Titreyerek uyanmıştı bu sabah. Rüyasında yine yetimhane müdüresinin onu hunharca darp ettiğini görmüştü. Gördüklerini düşünmemek adına başını iki yana salladı.
Nefes alışverişleri normale döndüğünde yatağından kalkarak lavaboya doğru yürümeye başladı.
Ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra aynada ki yansımasına baktı "Bu ben değilim" diye düşündü zaten o değildi lakin o kendini buna layık görmüştü.
Gözünün altında ki morluğa dokunduktan sonra içi sızladı çünkü annesiyle saatlerce makyaj yaptıkları anılar gözünün önünden geçti. Acı bir tebessüm yolladı yansımasına ardından gözünden inci gibi yaşlar süzüldü alışkındı o buna kader bunu layık görmüştü kendisine.
Musluğu kapattıktan sonra lavabodan çıktı ve odasına doğru yol almaya başladı. Kapıyı açtıktan sonra gözü saate takıldı, okula geç kalacağını anlayınca hazırlanmak için dolabının yanına gitti.
Dolabın kapağını açtıktan sonra kıyafetlerine kısaca göz attı ardından siyah kareli kırmızı gömleğini ve eskimiş kot pantolonunu çıkardı.
Onlar giyindikten sonra aynanın karşısına geçti ve saçlarını dağınık bir şekilde at kuyruğu yaptı. Yanına siyah çantasını aldıktan sonra çıkış kapısına doğru yürümeye başladı.
Kapıyı açtıktan sonra ayağına siyah converslerini geçirdi ve dışarıya çıktı.
Bugün içinde anlam veremediği bir mutluluk vardı çünkü annesine verdiği sözü tutarak koskoca Çağan Üniversitesi'ni %100 bursla kazanmıştı.Gurur duyuyordu kendisiyle ama kibir değildi içindeki duygu, iyi bilirdi o duyguyu 3 yıl önceye kadar en yakın dostuyken şimdi ise ezeli düşmanıydı.
Duygularıyla boğuşurken okulun kapısının önüne geldiğini farketmemişti. Kapıdan içeri girerken nefesini sesli bir şekilde dışarıya verdi çünkü geçmişte yaptığı acımasızlıklarıyla bugün karşılacağını hissetti.
İçeriye girdiğinde bahçeye doğru yürüdü. Bahçeye girdiğinde gözü eski arkadaşlarının bulunduğu popülerler bölümünde takılı kaldı.
Ne çok dostu vardı o zamanlar ama yetimhaneye gittiğinde arayıp sormamışlardı onu. Annesine verdiği söz üzerine hayatını değiştirmişti.
Pişman mıydı?
Kesinlikle değildi...
Lakin bilhassa geceleri uyumadan önce anıları aklına gelince gözünden yaşlar süzülüyordu.
Gözlerinde ki yanma hissiyle gözlerinin dolduğunu anladı ve başını yukarı kaldırarak ağlamamak için yer çekimi ile savaşa girdi.
Okulun içerisine doğru yürüdükten sonra gördüğü görevliye müdürün odasının yerini sordu. Odanın yerini öğrendikten sonra merdivenlere doğru yürüdü.
2 kat merdiven çıktıktan sonra müdürünün adının yazdığı kapının önünde durdu. Üstünü düzeltip kapıya iki defa vurdu. "Gir" komutunu aldıktan sonra yavaş adımlarla içeriye girdi.
Müdürün acıyan bakışlarını umursamadan "Adnan Hocam sınıfımı öğrenebilir miyim? " diye sordu. Adnan Bey ona gülümseme yolladıktan sonra "Dur bakayım kızım" deyip bilgisayarların olduğu bölüme doğru ilerledi.
Bir kaç dakika bilgisayarla uğraştıktan sonra kafasını kaldırıp "1E bölümü Beste" deyip gülümseme yolladı Adnan Bey. Kısa bir teşekkür konuşmasının ardından kapıya doğru yöneldi.
Kapıyı ani bir hareketle açınca sert bir gövdeye çarptı. Kafasını kaldırdığında kahverenginin en güzel tonunu görmüştü. İşte tam o an hayat durmuştu, yeni bir milat başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYANIŞ (Yeniden Diriliş)
Teen FictionO hiç sevmemiş ve. sevmekte istememiş bir duygusuz... Kahverengi gözlerinin derinliklerinde.Tüm duygulardan yoksun saf bir nefret barındıran Katil.. Ve o hayatını bir ipin ucu gibi bırakıp intikam peşine düşen, bir kızın hayatını alt üst etmek için...