Mahcup bir gülümseme ile saklandığım yerden usulca ayağa kalktım. Etrafıma baktığımda sadece o gruptakilerin değil bütün kafenin şaşkın bir yüz ifadesi ile beni incelediğini farkettim. Bizimkilerin masasında ise şaşkınlıktan çok korku ve hayal kırıklığı vardı.
Melike:
-Senin ne işin var burada?!Nedense bunu söylerken farklı bir ses tonunda söylemişti. Sanki onları bastım(!).
-Asıl sizin ne işiniz var burada. Toplanmışsınız. Ne mana?
Bir anda herkes birbirine baktı. Melike saçlarıyla oynamaya başladı yalan söylediğinde, heyecanlandığında yaptığı gibi. Jerfi'ye baktığımda ise o mavi gözlerinden geçen bir anlık endişeyi gördüm. Müdürümüz ise alnını oluşturuyordu. Burada bi haltlar karıştırılıyor ama ne!
Ama birden hepsi bana döndü ve,-SANANE!!!
Dediler.
İrkildim. Ama hızlı toparladım. Ve izin istemeden masaya oturdum. Hadi bakalım. Herkes bana sorgulayan bakışlar atıyordu ama asıl onlar açıklama yapmalı.
-Eeeee hadi sökülün. BENDEN HABERSİZ NAPIYOSUNUZ BURADA?!!!
dedim her kelimeyi bastırarak.-Tamam, siz ikinizin buluşacağınızı biliyorduk,
Dedim Jerfi ve melike'ye bakarak.-Ama sizin burada ne işiniz var?
Müdüre soran gözlerle baktım. Bana her şeyi anlatır Mesut amcam. Ama neyse öğreneceğiz bakalım.
-Eğer siz ikiniz çıkıyorsanız söyleyin yani saklamanıza gerek yok.
Pek belli etmemeye çalışmıştım ama aslında üzülmüştüm. Jerfi hoş çocuktu. Bugün tanışmış olmamıza rağmen bi hoşlantı olmuştu bende. Tamam ama asıl üzüldüğüm şey bu değildi. Melike'yle biz kardeş gibiyiz. 9 sene boru değil. Aramızda sır olmaz diye düşünüyordum. Ama bana bugün sorduğumda da söylememişti. Ve şimdi de çok endişeli sanki basmışım gibi onları. İşte buna üzüldüm.
Melike:
-Öfff Seher. Yanlış anladın. Biz çıkmıyoruz. Ayrıca müdürü de burada gördük. Masamıza geldi. O kadar. Abartma yani.
Şu an değişik bir ruh hali içindeyim. Onlara bön bön baktım. Sanki biraz rahatlamışlardı. Jerfi gülümsedi. Ben de biraz rahatladım ama hala neden burada olduklarını söylemediler. Gözümden kaçmadı.
-Hııı, o zaman napıyonuz burada? Hala söylemediniz. Bak Melikeee!
dedim ciddi bir şekilde. Bence bi şeyler saklıyorlar. Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok.
-Ya siz bi şeyler karıştırıyorsunuz,
dedimMelike cevap vermek için ağzını açtı ama o sırada Jerfi onu eliyle durdurdu ve bana döndü:
- Seher, yapmamız gereken bir seçmeli coğrafya ödevimiz vardı. Bunun için buluştuk. Sen de hemen senaryo yazmaya başladın.Melike kafasını jerfi ye çevirdi. Ama bir şey diyip demediğini ya da bi şey yapıp yapmadığını göremedim.
-Haaaa! Öyle desenize ayol.
Dedim elimi sallayarak.
Bana bakıp güldüler . Mesut Amca da kolunu bana doladı ve ben de gülümsedim. Ama bu sahte bir gülüştü. Çünkü Melike'yi, seçmeli ders olarak coğrafya seçmediğini ve coğrafyadan tiksindiğini bilecek kadar iyi tanıyorum. Az önce de dediğim gibi 9 yıl...