Bölüm kapağı→Derin Akcan
Evet, ben kimdim? Derin Akcan sadece dünya güzeli annem ve yakışıklı babamın bana verdiği isimdi. Ama asıl ben, duygularım, fobilerim, hobilerim.. Hakkımda hiç birşey bilmiyordum. Ama tek bildiğim saf ve fazla vefâlı olmamdı. Otobüsteki adamın söyledikleri, aradan 1 buçuk hafta geçmesine rağmen hala aklımı kurcalıyordu. Sanki o tatlılıkla daha çok karşılaşacak gibiydik. Sanki.. Sanki yeni bir serüven başlıyordu. Annemler babaanneme gidecek orada kalacaklardı. Ben gitmek istemedim çünkü orada hem sıkılıyor, hem de uykusuz kalıyordum. Tabii kilo da alıyordum. Saat 12:00 civarında uykum gelmeye başladığı için yatağıma uzandım. Tam uykuya dalacakken bir anda çok şiddetli bir ses duydum. Sanki şey gibiydi.. Imm kapıya sertçe bir vuruş. Ama kim olabilirdi ki annemlerde anahtar vardı. Ki onlar zaten bu saatte dönmezdi. Kalkıp kapıya doğru ilerlediğimde delikten baktım fakat görünürde kimse yoktu. Kapıyı açtım ve yine hiç kimseyi göremedim. Tam mahalle çocuklarına söverken bir kez daha aynı sesle yerimden sıçradım. Ses odamın camından geliyordu. Perdeyi açtığımda zar zor tutunan otobüsteki "paçoz"u gördüm. O an ki korkuyla- düşmesi korkusuyla- hemen camı açıp içeri aldım. Kabul etmek gerekirse ağırdı. İçeri girdiğinde nefes nefeseydi. Ben tabi sakinleşmesini beklemeden bağırdım;"ne işin var lan yine burada?!". Yaklaşık 3-4 dakika boyunca yüzüme baktı. Kondüsyonunu düzeltmeye çalışıyor gibiydi. Ama ben buna izin vermeden soru havuzuna sokmuş boğuyordum ki en sonunda patladı;"kapa çeneni ve beni dinle! Eğer adam akıllı durursan söz herşeyi anlatacağım." Ne?! Neyden bahsediyordu ki? Anlatacağı ne olabilirdi? Bunun gibi sorular aklımda halay çekerken susmayı seçtim çünkü bahsettiği şeyler herneyse işime yarar gibi gözüküyordu. Nefesi düzene girdiğinde konuşmaya başladı." peşimde şu senin çizgi filmlerde izlediğin gökkuşağını parçalamak isteyen kötü adamlardan daha kötüleri var ve sorumlusu sensin!" sesi yükselmişti."sırf seni yakalayamadım sırf acıdım diye şuan da seni değil beni öldürmek istiyorlar!" Bu ne demekti şimdi?! "Daha açık konuş yoksa geldiğin yere gönderirim seni!" dedim. O da anlattı;" Baban zengin biri. Fakat nasıl bu hale geldi bilmiyorsun. Geçmişte birilerini basamak olarak kullanmış sonra da onları bir çöp gibi atmış. Şuan da onun mutlu olması özellikle bizim patronun yani Mehmet abinin hiç hoşuna gitmiyordu. Bana senin ismini, yerini söylediler. Seni kaçırıp babana acı çektirecektik. Amaç buydu daha doğrusu Mehmet abinin amacı buydu. Ben emir kuluydum. Fakat o gün fenalaştın ve seni kaçıramadım. Mehmet abi artık seni değil beni istiyor çünkü onun için insanlara sadece 1 hak verilir. Ve ben senin saçma salak ergence zayıflama çaban yüzünden yapamadım. Adamlar peşimde ne yapmam gerekiyor şimdi sen söyle geri kafalı güzellik?" bana böyle seslenmesi çok hoşuma gitmişti fakat hissettirmedim. Haklı mıydı? Cidden babam öyle birşey yapmış olabilir miydi? Tam bunları konuşurken bir anda kapı çalındı sertçe ve bizim "paçoz" hemen gidip kapı deliğinden baktı. Endişeyle bana döndü ve "buradan çıkmalıyız." dedi. Ben "hayır seninle hiç bir yere gelmem!" dedim. O da" senin kararın öldürülecek olan sensin." dedi. Ve pencereye doğru yöneldi. Garip bir şekilde samimi gelmişti. Ve şu durumda beni koruyacak pek bir olanak yoktu. Peşinden gittim ama pencereden inemezdim. Paçoz beyimiz bana hiç sormadan kucağına alıp aşağı inmeme yardım etti. Zaten evimiz iki katlıydı. Koştuk, koştuk.. Sonunda izimizi kaybettirdik ve derin bir oh çektik. Tabi benim uyku alarmım çalmaya başlamıştı. Çok yorgundum ve artık adım atacak halim yoktu. Köşede yıkık bir ev gördük ve içini kontrol edince bir güzel kurulduk. Belli ki geceyi burada geçirecektik. Tam uykuya dalacakken bir anda annemler aklıma geldi.Hemen paçoza döndüm. Ve "annemlere birşey yaparlar mı?" dedim. Paçoz sakin ve rahat bir tavır takınarak" tabiki yaparlar sonuçta Mehmet abiyi üzen baban." dedi. Eve dönmeye çalıştım. Fakat yürüyecek halim olmadığından bayıldım. Ama sahiden ne olacaktı annemlere? Ben onlarsız yaşayamazdım ki! Ne olacaktı? Evet, ben kötü bir temel üzerine kurulmuş bir çocuktum. İşte ben buydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanusun Alevleri
Mistério / Suspense"Okyanusun içinde alev alev boğulan kız." işte o kız bendim. Dışım okyanus gibi rahat huzur vericiyken içim alev alev yanıyordu. Alev alev boğuluyorum dedim çünkü okyanusun içinde alev alev yanamazsın okyanusun seni söndürür. Benim durumum farklı, b...