Bölüm 5

69 4 0
                                    

Jackson

Lydia'yla kapıdan çıktık. Dizlerimin üzerine düştüm ve ellerimi saçlarımın arasına geçirdim. Gözlerim yanıyordu. Ben kardeşimi,dostumu vurmuştum! Belkide ölecekti. Bu düşünceler aklımdan geçerken Lydia üzgün bir ifade ile bana bakıyordu.

"Bu olanların hepsi benim suçum, ben özür dilerim. Jackson böyle olmasını istemezdim." dedi ağlamaya başlayarak. Onun ağlamasına dayanamazdım. Kalktım ve ona sıkıca sarıldım. Scott! Onun ölmesine izin veremezdim. Onu öylece bırakamazdım. Hemen kapıyı açıp içeriye daldım. Tex kafasını kaldırıp bana nefretle baktı. Sadece Scott'ı değil Tex'i de kaybetmiştim.

Scott kendinde değildi. Kan kaybediyordu. Ona bunu yaptığım için kendimden iğreniyorum! Scott'ın yanına gittim ve onu kucağıma aldım. Tex' te arkamdan geliyordu. İzin vermeyecektim ölmesine izin vermeyecektim! Arabanın arka koltuğuna Tex bindi ve Scott'ı kucağına yatırdım. Lydia öne bende şoför koltuğuna bindikten sonra. Arabayı çalıştırdım ve son gaz ilerlemeye başladık. Normalde yol 1.30 saat civarı iken 1 saatte hastaneye varmıştık. Hemen Scott'ı acile aldılar ve ardından ameliyathaneye.

Ben ve Lydia ameliyathanenin önündeydik. Tex neredeydi hiçbir fikrim yoktu. Ameliyathanenin kapısındayken polisler geldi. Siktir. Bunu hiç düşünmemiştim. Ne diyecektim, ne diyecektik? Onu vurduğumu söyleyemezdim. Polisler henüz yanımıza gelmemişken telefonum cebimde titredi. Telefonu çıkarıp baktım.

"Scott silahı temizlerken patladı hangi elindeydi, hangi eliyle siliyordu diye sorarsa da sol elindeydi sağ eliyle siliyordu diye söyle,söylersiniz- Tex"

Polisler gelince Tex'in dediği gibi her şeyi anlattım. Lydia' da anlattıklarımı doğruladı. Hiç kekelememiş ve çok fazla düşünerek cevap vermediğimiz için ikna olmuş gibiydiler. Sordukları sorulara aldıkları cevaptan sonra fazla beklemeden gittiler.

1-2 dakika sonra Tex'te ameliyathanenin önüne gelip beklemeye başladı. Endişeliydi,üzgündü o da Scott gibi hayal kırıklıklarıyla doluydu.

************

5-6 saat sonra ameliyathanenin kapısı açıldı ve doktor dışarıya çıktı. Tex hemen sırtını dayamış olduğu duvardan doğruldu ve doktorun yanına koştu.

"Ameliyat iyi geçti değil mi? O iyi. Ölmedi yani" dedi Tex. Belliydi ölmesinden çok korkuyordu.

"Biz. Biz elimizden geleni yaptık fakat o... Malesef." dedi ve gitti doktor. Ölmüş müydü? B-bu olamazdı. Kardeşimin dostumun katili miydim? Tex birden yakalarıma yapıştı.

"Hepsi senin yüzünden hepsi!" dedi ve bir yumruk geçirdi yüzüme. Kam tası ağzıma dolarken acıyla yüzümü ekşittim ama karşılık vermedim, hak etmiştim. Karnıma bir yumruk geçirdiğinde acıyla yere yığıldım. Ard arda tekmeler atıyordu. Kendimi savunmuyordum ya da onu ittirmiyordum. Bunu hak etmiştim. Beni bıraktı ve onu tutmaya çalışan Lydia'yı duvara doğru sertçe itti. Ona bunu hangi hakla yapardı! Ayağa kalkmaya çalıştım.

"Sen. Seni pis yılan! Hepsi senin yüzünden!" dedi Tex. Lydia'nın üzerine doğru yürüyordu.

"Scott ölmeden önce bana yarım kalan işini tamamlamamı söylemişti. Şimdi o işi tamamlıycam" dedi ve güldü. Bu Tex olamazdı. O kadar duygusal hassas bir insan asla birini öldüremez!

"İçin rahat olsun dostum intikamını alıyorum" dedi ve tetiği çekti. Gözlerim istemsizce sıkıca kapanmıştı sanki bu anı kaydetmek istemezcesine. Tüm hastanede yankılanmıştı silah sesi. Yavaşça gözlerimi açtığımda Lydia kanlar içinde yerdeydi. Hayır! Bu... Bu olamazdı. Scott ve ardından da Lydia'yı kaybetmiştim. Doğrulmaya çalışarak Tex'e bağırdım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun! Onu vurdun!" dedim gözlerimden akan yaşları durduramayarak.

"Yaaa.. Sen. Sen ne yaptığını sanıyordun!? Scott'ı vurmak kolaydı senin için!" Bu lafları söylemesiyle olanları hatırlamam bir oldu.

"Şimdi senide vuracağım! Sende olmayacaksın hayatımda! Benim senin gibi bir kardeşim yok!" diye bağırdı. Delirmişti, ne yaptığını bilmiyordu. Silahı bana doğrulttu. Korkuyordum. Ölmekten, acı hissetmekten korkuyordum.

multimedia Tex.

RevengeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin