O günden sonra yavaş yavaş duruma alışmış Andaç'a abi diyerek ilk adımı atmıştı. Bu sabah ailesine durumu açıklayıp, akşam yemeğinde ise diğer ailesine durumu açıklayacaktı. Bu o kadar tuhaf geliyordu ki. İki ailesi vardı. Birinde çok zengin bir ailenin kızı birinde ise orta halli bir ailenin kızıydı. Bugün tatil günüydü. Onun için yemeğe pijamalarıyla inip bütün gün pinekleyecekti. Tabi akşama hazırlanmasıda gerekecekti. Hayatında bu kadar yorucu bir gün yaşamamıştı.Lavaboya girip yavaş yavaş yüzünü yıkadı. Bugün hayatının en zor günü için hazırlanmaya başladı.
💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕
Büyük yalının terasında ise bütün aile yemek masasına oturmuş boğazın manzarasına bakarak tatlı bir sohbetle yemeklerini yiyiyorlardı.
Bütün aile Nefes'i kaybettikten sonra iki aile birleşip birlikte yaşamaya başlamıştı. Hiçbir akrabalıkları olmasa bile birbirlerini aile olarak görürlerdi. Herkes yüreğine acıyı gömmüştü. Ama hala yaralar kanıyordu. Ne kadar tampon yaparsan yap o yara devamlı kanayacaktı.
Sude ve Andaç hala söyleyememişlerdi. O günün üzerinden iki ay geçmiş Nefes kendilerine alışıncaya kadar kimseye birşey söylememişlerdi. Bugün akşam bu konu anlatılacaktı. Ama ilk önce ailesine bir misafirlerinin geleceğini söylemeleri lazımdı. Sude artık heyecandan dayanamayarak konuşmaya başladı.
"Ailecim bir bakarmısınız bana?"
Bu sözlerden sonra bütün aile Sude'ye dikkatle bakmaya başladı.
"Bugün bir misafirimiz var."
"Bu muydu söyleyeceğiniz çocuklar bizde evlilik tarihini belirlediğinizi sandık. Akşama birşeyler hazırlatırız."
"Aslında bu misafir çok önemli onun için kendi ellerinizle yemekler yapmanızı istiyorum. Yoksa çok pişman olursunuz. Hatta bu misafir çok yakından tanıdığınız biri sizi bizi hepimizi mutlu edecek biri. Ve bu kişiyle akşam görüşeceksiniz."
Son sözlerinden sonra kimse birşey söylememiş merak içinde o misafiri bekliyorlardı. Bütün aile biraz daha kahvaltı yaparak en sonunda pazar kahvaltısını bitirdiler.
Andaç kardeşini aramak için odasına çıktı. Telefonundan kardeşinin ismini bulup aradı. İkinci çalıştan sonra Nefes nihayet açmıştı.
"Nefes neden telefon ilk çalışta açılmıyor?"
"Kahvaltıya inmek için elimi yüzümü yıkadım onu için açamadım abi."
" Heyecanlı mısın prensesim?"
"Aslında diğer aileme de bugün söyleyeceğim ama gerçek ailemi göreceğim içinde heyecanlıyım. Ya beni kabul etmezlerse bundan çok korkuyorum."
"Sen böyle mi düşünüyorsun. Bu düşünceleri at kafandan. Annem senin mezarına gider akşama kadar gelmez bazen. Babam ise senin ölümünden sonra sert bir adam haline geldi. Herşeye bağırıp çağırmaya başladı. Yani sen gittin Nefesimiz gitti bizim ama şimdiki yeniden herkes Nefes almaya başlayacak. Sude'nin ailesi yani onlarda diğer ailemiz akrabalık olmasa bile sevgi var arada. Onun için onlara teyze ve dayı diyoruz. Teyzem sen öldüğün zaman odadan bile çıkmadı. Dayımsa teyzemi teselli ediyor hemde senin acını yaşıyordu. Yamaç desen bitmiş bir halde etrafta ölü gibi geziyordu. Çok değişti sonra.
Tabi bir çocuğu olsun diye evlendi. Dünya tatlısı bir kızı var ama karısı onu başka bir adam için terketti. Sude ise kimseyle konuşmayan despot birine dönüştü. Bense onu hiç söykemeyeyim. Yani seni seven çok birtanem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'a Dur
Romance"Aşk bu kadar yakıcımıydı yürek yaksın. Benim yüreğim kor olmuş yanıyordu."