Berfin beni satmıştı. Büşra yoktu. Dolayısıyla yanım boştu. Sınıftaki tek boş yerdi. Bir çocuk geldi yanıma oturdu. Esmer uzun boyluydu. Konuşmaya başladık.
- Hangi okuldan geldin ?
+ Mustafa Kemal İ. Ö. O
- Adın ?
+ Enes seninki ?
- Umut
Güldüğünü görmüştüm. Uzun bir aradan sonra benimle konuşan bir erkeğin güldüğünü görmüştüm. Sevinmiştim bir yandan. Sınıfımız hayvanat bahçesine benziyordu açıkçası. Anıran möğüren hepsini bu sınıfa toplamışlardı sanki. Komik bir sınıfa düşmüştüm. Kambur yürüyen aha ıhı diye gülen salaklar bir aradaydık işte. okul yakışıklı erkek kaynıyordu. okula ayak uydurmama yardımcı olduklarını es geçmeyelim :) Okula girdiğimde cennete düştüm zannettim. İçimden kendi kendime
" Kızım milli piyangodan para çıksa daha az sevinirdin her halde. Basketbol takımının kaptanını da tavlarsan oh mis."
Orta boylu bir sorunum vardı basketbol takımının kaptanı 11. sınıftı. Aramızda 30 santim boy
farkı vardı bir de . Yeşile kaçan gözleri Kahverengi tonlarında ki saçları buğday tenine çok yakışıyordu. Çağlar basketçiler içinde en yakışıklı olanıydı sanırım.
Çağlarla konuşuyorduk. Ondan hoşlandığımı biliyordu. Ama kendinden büyüklerle çıkıyormuş salak. O an kendime
" Esmerim, boyum çok kısa değil, basketbol oynuyorum, fiziğim düzgün bir erkek daha ne ister ki" dedim.
Erkeklerin ne istediğini bilmeyen bir yaratık olduğunu unutmuştum tabi ben. Ama Çağlar çok sakindi. Biraz umursamazlığıda vardı. Ben mesaj atmazsam kendide atmazdı resmi olarak öküzdü .
Diğerlerinden pekte bir farkı yoktu. Okulun ortamına baya alışmıştım. Yeni denizlere yelken açmıştım bile. Dersleri ve aşkı bir arada götürmek zor ben bu yıl askı seçmişim gibi görünüyordu.
Okuluma hocalara derslere insanlara arkadaşlara alısmak sandığımdan.daha kolaydı benim için.
