1 - Tamam, baştan alıyorum.

1.8K 21 9
                                    

Saçlarımın öne düşmesini sonra elimle onu geriye atmayı her zaman sevmişimdir. Bunu neden seviyorum bilmiyorum ama beni iyi hissettiriyor.

Insanların bana dik dik bakmasını hiçbir zaman sevmemişimdir. Ne yani, ilk defa mı kaykay süren bir kız görüyorlar? Bu çok saçma, herkes sürebilir. Hatta 70 yaşındaki bir adam da sürebilir. Kimse kaykay’ı sürmek için genç ve erkek olman gerekiyor diyemez. Bu hayatın belli kuralları vardır, istediğini yapabilmek. Ne yazık ki buna uyan insanlar çok az, bu üzücü.

Tamam, baştan alıyorum. Ben Naomi, 16 yaşındayım ve kaykay sürmeye bayılırım. Boyumu söyleyemem çünkü unuttum. Sanırım 1.55’im hatırladığım kadarıyla. Esmerim fakat güneşin altında olduğumda saçlarımın rengi açılıyor. Düz, göğüslerime kadar gelen saçlarımı çok severim, yüzüme yakışıyor. Gözbebeklerimin yanları yeşile kaçan bir renk ve kenarları mavi. Hiç sevmiyorum, bana lens mi takıyorsun diyorlar, halbuki doğuştan maviydi, sonra yeşile döndü ama biraz maviliği kaldı. Ilginç değil mi? Fakat bundan nefret ediyorum, biraz daha büyüyünce lens takacağım. Annem ve babam buna izin vermiyorlar yakıştığı için ama ben yinede takacağım. Bu Dünya’da yaşadığım için yapabilirim, değil mi?

Neredeyse her esmer gibi buğday tenliyim. Yalnız hep sütlü kahve rengi gibi tenimin olmasını isterdim, çok güzel bir ten. Abimin teni de öyle. Onu kıskanıyorum herzamanki gibi. Ama şanşsızım, bunu değiştiremem.

Genellikle spor giyinirim am sportif değilim. Bacaklarıma biraz yapışan bir jeans, üzerine bir tişort ya da üzerime yakışan bir penye ve Converse ayakkabılar. En sevdiğim kombinlerden. Her kız gibi değilim, mini etekmiş, straplez üstlermiş, benim ilgi alanım değil. Bende neredeyse hiçbir zaman göremeyeceğiniz kıyafetler bunlar. Dolabımda sadece bir tane siyah etek var. Evet, o da siyah. Hayır, sürekli siyah giyinen, Rock’n Roll seven ve milyonlarca piercing’i olan kızlardan değilim. Sadece siyah rengi benim sevdiğim renklerden bir tanesi. Sevdiğim renkler siyah, gökyüzü mavisinden daha koyu bir mavi, gri ve koyu pembe. Sadece bu renkleri de giymem tabii ama tercih ettiklerim bunlar. Diğer renkleri de severim ama hiçbir zaman sevdiğim renklerin yerini tutmazlar.

Pop-rock müzikleri severim, Avril Lavigne gibi. Ah evet, idolüm Avril Lavigne’dir. Onu çok severim, şarkılarını dinlediğimde sanki o yanımdaymış gibi hissediyorum. Ondan esinlenmiş bir saçım var, saçımın bir yerinde bir pembelik var, tıpkı Avril gibi. Tabii sadece Avril Lavigne dinlemem, diğer pop müzikleri ve hoşuma giden, pek fazla tanınmayan şarkıları da dinlerim. Ama Avril bir başkadır.

Hava git gide daha da sıcaklaşıyordu ve bunaltmaya başlıyordu. Kaykay’ımı sürerken insanların yanlarından hızlıca geçiyordum. Biraz kalabalıktı, kaykayımı sürmek zordu. Kulağımda kulaklıklar, müzik dinliyordum. Birden birileri omzumdan tuttu, bunu hiçbir zaman sevmezdim, herkesin bana dokunmasını sevmiyorum. Beni durdurmuştu. Arkamı döndüm, işadamı gibi giyinen, 30’lu yaşlar olan bir adam tutuyordu. Sonra beni bıraktı. Adamı tanımıyordum.

“Bence kaykayını sürmezsen daha iyi olur, insanları engelliyorsun.” Neden bu bana emir verir gibi konuşuyor? Işte bundan nefret ederim. Sanki benim babammış gibi konuşmuştu.

“Peki efendim, emrinizle.” Ona sahte gülümsedim, ona sinirlendiğimi anlıyordur eminim. Kaykayımın ucundan bastırdım ve diğer uc kalktı, elimle o ucu aldım. Sonra adama dik dik baktım ve önüme dönüp yürüdüm. Hızlı adımlarımla insanları geçiyordum, bana kaşlarını çatarak bakıyorlardı. Buna alışmıştım, farklı olduğumu düşünüp duruyorlardı. Evet, farklıyım, bir sorunun mu var?

Sonunda markete gelmiştim. Sinek avlıyordu, herkes çalışıyordu tabii, ondan kimse yoktu. Ekmek almalıydım, şu kepeksiz ve bembeyaz olanlardan. Yavasça ve dinlediğim şarkıyı mırıldanarak ekmek bölümüne geçtim. Aradığım ekmek oradaydı, hemen camlı çekmeceden aldım ve yanında duran poşete geçirdim. Kasaya yürüdüm ve sırada durdum. Ikinciydim ve sıram geldiğinde poşeti kasiyer’in önüne koydum. Kız bana dik dik baktı ve poşeti geçirdi. Parayı verdim ve çıktım. Bundan hoşlanmadı galiba. Banane demekten başka birşey söyleyemem, doğru olanı budur. Kaykayımı ayağımın altına koydum ve tek ayağımla sürükledim. Ara sokaklardan geçtim, yine başka bir adam beni durdurmasını istemedim.

Özgür KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin