Ağça arabasına binip Selen'in evine gitti. Selen Ağça'yı görünce ''Bu ne hal gözlerin şişmiş.'' dedi. Ağça da ''Annemle görüştük.'' diye söyleyince Selen olayı anlayıp ''içeri geç de ben ikimize kahve hazırlayıp geliyorum.'' diyerek mutfağa geçti. Ağça Selen'in evinde en sevdiği armut koltukta yerini aldı. Selen özellikle iki tane armut koltuk almıştı. Bu koltuklarla odasında çok güzel köşe yapmış bu köşede Ağça'yla Selen'in dertleşme köşesi yapmışlar. Selen elinde iki kupa bardakla gelip köşesine yerleşti. Ağça'ya ''Hadi başla bakalım.'' deyip sustu. Ağça en baştan anlatmaya başladı. '' Biliyorsun babam üç sene önce vefat etti. Annem çok kötü olup kendini zor toparladı. Bana 6 aydır biriyle görüşmeye başladığından bahsetti önceden ama ben ilk başta çok ciddiye almadım. Yani sadece normal görüşüyorlar diye pek umursamadım. Bugünde beni aradı konuşmamız lazım diye bende eve gelince konuşuruz anne dedim. Yok şimdi konuşmamız lazım önemli dedi. Tamam dedim. İşten çıkıp buluşacağımız parka gittim. Annem bana sarılıp çok mutluyum Ağça dedi. Bende ne oldu anne dedim. Görüştüğü adamdan yani Levent'ten evlenme teklifi almış ve evet demiş. İnanabiliyor musun Selen ? Böyle bir şeyi babama nasıl yapar. Babamı hiç mi düşünmüyor anlamıyorum yani nasıl yapar böyle bir şeyi ? Sonrasında ben anneme kızmaya başladım. Tartıştık haliyle sesimiz yükseldi. Annem en son sen benim hayatıma karışamazsın deyip çekip gitti. Bende banka oturup sinirlendiğim için ağlamaya başladım. Sonra biri bana iyi misin ? dedi ve ses çok tanıdık geldi. Kafamı kaldırdığımda kimi karşımda gördüm dersin tahmin et ?'' deyip Ergin'in verdiği kartı Selen'e uzattı. Selen ''Ergin Karaman mı bu kim?'' dedi. Ağça '' Hani benim gittiğim evin sahibi vardı ya o.'' dedi Selen '' Hadi canım. Olay gittikçe ilginçleşiyor. Devam et.'' dedi. Ağça '' Kafamı kaldırdım karşımda o. Şaşırdım tabi ki o da şaşırdı. Bende seni takip ettiğim yok şimdi gitsen iyi olur dedim. Gitmedi iyi gözükmüyorsun bu halde bırakamam seni dedi. Bende sen gitmezsen ben giderim dedim kalktım. Beni arkamdan takip etmeye devam etti. Bende bir banka oturdum. Yanıma oturdu. O eve niye gittiğimi anlattım sonrasında tartıştığım kişinin annem olduğunu istemediğim bir şeyi yapacağını ve bu konu hakkında seninle konuşamam dedim. O da hayatta bazen bazı olaylar istemediğim şekilde gerçekleşir ve bazı olayları olduğu gibi kabul etmemiz gerektiğini söyledi. Bende teşekkür ettim beni yalnız bırakmadığı için sonra ismini sordum. Ergin senin ismin de Ağça'ydı sanırım dedi.'' Selen '' Aaa nasıl unutmamış ismini aklında kalmışın demek ki. '' deyip güldü. Ağça '' Evet bende şaşırdım unutmadığına. Söyledim de nasıl unutmayıp karıştırmadın diye öyle söyleyince suratı biraz değişti ve benim isim hafızam kuvvetlidir dedi. Sonra telefonu çaldı ve eve gitmesini söyleyip bir daha görüşmek istersem diye kartını verip gitti.'' Selen '' Ergin'e bak sen. Ne oldu o kaba insana acaba kartını vermeler filan ne yaptın kızım sen Ergin'e ?'' deyip Ağça'yı güldürmeye çalıştı. Ağça '' Saat çok geç olmuş. Zaten bir kaç gün sende kalmam lazım annemin yüzünü görmek istemiyorum.'' dedi. Selen '' Tamam şimdi uyuyalım ama annenin konusunu yarın kalktığımızda konuşmamız lazım. Yarın hafta sonu zaten işte yok rahatça konuşuruz sen şimdi uyu dinlen.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL EVİ
AcakHiç kimseye güvenleri kalmamış,yalnız, umudunu yitirmiş iki farklı insan. Biri saf diğeri duygusuz. Kader onları boş bir evde karşılaştırdı. Sonra ne mi oldu ? Birbirlerinden kurtulmaya çalıştıkça daha çok birbirlerine bağlı olacaklarını düşünemedil...