İlk Görüşte Aşk

114 6 3
                                    

Çok yorgunum fakat yine de çalışmam lazım.Karşımda kardeşim yatarken, orada öyle otururken öylece duramam.

Bugün yine sınıftan çıkmadan ders çalıştım ve yine dalga konusu oldum.Bu umrumda olmasa da o an dersi bırakıp biraz hava almak geliyordu içimden.Fakat bu ses şeytanın sesiydi.O yüzden yerimden kalkmadan, duymamış gibi devam ettim.

Okuldan çıkıp eve gitmek icin otobüse bindiğimde yağmur başlamıştı ve ben şemsiye almayı her zamanki gibi unutmuştum.Binlerce defa olduğu gibi tekrar kendimi,bunu nasıl başarabildiğimi düşünüp tebrik ettim.Otobüsten indiğimde eve kadar nasıl koştuğumu, ne zaman buraya kadar geldiğimi merak ederken anahtarı çıkarıp evin kapısını açtığımda karşımda duran Semih bugünün şokunu bana yaşatmıştı.Semih en yakın arkadaşım olmasına rağmen önceliğimız tamamen farklıydı.Onunki kızlarken benimki ders çalışmak ve aynı zamanda para kazanmaktı.Nasıl bu kadar umursamaz olduğunu merak ediyor ve aynı zamanda bazen ona özenmiyor değildim.Üstünde pijamaları yüzünde saçma sapan bir gülümseme koltukta yatıp tavanı izliyordu.Sorun olduğunu anlayınca ne olduğunu sordum ve cevabına gülmekten öldüm.Güya bugün bir kıza ilk görüşte aşık olmuş.İlk görüşte aşk diye bir şeye asla inanmadım,inanmayacağım da.
Ben güldüm diye bana kızıp odaya girdiğinde,ben de gülmemi durdurup peşinden odaya girdim.Odaya girdiğimde yatağın üstünde bilgisayarımla uğraştığını görünce ders çalışıyor zannettiğim icin bir şok daha yaşamıştım ki yaklaşıp ne yaptığını görene kadar sürdü tabii bu şaşkınlık.Şuan yanımda okul listesindeki kızlardan hepsinin ismini sosyal medyaya yazarak gördüğü kızı bulacağını zanneden ve aynı zamanda benim en yakın arkadaşım olan biri duruyordu.Bu hiç ona göre değildi o gidip direk ismini sorardı.Bu yaptığına anlam veremiyordum.Onu öyle bırakıp çıktım odadan.Ben tam 4 saat boyunca çalışmıştım o da kızı aramıştı.

Kızı bulduğunda isminin Çisem olduğunu gördüğünde gülümseme oluştu somurtuk suratında.Farklı bir isim olduğunu söylediğimdeyse "Tabii ki ben de farklı biriyim işte.Biz ruh ikiziyiz abi!!" Diye o son cümleyi söylerken öyle bir bağırmış ve öyle içten gülümsemişti ki o ana kadar Semih'i hiç böyle görmediğimi farkettim.Ben de onunla beraber gülümsedim ve bana kızın resimlerini göstermek isteyince kıramadım.Sonuçta kimsemiz yoktu birbirimizden başka.Resimlere bakmakla bizim değişiğe bir bakış atmam bir olmuştu.Bu neydi abi!! Bu kız zengin zübbenin tekiydi.Semih'i en fazla kullanmak için kabul ederdi.Bunu gel de Semih'e anlat.Bağırdı, çıktı gitti evden.Ama 5 dakika geçmeden geri geldi çünkü kalacak başka bir yeri yoktu.Odaya girip kapıyı kilitlediğinde girmemem gerektiğini anlayarak ders çalışmaya devam ettim.İkimizin ilişkişi genel olarak böyleydi bağırır,kızar tekrar geri gelir hiçbir şey olmamış gibi davranırdık.Zaten bir kız meselesi yüzünden Semih'in kırgınlığının fazla süreceğini zannetmiyordum.Sadece sabah kalkıp kahvaltı hazırlamam gerekiyordu.Hazır kahvaltıya hayır diyemezdi çünkü.Hele de o kahvaltıda sucuklu yumurta varsa.

Sabah kahvaltıyı hazırladım.Semih'i çağırmaya gidecektim ki bizimkinin dizilere özenip buzdolabına not bıraktığını görünce buzdolabına ilerleyip notu elime aldım ve okuduğumda yine gülmeye başladım.Semih ona gülmemden nefret ediyordu fakat gülmek elimde olan bir şey değildi ve tekrar beni güldürmüştü.Notta "Eve gelmeyeceğim desem de inanma çünkü başka gidecek yerim yok biliyorsun.Ben o kızı gerçekten seviyorum ve bugün onunla konuşmaya gideceğim." yazıyordu.Bu neydi yaa!!Semih cidden o kıza tutulmuş muydu? Bu çocuğun bir dediği bir dediğini tutmuyordu.Artık balkondan atlayıp kurtulasım vardı ki o an Anıl uyanınca tabii ki de o düşünceleri silip sadece kardeşimi iyileştirmeye odaklandım.

Evden dışarı insanların,"ruh halim" diyebileceği bir halde çıktım.Okula geldiğimde bana tebessüm eden bir kız oldu.Kızı ilk defa okulda görüyordum.Fakat bana gülümseyerek selam vermişti.Bir yerden tanıyor muyum acaba diye düşünürken zil çaldı ve düşüncelerinden sıyrılıp okula doğru, kızın kim olduğunu bulmayı daha sonraya bırakarak ilerledim.

