Bugun ki olanları unutamamıştım bunlar sanki beynime kazınmış ve sürekli tekrarlanıyor gibiydi.Uyuyamamıştım güneşin batmasına bes vey ya on dakika kalmısti o soguk havanin ugultusu yetimhanenin koridorlarını inletiyordu.Yatagın içine oturmak için kendimi toparlamaya çalışırken yine bir titreme nöbeti geçirmiştim. Bu seferki içimden bir şey alıp götürmüşçesine bir sızı vermişti.Ellerim titriyordu.Yataktan kalkarak bir bardak su almistım.Titrek ellerimle bardakdaki suyu icmeye calisiyordum.Yine o ayni ses evet evet o ses kullaklarimda cinliyordu ya da gercekten biri bana sesleniyordu.Kullaklarimi kapattip o sesi duymak istemiyordum.Yatağıma koşarak kendimi atmış korkarak yatagın içinde uyumaya çalışıyordum..
10:30
Dun geceden sonra uyuya kalmistim o korkunc olayi beynimden nasil atip kurtulacagimi dusunup duruyordum. Yemek saati gelmisti herkez yemekhaneye inerken Deniz ve Beril benim gitmedigimi gorunce beni de alip yemek yemeye asagiya indirmislerdi Mudure hanimin da gelmesiyle kahvaltimizi yapmaya baslamistik. Mudure hanim kahvaltisini yapanlarin konferans salonuna gecmesini soylemiski beni bu seferde konferans salonuna goturuyorlardi Deniz ve Beril.
11:00
Konferans salonu dakikalar sonra tika basa dolmustu. Mudure hanim yine o bakislariyla herkezi suzdukten sonra konusmaya baslamisti
" okul cagina gelmis bir cok kizimiz yetimhanemizde bulunmaktadir ve okulunu yarim birakip buraya gelenlerde yarindan tezi yok okula gidecektir okulda bir vukuat yaptiginiz kulagima gelmesin sakin tamammi kizlar!" diye konusmasini yapmis ve son kelimesini vurgulamak icin sesini yukseltmisti. Daha sonra odamiza gectigimzde her odaya (icerisinde defter,kitap, kalem gibi okul arac gerecleri bulunan) bir koli biraktirmisti Mudure hanim. Kolileri heyecan icerisinde acmis ve siyah renge boyanmis dolabimiza yerlestirmistik.
Deniz ve Berilin gittigi bir okul vardi fakat bizim hangi okula gidecegimiz belli degildi.12:00
Yine dış bahçede boş boş gezmemize izin verilmişti.Müdüre hanıma gelen mailde bizim hangi okula gideceğimiz hakkında yazıları olduğunu Beril her nerden öğrendiyse öğrenivermiş ve bizlere bunun haberini vermek için hızlı hızlı koşarak nefes nefese kalmış bir halde bize anlatmaya çalışıyordu.Biz ki Beril'in leb demeden leblebi deme çabasını anlıyorduk hemen.Benim hangi okula gideceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu fakat Deniz '' bizim okula gelme olasılığında var iyi düşün iyi olsun ''diye beni heyecanlandırmıştı...
13.00
Öğle yemeğini yememiz için yemakhaneye inmiştik çok tuhaf ki yemekhaneye her inişimde gözüme kapınının üzerindeki 23728 rakamları çarpıyordu. Bu rakamların ne anlama geldiğine dair hiç bir şey geçmiyordu aklımdan. Sadece yarının olmasını ve yeni bir okula sahip olmanın heyecanı vardı içimde.
Yemeğimi bitirmiş odama çıkmıştım.Beril ve Deniz yemeklerini yemiş odalarına çekilmişlerdi.Ben ne yapacağımı bulamayıp bir tane okuma kitabı alıp okumaya koyulmuştum.Kitaba o kadar dalmışım ki saat beş olmuştu akşam yemeği gelip çatmıştı kitap o kadar sürükleyiciydi ki kitabı yanımdan ayıramıyordum. Ve o kadar şaşkındım ki bu kitabın kapağında 23728 rakamları vardı .Beril benim kolumdan tutmuş '' hadi artık bırak o kitabı o kadar acıktım ki seni bile yiyebirimmm'' diye iştahlı iştahlı bana bakıyordu. Ben ise sırıtarak ona cevap vermiştim. Akşam yemeğinde sebzeli çorba ve bezelye yemeği hiç sevmedğim yemekleri pişirmişlerdi bu akşam aç kaldık diye bir iç geçirmiştim.Ben yemeğe yemek bana bakıyordu.Yemekhanenin dolabında bir şeyler olabileceğini düşünüyordum tabağımı bırakıp dolaba yönelmiştim.Dolap yemek yediğimiz büyük odanın hemen bitişiğinde idi dolabın içerisinde atıştırmalık bir şeyler bulup karnımı doyurmaya başlamıştım ki herkez odalarına çıkmak için ayaklanmıştı ayak sesleri kulağıma çoktan gelmişti koşarak odadan ayrılmış yukarı odama çıkmıştım.Odamız zifiri karanlığa bürünmüştü bu karanlıkta yatağımı bile bulamazdım kapının hemen yanında bulunan odanın aydınlatmasını açıp kapayan düğmeyi arar oldu ellerim. Bir süre duvarda gezeledi parmaklarım ve sonunda bulup açmıştım aydınlatmayı.Yatagıma doğru yürümeye koyuldum. Bir yandan da odanın karanlık olmasından korkar oldum lambayı kapatmadım. Yastığa başımı koyduğumda annem aklıma gelmişti annemi çok özlemiştim...
Babamın onu nasıl öldürdüğü gözümde canlanıvermiş bir anda o korkunç günü hatırlamıştım.Kendimi o kadar zorlamama rağmen aklımdan çıkmıyordu onlar artık yoktu kafayı yememek elde değil tek başımaydım. Bu hayatta tek başımaydım ne yapacağımı bilmiyordum yaşamaya devammı edecektim yoksa onların yanınamı gidecektim?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetimhanedeki Esrarengiz Sesler
Sonstiges'' Yetimhanedeki Esrarengiz Sesler '' adlı kitap ıssız bir şehirde SOUNDS yetimhanesi olarak bilinen bir binada geçmektedir. Yaklaşık 99 yıl önce inşa edilen bu bina, değişik amaçlarla kullanılmış. Bu devasa bina hakkında değişik efsaneler anlatı...