Parfüm Kokusu

205 11 8
                                    

Kafamı kaldırmamla yanıma çocuğun oturması bir oldu............... Ohaaaaa yemin ediyorum şansımın(!) böylesi..................................................................................................................................................................................................................................................................................
O kişi yakışıklı esmer bomba ve bir o kadar da salak olan, dağ kırosu otobüs magandası olduğunu anlamamla beynimden sıcak sular dökülmesi bir oldu.

''Seeen! Seeen o pis kırosun. ''

''Bak cadı zaten seninle oturmak zorundayım bari çene yapıp canımı sıkma. ''

Sinir olmuştum cevap verecekken onun beni takmayarak sıraya yatması beni deli etti. Sinirimden kuduruyordum resmen. Bu neydi şimdi?
Derin ve Aras' la uğraşıyordum zaten şimdide bu salakla mı uğraşacaktım. Domuz herif.
Sinirden kudurduğum doğruydu.
Teneffüs oldu ama bu Çınar olacak ki adından da odun olduğu belli olan dağ ayısı hala yatıyordu. Ben de Tuğba değil miyim yaptım yapacağımı ve belki de ölüm fermanımı ben yazıp onayladım. Pişman mıyım? Şimdilik Hayır. Ya sonrası? Onu da öğrenicektim. Çok yakında.
Hemen olay yerinden uzaklaştım. Ustalıkla üstünden atladım. Galiba ekşını seviyordum. Sevmesem de bir şey farketmezdi. Çünkü bela döner dolaşır yine beni bulurdu. Teneffüste gözlerim neden bilmiyorum ama Aras'ı aradı. Beni böyle görsün istedim. Beni beğenmesi önemli miydi? Saçmalıyorsun Tuğba tabiki önemli değildi. Sadece egosu sinir etti seni ondan, ondan. (Eminim öyledir, kesin sadece egosundandır. Kızım mal olma artık basbaya çocuk meteor. Hoşlandın işte bir kere de kabul et zorlama beni.)
İç sesime cevap vermedim
İlk defa umursamadım. Çünkü yalan değildi. Ben de birazcık accık yakışıklı erkek sevme ve kesme hovardalığı vardı. Bağlanmazdım. Birileriyle çıkmazdım. Hiçbir zaman ilk aşkım dediğim biri olmadı. Hep özel kişiyi bekledim. Ben düşüncelerimle boğuşurken birden biri sertçe beni iteleyip arka bahçede kameranın bile ilişmediği sakin ve gözlerden uzak bir yere çekti.
Bu yapılanın şokuyla bastım çığlığı. Ta ki gözlerim Çınar'ın sonsuz derindeki beni ormanda hissettiren yeşil gözleriyle karşı karşıya kalana kadar. Birden nutkum tutuldu. Allah'ım o nasıl gözlerdi, böyle. Neden etrafımdaki erkeklerin gözleri doğanın içinden yanıma kopup gelmişti?
Bana öfke kusuyordu o gözler şimdi. Ne vardı yani? O kadar derin uyunulur muydu? Biraz kırmızı Ruj sürdüysem ne var? Yani birazda far sürdüm. Birazda yüzüne rujdan allık yaptım. Yani bunlarda ne vardı ki? Ne bu sinir Allah Allah! (Tamam Tuğba şimdi sana net bişi dicem. Allah'ın gerizekalısı çocuğu bipleseydin. Geriye bir o kalmış. Bu çocuk seni bipler kızım, kaç bence sen. Yoksa çocuklu yalnız bir kadın olarak geçirirsin günlerini, benden söylemesi.) İç sesime genel de hak vermiyordum ya ben. Şuanda ona katılıyorum. Kaç Tuğba kaç. O bir şey demeden elinden kurtuldum ve kaçmaya başladım. Hızlı koşmama minnettar olarak, koşuyordum ki minnettarlığımı geri alıyorum. Ayaklarıma dolanıp yerle ilişkiye girmem bir oldu. Beni yerden çekti ve kaldırdı.

''Kızım sen salak mısın? Yani tamam ordan bakınca kaba kuvvet biri gibi duruyor olabilirim. Evet belki de öyleyim ama bir kıza asla el kaldırmam. Hem bu etekle o hızla koşarken ne düşünüyordun? Yere düştüğünde bir yerin açılabilirdi.!''

Sert bir şekilde bunları demesi kendimi salak hissetmemi sağladı. Hadi ama buna mı sinirleniyordu! Onu maymuna çevirmiştim.

''Ne!!!!!, konumuz benim eteğim mi? Oğlum sen nasıl bir psikomanyaksın? Seni bir kız gibi boyayıp rezil ettim ve sen şimdi beni mi düşünüyorsun? Salak mısın yoksa öyle mi gösteriyorsun anlamadım?''

Opppps ohaaaa. Ben ne dedim. Allah beni alsın yaaaa. Ya şansıma tüküreyim. Çocuğa olayı hatırlatmam yetmedi bide üstüne üstük neler dedim. Bu çocuk beni bipler. Hak ettiğimi savunmasamda biraz kaşınmış olabilirim. En azından bebeğimiz güzel olur. Yani çocuk maşallah.....

DELİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin