5.Bölüm TİK_TAK

1K 1 1
                                    

ADI YOK

5.Bölüm

TİK_TAK

----------

"Seni bir yerlerden tanıdığıma emindim ama aptal gibi görünmemek için söylemesem daha iyi olur diye düşünmüştüm" dedi kız içten gelen bir gülüşle."Gözlerin hiç değişmemiş, sanırım son ana kadar tek değişmeyen şey gözler oluyor insanda". Adam elinde ki şişeden bir yudum daha su aldıktan sonra ona anlayışla dolu bir bakış attı. Kıza göre bu bakış "Evet biliyorum" bakışıydı "gözlerim çok güzel ve bunu bana bir şekilde ima eden milyonuncu kızsın yalnızca". Kendini bu adamın karşında hem mükemmel hem de eksik hissediyordu. Aslında adamın davranışları ölçülü ve samimiydi. Belki de adamın hatasızlığı ona bu gerçek üstü duygusunu yaşatıyordu.

"Aslında sana şunu söylemem gerek" diye söze başladı elinde ki su şişesini elinde kıvrak hareketlerle döndürmeye başlayan adam "Ben bir kaza geçirdim… ve uzun süre komada kaldım, uyandığımda bazı şeyler aklımdan uçup gitmişti". Genç adam karşısında ki kadına biraz düşünme şansı vermek için durakladı. Kavramasını bekliyordu yalnızca. Kadın karşısında sessiz kalmayı ve ona şaşkın ve üzgün gözlerle bakmayı tercih etti.

"Üç sene evvel, böyle yağmurlu bir günde buraya ailemi ziyarete gelirken oldu. Şu an sağlamım ama geçmişi hatırlamaya çalışmak bana hala kalın, isli bir camdan bakmak gibi bir duygu veriyor ". Konuşmasını küçük bir gülücükle bitirdi, aynı zamanda olan oldu yapacak bir şey yok dermiş gibi omuzlarını hafifçe salladı.

Kadın ilk başta ne söyleyeceğini bilemezmiş gibi boş bakışlarla adamın gözlerine baktı. O, derinliklerinde bir ömür geçirilebilecek, gri-yeşil gözlere. Ne kadar da zeki bakışları olduğuydu ardından gelen ilk düşüncesi, nasıl hafızasını kaybedecek veya gölgelendirecek (evet bu daha doğru bir deyişti) bir travma, aklına hiç zarar vermezdi veya gördüğü kadarıyla ( ki daha fazlasını görmeyi can-ı gönülden istiyordu) vücudunda hiçbir ibare bırakmazdı.

Yağmur trenin o delirtici sesinin arasında camları aynı ritimle dövmeye devam ediyordu. İçerisi soğuktu, ama içini ısıtan bir şeyler vardı kızın, uzun süreden beri ilk defa oluyordu bu. Kanı damarlarından trenin ve yağmurun ritmine uygun bir şekilde akıp(çağlayıp) gidiyordu. Döngü diye düşündü o anda kız dönüyordu kanı vücudunda her şeyin döndüğü gibi.

Zamanın tik-takları akıp giderken bir çok şeyden bahsettiler. Kız arkadaşlarıyla kaldığı evden uzun uzun, okuduğu bölümden daha da uzun bahsetti. Felsefe bölümü 2. sınıfa gidiyordu, ileride ne yapacağına karar verememiş diğer gençler gibiydi ve bölüm tercihi konusunda endişelerinden bahsetti. Esasında felsefeyi sevmiyor sayılmazdı, ama gelişmeye açık bir bilim olarak görmemeye başlamıştı daha üniversitenin birinci sınıfında ilk derslere girmeye başladıktan ve hocalarıyla birkaç konuşma yaptıktan sonra. Ona göre insanın özünü anlamaktı felsefe ama o kadar çok birbirinin aynı kuram vardı ki, aslında insanın kendisini anlamasına mı yoksa sadece daha çok kafasının karışmasına mı neden olmuştu pek bilmiyordu. İkinci şık biraz daha mantıklı görünmüştü gözüne. Ne de olsa mantık onun işiydi değil mi ya?

Anlamlandıramadığı bir biçimde, söylediği her söz ağırlıksız gibi geliyordu ona. Sanki ben merkezci lakırdılarını ilk defa gerçekten lakırdı olarak görmeye başlamıştı. Hayat bir tekerlekti ve kızın alışık olduğu kendi döngü ivmesi dengesizleşmeye başlamıştı.

Zamanın tik-takları ağır ağır ama kendinden emin adımlarla ilerliyorlardı, onlar için planlanmış olan özel geleceğe doğru.

Arada bir saçlarıyla oynuyordu kız, genç adamın kısa yorumlarını dinlerken. Savunmasız görünmek istiyordu adamın karşısında, küçük şirin bir kedi gibi. Ama bu adamın karşısında kendine hiçbir konuda güvenemediği gibi etkileyiciliği konusunda da  her hangi bir emin düşüncesi yoktu. "Ama olsun" diye düşündü adamın dudaklarına, -çıkan kelimeleri sanki görebiliyormuş gibi-, ilgiyle bakarken, "Elimden gelen bu dostum, gerisi sana kalmış".

Güneş parıl parıldı onun için dışarıda ki kasvetli, artık sulu sepkene dönüştüğü fark edilen, yağmura rağmen.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26, 2011 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ADI YOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin