Multi media: Deniz ve Barış'ın birbirlerini gördüleri haller
Odama dolan alarmın sesiyle kapatamadığım gözlerimi sonuna kadar açtım. Uyku problemi çeken biri olduğum için saatlerce deliksiz uyuyan insanlara imreniyordum. Bugün iki buçuk saat uyuyabilmiştim. Gerçekten de en çok üç-üç buçuk saat uyuyan biri için bugün yeteri kadar uyuduğumu düşünmüyor değilim. Yatağımı genelde uyumak için değilde uzanmak için kullanıyordum ve yatağıma gerçekten de aşıktım. Hatta yatağımın bir ismi bile vardı. Yatağıma yakışıklı diye sesleniyordum. Beşiktaşlı nevresim takımıyla, Beşiktaş logolu yatak başlığımla gerçekten de yakışıklıydı. Yatak başlığının dayalı olduğu duvarda yatağımla uyumlu Beşiktaş'ın futbolcularının resimleri vardı. Odam iki ufak odanın birleşmesi gibi duruyordu. Odamın sol tarafında mini bi oda gibi çıkıntı vardı ve bu çıkıntının tam ortasında tavandan asılı bir kum torbası vardı. Bu çıkıntı siyaha boyanmıştı ama; ben beyaz sprey boyayla üzerine resimler çizip yazılar yazmıştım. Kum torbasının tam karşısında yani odanın sağ tarafında tüm odayı aydınlatan tavandan başlayan geniş bir pencerem vardı. Pencerenin hemen önünde ise büyük bir puf vardı. Bu pufa oturup kitap okumayı çok severdim. Odamın içinde ufak da bir banyom vardı. Genel olarak odamı seviyordum.
Yataktan kalkıp banyoya doğru harekete geçtim. Bugün pazar günüydü ve biz arkadaşlarla buluşup kahvaltı yapacaktık. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp gardıroba yöneldim. Üzerime yarım atlet tarzı bir sporcu atleti geçirip altıma mini bir şort giydim. Normal şartlarda üşengeç biriyimdir ama söz konusu pazar günü torba yumruklamaksa kesinlikle hiçbir şeye üşenmezdim. Kum torbasına gitmeden önce odamın havasız olduğunu fark edip pencereyi sonuna kadar açtım. Aslında karşı evden bakan biri tüm odayı çok rahat görebilirdi ama orda oturan kimse olmadığı için rahattım. Bir saatten uzun bir süre torbayı yumruklamama rağmen henüz sabah uykusuz olduğum için olan hoplayan sinirlerimi sakinleştirememiştim. Ama; eğer biraz daha yumruklamaya devam edersem geç kalacağım için bırakmaya karar verdim. Arkamı dönüp banyoya ilerleyecekken karşı binada gördüğüm şeyler yerimden kımıldayamadım. Benim boş olduğunu zannettiğim evin penceresinde belinde havlu olan bir çocuk bana bakıyordu. Ve benim üstümde bir erkeğin görmemesi gereken tarzdan kıyafetler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahıma Beyaz
Teen FictionDiğer kızlardan farklı bir kız, kızların her zaman sahip olmak istediği bir erkek... Deniz'in asla kırılmayan inadıyla Barış'ın muhteşem egosu birleşince ortaya çıkan sevinçler, hüzünler, aksiyonlar, heyecanlar, kısacası tadına bakılmış bütün duygul...