Nisan'ın ağzından;

Bugün okula gittiğim nadir günlerdendi.Nedenini bilmiyordum gezerken birden ayaklarım buraya gelmek istemişti.Okuldayken bütün herkese beni tanımayan olmadığını düşünerek gülümsüyordum.Eee nasıl olsa ben koskoca Nisan Çelik 'tim.Beni tanımayan ölsün diyecekken güldüğüm çocuk bana tanımıyormuş gibi bakıp sadece karşılık vermek için zoraki bir şekilde gülümseyince sinir oldum.Bari bu lafın üstüne gelmeseydi salak.Kendi kendime de olsa rezil olmayı sevmezdim.Aman canım neyse hadi sınıfa girelim.Bunları da duyacak mıydım diyor kulaklarım ama ne yazık ki gerçekler...

Sancak ;

Sınıfa girdiğimde o kızı karşımda görünce sınıf listesine gidip çaktırmadan fotoğrafını çektim.Çünkü gerçekten bu kız bana tanıdık geliyordu ve ben bir şeye takıldım mı onu bulmadan hiçbir şey yapamazdım.Evet biraz takıntılı olabilirim.Belki de daha fazla.

"Arkadaş..." diye başlayan cümlesini yarıda kesen Cemil Hoca arka tarafa doğru bakıyordu.Merak edip arkamı döndüğümde yine o kızı gördüm ve artık en nefret ettiğim şey olan göz devirmeyi yapabilirdim.Her şeyden çıkmak zorunda mıydı?
Meğer okul müdürünün kızıymış.Hoca da bir alem okula bir kere bile gelmeyen kızı görünce geldiğine değil ne kadar büyüdüğüne şaşırmış.Allahım beni bu delilerin arasından kurtar yarabbim diye dua ederken müdürün kızı ve arkadaşı yanımdan geçti.Tabii ki onların geçmesiyle dönüp bakmam bir oldu çünkü yanındaki kız Semih'in aşık oldum dediği Çisem'in ta kendisiydi.

Hemen koşa koşa eve gittim ve bir yandan ayakkabılarımı çıkartırken bir yandan kapıyı yumrukluyordum.Semih söve söve kapıyı açtı.İçeri girip koltuğa yayılınca daha da köpürdü.Tam Çisem diyecektim ki üstüme atladı deli oğlan.Bir süre boğuştuk taa ki Anıl'ın beni çağırmasına kadar.Acıkmış benim canım kardeşim.Hemen mutfağa geçtim ve yemek hazırlamaya başladım tabii bir yandan da Semih'e olayları anlatıyorum.Tabii Semih ilk başta dalga geçiyorum falan zannetse de sonunda ikna oldu ve bilgisayarın başına oturarak elinde benim çektiğim sınıf listesiyle araştırmaya başladı bizim saf.Bütün kızları teker teker aradı.Müdürün soyadını bilmiyor musun diye sorasım gelse de kızmasın diye bir şey demedim ve böyle onu uğraşırken görmek zevkliydi çünkü o hep hazıra konardı.O kızları teker teker arayadururken ben zaten kızın adını öğrenmiştim.Adı güzeldi.Hatta en sevdiğim isimlerden biriydi."Nisan".

En sonunda Semih ortalarda olan kızı arayıp bulunca Çisem ile olan resimlerini açtı ve mal mal bakıp gülümsemeye başladı.Ciddi ciddi Semih'in aşık olduğuna tanık oluyordum artık ölsem de gam yemezdim.Semih'in baktığı resime göz ucuyla baktığımda Nisan denen kızı gördüm ve kızı nereden anımsadığımı anlayınca daha önceden de anlayabilir ve Semih'e gelebilirmişim diye düşündüm.En azından çocuk ümitlenmeyi daha önce keserdi diye düşünürken bir baktım Semih telefonunda bir numara tuşluyor.Kim diye sordum.Cevap olarak bilgisayarı gösterdikten sonra numarayı arayıp telefonu kulağına götürdü.Bilgisayara dönmemle birlikte ağzımın açık kalması ve bütün pişmanlığımın bir anda gitmesi bir oldu.Az önce dediğim bütün lafları geri alıyor ve kendime kızdığım için kendimden özür diliyordum ki Semih konuşmaya başladı.Kız telefonu açınca benim de duymam için hoparlöre aldı."Ben okuldan Semih"dediğinde kız "Ha o sümüklü müsün sen.Ee ne istiyorsun Bay Sümüklü"dediğinde sinirlerim tepeme çıktı ve telefonu kapattım.Semih hala telefona bakıyordu.Hayal kırıklığına uğradığı çok belliydi.Çocuk resmen hayatında ilk defa reddediliyordu ve ilki de en ağır şekilde olmuştu.Semih'in yalnız kalmak isteyeceğini düşündüğümden odama geçtim ve Anıl ile biraz sohbet ettik.Sonrasında da kirli bulaşıkları yıkadım ve yatağıma girip Semih için ne yapabilirim diye düşünmeye başladım.

*Bu benim ilk atmaya cesaret ettiğim hikayem.O yüzden bir hatamı görürseniz söylemenizi rica ediyorum.Sancak'ın ağzından olmasının kötü olduğunu düşünüyorsanız lütfen söyleyin.Gerçi bunu okuyan fazla kişi olmayacağı için :-):-)

NiSan YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin