Ben onu ilk gördüğüm andan itibaren hayallerime ortak ederken sevgilisi olduğunu öğrendim ve dakika 1 gol 1 ilk kırılışım gerçekleşti.Ve ben o an bu hikayede parçalara ayrılacağımı anlamıştım.Bile bile sonunu düşünmeden belki mutlu olur düşüncesiyle vazgeçmedim.Vazgeçmeyin aşkınızdan, aşk cesurların işidir korkların değil.
O beni hep sınıf arkadaşı olarak görüyordu okulun ilk haftası baya bir süre öyle gördü zaten.Bu arada hep metroda falan beraber gidiyorduk sınıftan bir kaç kız o ve ben.
Size hiçbir zaman unutamayacağım birşeyi anlatıyım.Herşeyi unuturum ama bunu asla unutmam.Sanki hafıza kaybı yaşasam bile unutamayacakmış gibi.Okulun ilk haftası Perşembeydi galiba.Onunla otobüs durağındaydık ve ben otobüse binecektim ama akbilim bitmişti.Üzerinde mavi bir gömlek vardı.Tabiki ne kadar çok yakıştığından bahsetmeyeceğim siz tahmin edebiliyorsunuzdur:)
Otobüs durağında bana dönüp "Hangi otobüse bineceksin?" diye sordu.Bende "Farketmez hepsi benim gideceğim tarafa gidiyor." dedim.Sonra "Gel bakalım kaç dakikası varmış." dedi.
O önde gidiyor ben arkasındayım otobüs saatlerine bakıyordu.O an ondan aşırı etkilenmiştim çünkü çok ilgili duruyordu.Sonra bir otobüsün önünde durduk.
"Sıra varmış." dedim.O da bana bakıp "Yer bulabilecek misin?" dedi.
"Sorun değil, ayaktada giderim." dedim.Daha sonra otobüse ilk ben bindim o da arkamdan binip akbili bastı ve otobüsten indi.İşte bu size karşı gayet normal gelen bir otobüs durağı macerası ama bende çok büyük bir mutluluk yaşatmıştı.
Evet normal birşey unutulmayacak bir anı değil ama o gün neredeyse ayaklarım yerden kesilmişti ve o yüzden unutamayacağım.
O kadar yakışıklı gelmişti ki gözüme size nasıl bahsetsem;
Mavi böyle kareli gibi bir gömlek.
Saçlar hafif sarımtırak arkaya doğru taranmış.
Ah ah...
Çok sevdim be.
Çok..
Herşeyden öteydi sevgim.Sınıftayken önümde oturuyordu o dersi dinliyordu ben onu izliyordum.
Yan profil duruyordu.O kadar çok bakmışım ki o gün yüz hatlarını ezberlemiştim.Hem ona bakıyor hemde sıraya yüz hatlarını çiziyordum.O günden sonra 7 koskoca ay geçti hala unutmadım, önüme beyaz kağıt koysalar direk çizerim o sevdiğim yüz hatlarını.O benim kafamda çizdiğim resmin kağıda dökülmüş hali gibiydi.
Öyle bir anda karşıma çıktı ki.
Ben okula gitmeden önce dua ediyordum kimse karşıma çıkmasın kimseyi sevmeyeyim diye.
Ama ne oldu?
Deli gibi sevdim, her zerresine aşık oldum.Okulların açılması ardından 3 hafta geçti.Ve sevgilisinden ayrılmıştı.
O gün zaten mutlu olmuştum bir yandan da üzülmüştüm.Üzüntünden berbat görünüyordu çünkü.
Ve ondan hoşlandığımı öğrenmişti.
Yüzüme 1 hafta bakmadı.Öğrendikten sonra bana daha farklı bakmaya başladı.Daha sonra günler geçti gayet normal bana sınıfa arkadaşıymışım gibi davrandı.Her fırsatta sınıftan yakın arkadaşıma kızları anlatıyordu işte o kız şöyle bu kız böyle.Eski sevgilisinden bahsediyordu.Canım daha da çok yanıyordu ve o zaman anladım ki o 'Biz hiçbir zaman kavuşamayacağız...'Bir keresinde kağıda impossible love yazmıştım iki çöp adam çizmiştim.O da o gün yakın arkadaşımın yanında oturuyordu.Onların sırasına koydum, o baktı böyle impossible love dedi.
Onun ağzından duymak ne büyük şeref.
Kağıda sonra saçmasapan birşeyler çizmeye başladı aldım sırasından yırttım ve parçalarını tekrar onların sırasına attım.O puzzle gibi parçaları birleştirmeye başladı, yapamayacağını anlayınca kağıtları alıp top şekline getirdi ve sonra çöpe attı.
İşte bu hikayede benim kalbim o kağıt.
Başta sapasağlamdı.
Sonra onun hareketleriyle, sözleriyle paramparça oldu.
Daha sonra kalbimi onarmaya başladı.
Ve kalbim o kadar çok paramparça olmuştu ki.
Ne yazık ki ne onarabildi, ne de eski haline dönebildi.Kendi elleriyle de gitti kalbimi çöpe attı.
Artık canım yanmıyor, canım yangın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARKSİDE
Non-FictionBu hikayenin sonunda kadın adamın kendisini hiç sevmediğini anladığında nefret etti kendisinden. Ben gece, o gündüz, Kavuşmak imkansız. Hiçbir zaman kavuşamayacağız değil mi? 28.9.15