Aşk Paylaşılmaz

Evli Çiftler #2

Ömer ve Defne, masalarında oturup ilk danslarını yapan Sinan ve Yasemin'i mutlulukla izliyorlardı. Defne mutluydu. Çünkü kafasında dönüp duran Sude korkusu yok olmuştu. Tek dileği bu günü kazasız bir şekilde atlatmaktı.
Hayran bakışlarını Ömer'e çevirip sevdiği adamı izlemeye başladı. Takım elbisesinin içinde o kadar çekici ve etkileyici duruyordu ki tek bir hareketi bile heyecanlanmasına yol açıyordu. Kimseyle paylaşmak istemiyordu Ömer'ini.

Hızla etrafına göz gezdirip kocasını kendisinden başka izleyen var mı diye bakındı. Kimsenin izlemediğini fark edince gülümseyerek önüne döndüğünde Ömer'in onu izlediğinden habersizdi. Gözleri kesiştiğinde konuşmasalar bile bakışlarıyla anlaşabiliyorlardı.

Ömer, yavaşça eliyle Defne'sinin yanağını okşamaya başladı. İkisi de gözlerini kapatıp bu anın büyüsüne kapılıyorlardı.
Teninin bebeksiliği, kalbinin en derinine dokunan kızıl saçları, güzelliği ile her gün daha da aşık oluyordu. Defne gibi bir kadının eşi olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu.

"Çok güzelsin Defne'm.. Gözlerin, saçların, sesin, kokun.. Beni kendine büyülüyosun. Ne yapıyosun sen bana Defne ?"

Defne heyecanlı bir şekilde gülümseyerek kafasını kaşıdı.

"Aaa ben ne yapmışım canım ? Hiç de bi şey yapmadım. Hem sen kendin aşık oldun bana."

Ömer, Defne'nin sandalyesini kendine doğru çekip aralarındaki mesafeyi kapattı. Gözlerini, sevdiği kadının güzelliğinden alamıyordu.

"Gözlerin mesela Defne.. Gözlerine bakınca dünyadan soyutlanıyorum. Öyle güzel bakıyosun ki bana, sanki oradaki ışıkla içime işliyosun."

Elini, suratında gezdirip okşarken gözlerini kapatıyordu.

"Kokun,-"

Ömer, kafasını Defne'nin boynuna koyup uzun bir süre kokladı. Dudakları boynunun üzerindeyken konuşmasına devam edip her bir kelimesini vurgulayarak söylemişti.

"Burası benim nefesim, yuvam Defne."

Ömer'in dudaklarının tenine değmesi ikisini de heyecanlandırıp tahrik ediyordu. Ömer'in böyle güzel konuşmaları da Defne'nin içine işliyordu. Nefesi kesiliyor ve bu durum da nefes almasını zorlaştırıyordu. Heyecandan yanakları kızarıyor ve avuç içleri terliyordu.
Ömer, Defne'nin nefes alışverişlerinin hızlandığını anlayınca kafasını boyun girintisinden çıkardı.

"Sende bana kendimi çok özel hissettiriyosun Ömer. Çok seviyorum ben seni."

Defne, Ömer'e sarılıp kokusunu içine çekti. Gitmesini istemiyordu, hep onunla kalsın mutlu olsunlar istiyordu. Ömer, Defne'nin kulağına nefesini bırakıp konuşmaya başladı.

"Bende seni çok seviyorum Defne'm. Canımsın sen benim.."

Birbirlerinden ayrıldıklarında Ömer Defne'yi kendine çekip belini kavradı. Huzurlu bir şekilde Yasemin ve Sinan'ı izlemeye devam ettiler.

***

Akşama doğru bütün çiftler dans etmek için kalkıyordu. Defne ise Ömer'in onu dansa kaldırmasını bekliyordu.

"Ne güzel dans ediyolar dimi Ömer ?"

"Evet sevgilim, dans etmek çok güzel."

Defne sıkıntıyla nefesini dışarıya verip kızgın bakışlarını Ömer'e çevirdi.

"Ömer anlamıyo musun ? Sana dans edelim diyorum adamın umru değil. Hadi kalk, bizde dans edicez."

Ömer, kibarca Defne'nin elini tutarak çiftlerin dans ettikleri yere getirdi. Ömer Defne'nin belini kavrayıp elini omzuna koymasını sağladı. Dans etmek bu çifte çok yakışıyordu.