Kalbimin Sahibi

6.Bölüm:Doğruluk mu Cesaretlilik mi?

Multide bölümle ilgili sahne var.

Dün akşamki konuşmamızı düşündüm. Ama o söyleyene kadar o çocuk ile ilgili soru sormayacaktım o zaten bana anlatıcaktı. Bu düşünceyle yataktan kalktım ve kızların yanına doğru yol aldım. Onları da kaldırdıktan sonra sıra erkeklere gelmişti. Onlarlada uğraştıktan sonra üstümüzü değiştirip yürüyüş için yola çıktık. 1 saatlik süre ile istediğimiz yere gelmiş olduk. Dağ bayır demeden yürüyorduk en sonunda yüksek bir tepenin orda durduk ve erkeklerin çıkmasını bekledik. Çıktıktan sonra hepsi teker teker bizimkilere tutunup yukarı çıkıyorlardı bizim grup içinde sadece ben kalmıştım. Daha fazla beklemeyerek o taşlık yerden çıkarken ayağım kaydı. Resmen nefesim kesildi ama benim sevgili üvey abim kolumdan tuttuğu gibi yukarı çekti. O korkuyla Nick'e öyle bir sarıldım ki Abella'nın kolumu çekmesiyle gerçek hayata döndüm.
"Teşekkür ederim Nick,hayatımı kurtardın".
"Ne demek fıstık daha dikkatli olmalısın".
Konuşmamız bittiğinde yine yürüyüşümüze devam etmiştik. Uzun bir süre sonra yine çadırlara geri döndük. Çadırlara vardığımız da herkes bize bakmıştı. Kesin nerden geliceğimizi merak ediyorlardı.

(Helenin düşüceği yer)

(Gittikleri ormanlık alan)
Çantaları çadırlara bıraktığımız gibi ateşin oraya gittik çünkü herkes oradaydı. Ateşin başındada neredeyse 3/4 saat geçirmiştik. Canımız sıkılınca bizim çadırlara gidip doğruluk mu cesaretlilik mi oynadık.
Şişeyi çevirdiğimde şişe Abella ile Cody arasında durdu. Cody sorucaktı Abella cevaplayacaktı.
"Doğruluk mu cesaretlilik mi"
"Tabii ki de doğruluk"
"O zaman soruyorum hiç birisi ile öpüştün mü"
Cody'nin bu sorusu ile Abella yerinde rahatsız olmuşçasına kıpırdandı be soruyu yanıtladı.
"Bu zamana kadar kimseyle öpüşmedim" dedi erkeklerin hepsi şaşırırken Robert'in masum gülümsemesi yüzümden kaçmadı.O sırada ben ona bakarken Abella fazla uzatmamak için şişeyi çevirdi. Bu sefer şişe Ian ile Blaine arasında durdu. Bu sefer soru soran Blaine'di.
"Doğruluk mu cesaretlilik mi"
"Doğruluk"
"Şuan hoşlandığın bir kız var mı?"
"Evet var ve çok güzel "
Bu cevabı ile herkes şaşırdı tabi. Ama beni en çok etkileyen ise Daisy'nin gözlerinin dolmasıydı. Sorular böyle devam ederken.
Sıra bana ile Robert arasında durdu. Bana soruyu soran Robert'ti.
"Doğruluk mu cesaretlilik mi"
"Cesaretlilik"
"Vay cesaretliyim diyorsun"
"Yani"
"O zaman Nick ile öpüşmeni istiyorum" dedi ben dedi şey ile affalarken tam cevap verecektim ki.
"İtiraz hakkın yok cesaretlik diyen sendin hadi".
Ayağı kalkarak Nick'in karşısına geçip eğildim. Onunla yüzlerimiz aynı hizadeyken içimde bir şeyler kıpır kıpır hareket ediyordu. Daha fazla beklememek için dudaklarımı Nick'in dudakları ile buluşturdum(multide var).
Biz böyle devam ederken. Bizimkilerin sesleri ile kendimize geldik. Ben hayatım da bu kadar güzel bir his yaşamamıştım. Biraz daha oynaydık. Daha sonra yatmak için hazırlanırken Nick'in beni çekiştirmesiyle arkasından gitmeye başladım. Beni çok güzel bir yere getirmişti. Ben manzaraya daha da büyülenirken Nick'in seslenmesi ile kendime geldim.
"Hadi içeri gel artık"
"Buraya neden geldik"
"Sana herşeyi anlatıcam demiştim o yüzden buraya geldik. Hem huzurlu hem daha rahat anlatabileceğim yer".
"Peki ne zaman anlatıcaksın"
"Zamanı geldi meleğim anlatacağım sabret az kaldı ama şimdi uyumalıyız"
Bu dediğine kafa sallayarak içeri girdim ve yine Nick'in kollarının arasında uyudum.

(Hikayenin sonunda geçen yer ve Helen ile Nick'in temsili yatış şekilleri)

Biliyorum bu bölüm çok kısa oldu ama diğer bölümde daha çok yazmayı planlıyorum eğer yazamazsam darılmayın :) Artık kitabımı okumanızı bekliyorum votelemeyi unutmayın :) 507 kelime ile bölümü kapattım.