Gitme!! Gitme diye yakardı annesi; Gitme oğul! Baharlar getiremez seni bana; Mahçup olur, ideolojisi; Hazan kalır avuçlarımda!! Duymadı oğul!! Kavgaya dönük yüzü; Ve çocuk gülüşü; Karışıp gidenlere; Gimiş olmayı bırakarak ardında; Ne sevinç, ne matem; Gitmiş olmak vardı yalnızca!! Ne getirecektiki zaten! Düşünüyordu kadın; Sonra bir telaş, vazgeçti düşünmekten!! Düşündüğünü hatırladı oğlunun; Ah, birde özlemek olmasa!! Birlikte karşılamak vardı baharı; Terli alnından öpmek vardı, Ekin zamanı! Düşünmekten alamıyordu kendini, kadın! Sahi bahar neden gecikti; Uzun zemheri geceleri; Doruklarda soğukmu acaba, Diye geçirdi içinden, kadın; Meydan dan yükselen cılız bir kaç sesle irkildi; Ve boşluğuna takıldı gözleri, Koca meydanın!! Ve, susturulması kaçınılmaz bir slogan; Ciddi ciddi düşünmeye koyuldu kadın! Baharı olalıydı bu zemherinin!! Kardelen olmalıydı; Yüreğimde tütmeliydi güneş; Kaybedecek zulümden başka, ne vardı ki!! Uslanmaz çocuklar, Halaya durmuşken doruklarda; Meydanlar isyan zılgıtlarıyla donatılmalı, diye düşündü kadın; Mezar kentler üzerinde dalgalanan bayraklar; Bayraklar ki katili yüceten! Bir sonu olmalı! Karşılıksız ölmenin, dedi kadın..!!