Merhaba arkadaşlar sizin karşınızda tadı damağınızda kalacak bir bölümle karşınızdayım ve bu konuda özür dilerim -yazar korkutucu ve şeytani bir kahkaha atar-. Biliyorum söz verdiğimden daha uzun bir süre geçti ancak bu süreçte inanın bana zor şeyler yaşadık. Sizi eserimizle baş başa bırakmadan önce söylemek istediğim son şey düşüncelerinizin ne kadar değerli olduğu. Sizin düşünceleriniz bizim için çok çok çok... (yazar sıkıcı derecede çok tekrar eder çok kelimesini) değerli. Lütfen görüşlerinizi belirtiniz. İyi okumalar.
Medya: Maria
Çevremdeki alevler Bruce'u adeta tutsak etmişti. Fakat o bu durumdan rahatsız olmuş görünmüyordu, aksine kahkaha atıyordu.
Fena değildi, çaylak. Ama bu daha başlangıç. Bir daha denemek ister misin?
Cevabımı beklemeden art arda karanlık, ama yer yer parlayan siyah alev toplarını fırlatmaya başladı. Atışları rastgeleydi, bana denk gelip gelmemesini umursamıyor gibiydi.
Aklından neler geçtiğini merak ediyordum. Aslında bunun pek de bir önemi yoktu. Her nasılsa birkaç dakika içinde Chimera onu bir daha asla düşünemeyecek hale getirecekti.
Toplardan biri alev çizgilerime çarpmasına rağmen durmayınca sola takla atarak son anda kurtuldum. Kısa bir süre için arkama baktığımda düello odasının mermer yüzeyinin neredeyse parçalanmış olduğunu gördüm. Basit bir enerji topunun bunu yapmış olabileceğine inanmak istemiyordum. O bana isabet etseydi...
Bruce'u hafife almamam gerekiyordu.
O da bizi hafife almamalı Noah, diye tısladı yılan. Gözlerinin üstündeki iki dikey kızıl çizgi öfkelendiğini gösteriyordu.
Aslan ise bir pençesini ileri alarak kükredi, Kainatın varlığından beri hüküm süren Chimera, şımarık bir velete karşı koyamayacak mı?
Saldırı zamanı. diyerek onlara katılan keçi sabırsızlanarak toynaklarını yere vuruyor ve sadece benim duyabileceğim bir savaş ritmi tutuyordu.
Hepsi bir anda başlarını aynı hizaya getirerek alev saçmaya başladı ve bitişik üç şeritten oluşan bir sarmal Bruce'un tam kalbine doğru hızla ilerledi.
Bruce elini kaldırdı ve oluşturduğu siyah girdap bütün alevleri soğurdu.
Güçlü, güçlü, güçlü diye hep bir ağızdan bağırmaya başladı Chimera. Sonra durdu ve ekledi, yeterince değil.
Ardından aslan kükredi ve mermerler sanki kanamış gibi bir kızıllığa büründü. Ayaklarımın altındaki kısım ise kor haline gelmiş ışık saçıyordu.
Bruce Biraz sıcak mı oldu? diyerek tişörtünü çıkardı ve bir kenara fırlattı. Tişört anında alev alırken izleme odasındaki Claudia'ya döndü ve ona gülümsedi.
Bu bende yeni bir öfke dalgasına yol açarken Bruce bir ışın gönderdi. Kaçmak için sadece yana çekilmemin yeterli olacağını sanarken ışın ikiye ayrıldı ve genişleyerek çevremi sardı. Artık bir karanlık enerji küresinin içindeydim. Giderek yerden yükseldiğimi hissediyordum ve küre daralıyordu. Halsiz hissediyordum.
Gücümüzü emiyor. dedi yılan. Sonra sivri dişlerini kürenin yüzeyine saplayarak onu dağıtmaya çalıştı. Aslan pençeleriyle keçi ise boynuzlarıyla ona yardım ediyodu. Ve başardılar. Küre dağıldı. Düşüşümü yavaşlatmak için bir dizimi kırdım ve çaprazdaki elimle yerden destek aldım.
Fakat Bruce'un saldırısı burada bitmemişti. Bir anda her yerden siyah alevler ortaya çıktı ve yükselerek tüm düello odasını sardı. İkimizin alevlerinin karşılaştığı yerde görsel bir ziyafet oluşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chimera'nın Laneti
AventuraYirmi bir yaşında babasının ve annesinin baskısından kurtulmak için ufak bir kasabaya kaçmış olan Noah hayatını o gün hayatını değiştirecek kişi ile karşılaşacağından habersizdir. Her zamanki gibi hazırlanır ve işine gider ancak 'Lanet' onun soyunu...
