Eline bir defter ve bir kalem aldı, "anlat bakalım dinliyorum." dedi. Doktora baktım şaşkın bir yüz ifadem ile "Nereden başlamalıyım bilmiyorum. Siz bana sorular sorun ben cevaplarını vereyim" dedim. Kafasıyla onayladı. "Ne zamandan beri kendini erkek gibi hissediyorsun?" dedi. Doktora döndüm, "kendimi bildim bileli erkek gibi hissediyorum. Kadın bedeninin içine hapsedilmiş bir Erkeğim ben. Hatta size bir anımı anlatmak isterim. Küçükken ben ayakta işerdim. Her yerim çiş olurdu, fakat asla vazgecmezdim. Vajinalı bir erkekte ayakta işeyebilir." dedim gülümseyerek. Doktor ardından gülümsedi, "bedenini saklıyor musun?" dedi. "Evet. Göğüslerimi bandajlıyorum" diyerek cevap verdim. Doktor bana bakarak üzgün bir şekilde "annen bu durumu çok zor kabullenecek, bir çok aşama kat edeceksiniz. Bundan ziyade toplumdan çok ön yargı alacaksın. Ön yargılar çoğaldıkça mutsuz olacaksın. Ama gördüğüm kadarıyla sen güçlüsün. Direnmelisin!" dedi. Kafamı sallayarak umutsuz bir şekilde onayladım. Daha sonra doktora "benim annem kanser hastalığı geçirdi. Anneannem ve teyzem bu kanser dolayısıyla vefat etti. Ben annemi üzmek hiç istemiyorum. Benim trans erkek olmama çok üzülüyor biliyorum. Annem benden süslenmemi, kız kıyafetleri giymemi vb. Gibi şeyler yapmamı istiyor. Yapamıyorum, inanın bana o haldeyken kendime bakamıyorum." dedim. Doktor bu cümlelerim üzerine anneme seslendi. "Gülay hanım içeriye gelin!" dedi. Annem girince ben dışarı çıktım. Lobide oturuyordum. Asistan bir abla vardı. Korktuğumu anlamış gibiydi bana bakarak "sakin olmalısın" dedi. "Annem sinirli miydi?" dedim. "Şu masanın üzerindeki Ben Bir Transseksüel Annesiyim kitabını okudu" dedi. Korkudan kalbimin sesleri odada yankı yapıyordu sanki. Bir anda ağlama sesi duydum. Annem ağlıyordu. Bana seslendi "hadi gidiyoruz" dedi. Kalktım arabaya doğru yürüdük. Arabaya binince "Değişeceksin! Sen kızsın erkek olamazsın!" dedi. Sesimi çıkaramadım. Annemde bir 'Anne' olarak haklıydı. Değişmeyi annem için kız gibi olmayı o kadar çok isterdimki. Fakat yapamıyordum işte. Kendimden nefret edip aynaya bakamıyordum. Eve gidesiye kadar hep bunları düşündüm. Annem bir anda arabayı durdurdu. Ben şaşırdım, meğer benzin istasyonunda durmuşuz. Annem bana 20TL verdi. Arabadan inip adamın yanına gittim "20 tllik dizel abi" dedim. Adam yorgun bir şekilde "tamam delikanlı" dedi. Annemde duymuş meğer. Arabaya bindiğimde "kız mısın erkek misin belli degil . sana delikanlı dedi adam. Senden utanıyorum." dedi. Gözlerim doldu. Konuşamadım. Yolu tamamen susarak geçirdik. Sonunda apartmanın önündeydik. Annem arabayı park edebilmek için bana "arabadan in arkaya bak" dedi. İndim arabadan, annem camını açtı. Annem geri geri gelirken "sağa kıvır, gel gel gel gel hooooop topla gel!" diyerek sesimi duyurmaya çalışıyordum. Annem camdan kafasını çıkararak "kamyoncu musun lan sen" dedi. Annem arabayı park etti ve nihayet eve girebilmiştik. Hemen odama geçtim,yatağıma uzandım. Bu gün benim ve annem için çok zor geçmişti. Annemin benden uyanmasına biraz da olsun hak veriyordum. Sonuçta bizim toplumumuz ön yargılı. Annem "benim çocuğum trans erkek" derse annemin çevresi, arkadaşları annemi dışlar ve anneme "sen nasıl annesinin. Kızının nasıl cinsiyet değiştirmesine izin verirsin" gibi cümleler kullanırlardı. Aslında annemin benim trans erkek olmamı kabullenmediği aşama toplumdan ön yargı almamdı. Anneme ve topluma göre trans erkeklik özentilik ve sapkınlıktı. Hiç bir trans erkek sonradan "ya ben erkek olucam regl olmaktan bıktım. Hem erkekler daha şanslı daha çok hakları var" diyerek trans erkek olmazlar. Trans erkekler olduğundan beri kendilerini erkek gibi hissederler. Bedeninden nefret eder ve erkek olasıya kasar bedenini saklarlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 Bedende 2 Ruh
RandomTrans erkeklerin nelere karşı göğüs gerdiklerini, aşklarını, aile baskısını, toplumdaki ön yargıları kısaca Trans erkeklerin yaşantısını anlatan bir kitap olacak.