Bugün hep yanında olmak istediğim kişinin yanıındaydım. Ömer odama geldi.
"Defne hadi gidiyoruz" dedi
"Nereye?"
"Bir arkadaşımın şirketine."
"Ben gelmesem."
"Ama sensiz gitmek istemem.Hem yanımda bana eşlik etmesi gereken biri olması gerek.Ben de senin olmanı istiyorum."Yanaklarım kızarmıştı.
"Ta-tamam"dedim.Kekeleyerek.
"O zaman hazırlanmaya başla ben seni kapıda bekliyorum."
"Hazırım zaten şey, çantamı alayım."
Masanın üstünden çantamı aldım ve Ömer ile el ele çıktık. Arabaya bindik. Şükrü Abi arabayı sürmeye başladı. Bir süre sonra
(20dk) koca bir binanın önünde durduk. Arabadan inip şirkete girdik. Ömer;
"Defne bu benim arkadaşımın şirketi buradan yeni bir ayakkabı kalıbı almaya geldik."
"Tamam "
Sonra içeri girdik.Bu Fikret Galo'nun şirketi.Ayy!İnanılır gibi değil.Ömer'im Fikret Galo ile görüşmek istediğimizi söyledi.Fikret geldi Ömer'in boynuna sarildi
"Ömerciğim ne kadar özlemişim."
"Ben de Fikret ben de"
Ne yani Fikret bu muydu?Fikret erkek değil miydi yaa?Ve Ömerciğim neydi ?Yolarım ben bu kızı.En sonunda öksürdüm.Fikret
"Ömer bu kız kim?"
Ben:
"B-ben..."
Ömer:
"Defne benim asistanım dedi bana bakarak. "
Ama nasıl olur oyun mu oynuyordu benimle?!En sonun da Fikret denilen o pis kadın bizi odasına aldı.
"Ömerciğim ne içersin?Dur! Herzamankinden sade türk kahvesi."Dedi.Ve göz kırptı.Bir sinir oldum bir sinir oldum.Sonra telefonu kaldırdı birini aradı iki tane herzamankinden dedi.Tam o sırada Ömer
"Defne' ye sormadın ne içersin Defne?"
"Sade türk kahvesi"
Fikret
"Ben ve Ömer hep sade içeriz sen?Yoksa biz sade içiceğiz diye mi?
"Ben hep sade içerim Ömer Bey de bilir."
Tam o sırada kahveyi getiren kişi Fikret'e
"Fikret Hanım bu kahveyi kim içecek siz niye birşey istemesiniz?"
"Bu kahveyi ben içiceğim.Sana mı kaldı?"
"Hayır efendim ne münasebet! Sadece siz hep bol şekerli içersiniz dedi."
Fikret'in surat beş karıştıÖmer.
"Biz ayakkabıları alıp gidelim"
" Otursaydınız yemeğe çıkardık"
Yok dedik ve ayakkabıyı alıp arabaya bindik.Arabada sessizlik içindeydik.Takii Ömer bu sessizliği bozarak.
"Birşey mi oldu Defne?"
"Hayır y-yok birşey"
"Canın sıkkın gibi görünüyor yoksa Fikret'in iş yerinde Defne asistanım dediğim için mi?"
"Hayır ne münasebet ben zaten sizin asistanınızım."
"Hayır Defne (sessizlik ,kulağıma eğildi)ve seni seviyorum dedi."
"Peki niye Fikret'e asistanım diye tanıttın"dedim biraz sinirlenerek.
"Sinirlenince ne kadar güzel olurmuş benim sevgilim.Fikret onunla iş görüşmeye gelenlerin sevgili olmasına karşı"dedi ve öptü.
"Ama sana öyle bir bakışı,sarılışı,seni kıskanması,beni yok görmesi sinirimi bozdu."
" ohooo!Ne kadar da çok kıskanırmış beni , benim dünyalar güzeli sevgilim. Onu boşver Fikret beni unutamamış ama onu bir daha görmeğeceğiz."
Bir süre sonra şık bir restorana geldik.
"Ö-Ömer ben eve gitseydim."
"H-a-y-ı-r!Ben seninle baş başa olmak istiyorum sen kaçıyorsun.Hadi içeri girelim."
"Tamam"
Bir masaya oturduk.Mumlar, güller ne ararsan var.
"Ömer seninle konuşmak istiyorum"
"Tamam seni dinliyorum"
"Bu cafede beni öpmen ,yengenlerle kız arkadaşım demen,Fikret'e asistanım demen beni gerçekten seviyor musun?Yoksa benile oyun mu oynuyorsum? Kafamı karıştırıyorsun"Dedim ağlamaklı bir sesle gözlerim dolmuştu.
"Defne ben seni çok çok seviyorum.Fikret'i anlattım gerisi seni sevdiğimin belirtisi.Sen de benim kafamı karıştırıyorsun, artık beni sevip sevmediğini söyle.Tamam seni en başta oyun için tutmuştum..."
"Ne nasıl oyun için tuttun? Benimle oyun mu oynadın? Aşkın yalan mıydı?
Ayağa kalktım Ömer'in konuşmasına izin vermiyordum. ağlayarak son kez ona baktım ve mekanı terk ettim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Acıdır
РазноеBu kitap size aşkın nasıl bir şey olduğunu anlatırken bazen güldürüp bazen de ağlatıcaktır.Hayatın gerçekleri ile yüzleşen Defne'nin başına ne gelecek