Çağlarla konuşmuyorduk. Aşk hayatım yeterince kötüydü. Buda yetmezmiş gibi birde arkadaşım yoktu. En yakın arkadaşımla okullarımız ayrıydı ve yanlızlığın dibine vurmuştum. Telefonuna mesaj gelmiyordu. Avea bile değerli müşterimiz demiyordu artık. Yatağımın üstündeki kocaman ayıcık küçülmüştü sanki.
Kendimi çikolatalara vurdum. Koliyle alınan tüm çikolataları yemiştim camış gibi .
Yiyipte kilo almayan tek insan bendim herhalde. Kuşum bile beni ısırmaya başlamıştı. Ailemdeki sorunlar cabası. Her gün cam kırılırdı bizim evde ve ben sadece kulaklarımı kapatırdım. Aylinle konuşuyordum bir gün
" neden böyle" dedim derin bir iç çerek.
" anlamadım" dedi.
" yaşıyoruz ama ölüden farkımız yok "
" Haklısın hayatım okul kurs ve ev arasında " dedi Aylin.
" ondan bahsetmiyorum. Kendimden büyük birine aşık oluyorum ama küçüğüm diye karşılık almaya hakkım yok. Çok saçma " dedim kaşlarımı çatarak.
" Haklısın Umut. Hayatimız zor. Düzen lazım. Düzeni tutturmam lazım. Savcı olmak isteyen bir kız için aşk fazla bence. Savcı olacağından eminim ama unut şu kaptanı " dedi.
Kaptan dediklerinde bile içim titriyordu. Gözüm dalıyordu sebepsiz aklım gidiyordu ona. Fakat ben Ayline : " Bencede unutmalıyım :) " dedim . Güzel rol yapardım. Gülerken kimse gülüşlerimin sahte olduğunu anlayamazdı ve kaptanı unutmak elimdeydi sadece deneyebilirdim.
