nedeni sevgiden oluşmasıymış.
Aslında sevgi, herkesin içinde gizlenen ve keşfedilmeyi bekleyen bir huzur parçasıymış. Ve en iyi anneler severmiş. Aylardır annemin yüzünü ancak telefondan görebildiğim için üzgündüm fakat sokağa çıkma yasağımın bittiği bugün, ona sarılacağım an için fazlasıyla heyecanlıyım.
Elimdeki kızarmış ekmekleri masaya bıraktığımda dış kapının kilidinin açıldığını duydum ve sırıtarak mutfağa geri döndüm. On yıl önce bu garip insanlarla birlikte çıkış yaptığımda hayallerim tam olarak yerine oturmamıştı. Başlarda onlara karşı bir anti-sempati beslesemde, tuhaflıklarıma alışmaları zaman alsada, onlar bana karşılık beklemeden sevgilerini sunmuş en sevilesi insanlardı. Onlara değil haftada bir gün, bir ömür her gün kahvaltı hazırlayabilirdim. Ayrıca onların hayatımda özel bir yere sahip olmalarının bir diğer nedeni ise kendi içimde kaybettiğim hayallerimi bulmama yardım etmeleriydi.
''Günaydın!''
Leeteuk, masanın yanından geçerken yürüttüğü ekmekle yanıma geldiğinde hızlı bir hareketle ekmeği parmaklarının arasından çekip aldım ve arkamı döndüğümde keyifle yemeye koyuldum.
"Tünaydın diyecetin sanırım hyung, öğlen oldu."
''Bugün neşen yerinde hı?''
Gülümseyen yüzü tekrar görüş açıma girdiğinde ona bakarak başımı olumlu bir şekilde salladım.
Bugün ev hapsimin bittiği gündü, elbette neşem yerinde olacaktı.
''İçimden bir ses.. ''
''İçindeki ses haklı hyung.''
Leeteuk anlayışla gülümsediğinde şimdilerde lafa çoktan karışmış olması gereken Heechul'e döndüm. Masaya oturmuş, başını elindeki telefona gömmüştü. Keyifsiz göründüğü için biraz endişelensemde birazdan kendine geleceğini düşünerek önemsemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI KALAN
Fanfiction"Beni hatırlamadığın her an seni düşüneceğim, söz veriyorum." ** "Hayatı boyunca sürekli karşılıksız aşık olan bay Kim Ryeowook, bu sefer aşk platonik kelimesinden oldukça uzaktı değil mi? İlk olmak, ilkin olmak güzeldi."