Ağır gelmişti Defne'ye, omuzlarında her gün daha da ağırlaşan bir yükle yaşamak. Mucizelere inanıp, sonrasında yine tepetaklak bir şekilde dibe batıyordu. Bu yalan her önüne çıkıp mutluluğunu gölgelediğinde, içinde yeşeren umutlarını bir bir toprağa gömüyordu sanki.
Ömer'in evi satın almasına mı yoksa Fikret'in bütün oyunu mektuba dökmesine mi şaşıracağını bilemiyordu.
Hayal kırıklığını, kaybetme korkusunu 'yine' bir arada yaşıyordu.
Telefonunu titreyen elleriyle bırakıp, masada duran tapuya baktı. Ömer'in evi satın almasını ve bunu ondan saklaması Defne'yi incitiyordu." Defoo ? "
İsmail'in sesiyle düşüncelerinden sıyrılan Defne, hızla ayağa kalkıp mutfakta volta atmaya başladı. Sinirinden ve korkusundan ellerini ne tarafa koyacağını bilmiyordu.
" İso ? Sss-sen mi söyledin ? Ömer'e."
Defne'nin konuşurken sesi titremişti. İsmail, Defne'nin gözlerindeki hayal kırıklığını görebiliyordu.
" Yok be Defo'm ben söylemedim. Duymuş işte. İçerlenmiş sen söylemeyince de epey. "
Defne, kafasını elleri arasına alarak düşünmeye başladı. Düşündükçe de kendini tutamayıp, ağlıyordu. Kafasının içinde Fikret'in sözleri yankılanıyordu sanki. Gözlerini kapatıp unutmaya, hatırlamamaya çalışsa da pek başarılı olamıyordu.
" Defo ? Kızım Ömer sade-"
" Ömer değil İso ! Benim bu hallerim Ömer'e değil. "
Defne, bağırarak konuştuğunda boğazının acıdığını hissetti. Yaşlı gözlerle İsmail'e baktığında ağlaması daha da şiddetleniyordu.
İsmail,ne yapacağını bilemeyip Defne'yi sakinleşmesi için bahçeye çıkardı.
" Kızım ne oldu anlatsana. Ağlama önce, sil şu gözyaşlarını. "
Defne, dudaklarını ısırıp bir süre gözlerini kapadı.
" Fikret."
İsmail, kaşlarını kaldırıp eliyle yüzünü sıvazladı. Aklından geçenlerin olmamasını için dua ediyordu.
" Fikret gitmeden bana 90+1'den golü çaktı İso ! Oyunu, yalanlarımı hepsini mektuba yazmış işte Ömer için. "
İsmail, oturduğu yerden kalkıp Defne'nin yanına geldi. Eliyle, omzunu okşayıp gülümseyerek yüzüne baktı.
" Git o zaman Defo. Ömer oyunu böyle saçma bi mektuptan öğrenmesin. Yıkılır, sorgulamaz az çok tanıdık Ömer'i. Ama sen anlatırsan işler değişir. Şimdi anlatır mısın orası meçhul ama Defociğim, bari böyle öğrenmesin. Yapma bunu Ömer'e. Adam senin mutluluğun için kendini paralıyo. Görmüyo musun ? "
Defne, gözyaşlarını silip İsmail'e sarıldı.
" İyi ki varsın, İso. "
" Sende Defo'm sende iyi ki varsın. Git hadi. Tabana kuvvet. "
Defne, İso'dan ayrılıp evden çıktı. Geç kalmak istemiyordu. Bu sefer izin vermeyecekti. Ömer, yine başkasından öğrenmeyecekti.
** Ömer'in evi **
Ömer, deri koltuğunda oturup boş gözlerle duvara bakıyordu. Sevdiği kadın için yaptığı şeyden pişman değildi ama neden içini yiyip bitiren bi endişe vardı ?
Oturduğu koltuktan kalkıp evin içinde dönüp durmaya başladı. Defne'sini merak ediyordu. Acaba öğrendiyse çok kırılmış mıdır diye kendini düşünmeden alamıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/69864781-288-k82557.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Paylaşılmaz
Hayran KurguSevgi neydi ? Sevgi iyilikti, sevgi dostluktu, sevgi emekti.. Defne ve Ömer icin de sevgi böyle bir sey iste. Sevgilerini, asklarini ilmek ilmek örerken sizler benim hikayemi okuyarak bu aska birkez daha tanik olacaksiniz.. Iyi okumalar dilerim ~