Bölüm 1

190 11 4
                                    

- Hocam, dersi böldügum için özür dilerim. Mudur bey Seher Aydogan'i odasina çağirdi.

İsmimi duymamla basimi siradan kaldirdim. Kapida dikilen çocuğa vaktim. Göz göze geldik çocukla ve onda bir gariplik olduğunu fark ettim. Aslında sıradan bir çocuk sayilirdi. Kumral ve buz gibi mavi gözleri vardi. Aslında bu yüzden pek siradan sayilmaz çünkü buralarda pek sarisin mavis yok.

Çocuk gözlerini sinifta dolastirdi. Bakislari gerçekten tuhafti.

-Hocam artik su kizi alip gidebilir miyim? Çok bakistik hala bakisiyoruz ve gelmemekte çok inat ediyor ayrıca daha fazla benden rahatsız olmadan müdürün odasina gitsin.

Hoca:

- Tamam kizim sen de git artık.
Tamam kizim sen de git artikmis tamam beeee gidiyorum

Nobetci:

-Bence de
Noluyo lan

Yavaşca yerinden kalktim ve yavaaaaaas yavaaaas kapiya doğru yurudum . Kapidan ciktiktan sonra nöbetçi öğrenci hemen masasina doğru yürümeye başladı. Arkasını döndüğünde saçında bir tüy fark ettim. Bu çocuğun kızılderili olduğundan şüphe ettim. Ama aldırmadan müdürün odasına doğru yürümeye başladım. Dün adasına gittiğimde kahvem her zamanki gibi hazırdı mudur, Mesut Amca, her zamanki yerinde uzanıyordu. Içeri girer girmez kapıyı kapattım ve karşısındaki koltuğa oturdum. Koltukların hepsi deriydi. Aslı deri koltukları pek sevmem çünkü muhtemelen buradan kalktığımda bacaklarım terlemiş olacak ve deri koltuğa yapışacakti.

- Anlatin hocam dinliyorum

- çocuğum seni yeniden dersten alıyorum ama eşimle yine kavga ettik:'(

- Konu neydi hocam?

- Bu sefer kesin bitti ve ben bu konuda yüzde yüz haksizim.

Müdüre soran gözlerle baktım. Mudur:

- Onu aldattım...

Arkadaşlar bu bizim ilk hikayemiz. İki kişi birlikte yaziyoruz. Sadece denemek için yaziyoruz. Begenirseniz lutfeeeeen bunu vote ya da yorum olarak gosterin. Bu, hikayemize devam etmemiz için gercekten çok onemli. Çok zamaninizi almaz. Teşekkürler:-) opuldunuz :*

UPSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin