Merhaba Yeni Hayatım

26 1 1
                                    

Şu okula bir aydır alışamadım. Ha durun size biraz kendimden bahsedeyim. Benim adım Berrak ama herkes Mavi diye biliyo. Bunun nedeni ilerde anlıycaksınız. Üniversite 2. Sınıftayım. Okuduğum okuldan ayrılıp buraya geleli bir ay oldu. Sürekli okul değiştiriyorum. Yapı meselesi fjvjv. Bu okula geldiğim ilk gün kendime bir söz verdim. Artık eskiden yaşadıklarımın etkisinde kalmayacaktım.
Size hayatımı kısaca anlatayım. Ben 13 yaşındayken babam annemi aldattı. Annem depresyona girdi ve hala iyileşemdi. Benden 5 yaş büyük ablam yaşanılanları kaldıramadı ve kendini astı. Ben 20 yaşındayım. Yani 7 senedir psikolojik tedavi görüyorum. Babamı 14 yaşından beri hiç görmedim. O gitmişti annem olayı öğrendiğinde. 2 sene sonra geri geldi benimle görüşmek istedi. Ben istemedim. Ankara'dan gelmiştik buraya. Daha doğrusu gelmiştim. Alper'in yanına. Size Alper'den bahsedeyim. Alper benden baya uzun 1.90 civari. Esmer ve çok yakışıklı. Etkilenmeyecek kız yok diyebilirim.

Çocukluk arkadaşım daha doğrusu çocukluk aşkım. ♥ Annesiyle annem çocukluk arkadaşıymış ve bu yüzden çok şanslıyım. Artik nasil bi şanssa. Annem akıl hastanesine yattiğından beri onlarda kalıyorum. Alperin annesi Nermin teyzeyi annem gibi severim. Oda beni kızı gibi sever zaten. Bazen Alper'e beni anlatırken duyuyorum. Ama alperin tepkisi anne deme böyle şeyler oluyor.
Aynı sınıftayız. Bu yüzden derslere beraber gidip geliyoruz. Yani şimdi tabi mutlu olmuyo diyilim ama okulda beni etkileyen bi cocuk var Umut. Her kızın gözdesi. Okulda çok popüler. Yeterince kisileri anlattigimi dusunuyorum ♥
...
Yeni defterime ilk sayfalarim.
Annemin yokluğunda en yakin arkadaşım günlüğüm oldu. Her yaşadığım şeyi defterime anlatıyorum.

Alper:Mavişş müsait misin?
Eveet geel
Alper: Şu defterinle konuşçağın kadar benle konuşsan ohooo
-Derken pis pis sırıttı.-
Pisliksin Alper.
Alper: öyle ama dedi ve beni gıdıklamaya başladı. Alperle sevgili değildik ama çok farklıydık.o kimseyle çıkmadı şu zamana kadar bende kimseyle çıkmadım.
Biz böyle şen kahkaha gülerken Nermin teyze odaya geldi. Tabi o anda gelmeseydi daha iyi olurdu. Bize bi kaşını kaldırıp baktıktan sonra yemeğe çağırdı. 3'müz yemeğimizi yedik.
- Alper'in babası Alper 5 yaşındayken vefat etmiş-
Ben odama çıktığımda alper elinde test kitabıyla yanıma geldi.
-Vize degil final değil hangi dağda kurt öldü de sen test çözer oldun?
A: Sen de beni ders çalışmaz belledin.
- Şaka yapıyorum ama cidden noldu da testle aşka geldin
A: Uğraşmada şu soru nasıl cözülüyo bakar misın ? Şu 5 soru.
-Gel şuraya

Yanıma oturdu ve beraber test çözmeye başladık. Alper başını omzuma yasladı ve konuşmaya başladı.
"Bırak şu soruları konuşmaya geldim. Test bahane. Biz senle ne güzel anlaşıyoz dimi! Böyle kardeş değiliz ama arkadaşta değiliz sevgili hiç değiliz ve çok özeliz. Ben senin hayatında kimse olsun istemiyorum. Olursa ayrıl diyemem ama benim düşüncem bu yönde. Benimde hayatımda kimse yok ve olmucak."
Tam bir şey söyliyecektim ki daha lafa başlıyamadan bana sarıldı ve odadan çıktı. Sevinsem mi üzülsem mi karar veremedim. Kalbimin içinde Alper var. Ama şimdi sonucta onunlar ayni evde kaliyoru annesinden cekiniyorum. Ben kafamdaki düşüncelerle konuşurken kendime geldiğimde saat 3 olmuştu. Herkes uyuyordu evde. Sessizce odadan çıktım ve Alper'in odasına gittim. Odasında bulunan koltukta uyumuştu daha doğrusu uyuya kalmış. Pikeyle üstünü örttüm. Bu çocuğun parfümü çok güzel karşısına oturdum ve onu izlemeye başladım. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama yaptım. Çok masum gözüktü o an gözüme. Kafam çok karışmıştı daha doğrusu bu kadar olumsuzluğun icindeki olumlu bir şeye nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Gece hiç uyumadan sabahı sabah etmiştim. Allah'tan ders çok erken saatte değil. Jean pantolon beyaz kısa kolly bir tişört ve pantolondan bir iki ton koyu ayakkabı.
- Ne kadar da uyumluyuz öyle alper.
A: Cünkü biiiz
Zaten bi iltifat bicimimiz var. "Çünkü". Bu cünkünün yanına "sen,ben,biz" ekleniyor sadece. Kahvaltı bile yapamadık doğru dürüst. Okulun kafeteryasında yapçaz artik.
Klasik kahvaltımız tost çay.
A: içimde kaşarlı tost ağacı çıkçak yakında
-Sen yine iyisin ben içimde çay yetiştiriyom, dediğimde alperin gulusu kafeyi doldurdu. Ders saati geldiğinde ikimiz yan yana bahçede yürümeye başladık. Erkeklerin yanından geçerken Alper daha önce yapmadığı bir seyi yaptı ve elimi tuttu. Heycandan bende tuttum ve elimi çekmedim. Elele sınıfa girdik. Aslında kızların kıskanç bakışları çok hoşuma gitmişti. Ya tabiki tek hoşuma giden şey bu değildi. Ders bitti ve disarı çıkarken Alper elini uzattı tutmam için. Hic tereddüt etmeden tuttum elini. Arabasına bindik sahile indik. Alsancakta tur atacaktık. Arabayı park etti ve sahil hızasında yürümeye başladık. Hala eleleydik.
A: ne güzeliz dimi biz böyle
- Biz ne ara biz olduk orayı kacırdım ama güzeliz.

Hiç konuşmadan yarım saat kadar yürüdük. Bu sessizliği gülcü abla bozdu

"Abe yakışıklı alasın sevdiceğine gül. Bak gül yüzlü bu kıza en güzelini verecem."

Ben gülememek için kendimi tutarken o gülü aldı.
Ve harika sair taklidi yaparak o an uydurduğu siirini okudu ve gülü bana uzattı. İşte o an kahkahalarıma engel olamadım. Ellerimiz ayrılmıştı.
Alper: Acıktım ben, gidip bir yerde yemek yiyelim.
- İki yerde değil ama bi yerde.
Alper: Bazen sana niye katlanıyorum ki diye düşünüyorum.
- Şaka maka bende acıktım. Ne yicez?
Alper: Canın ne istiyosa.
...

Uzun bir düşünmenin ardından 24 saat açık olan sandviççiye gittik. Bi güzel karnımızı doyurduk ve ve geldik. O kadar yorgundum ki yatağımla buluşur buluşmaz hemen uyudum.

YOKSUN YANIMDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin