Nefes saat beşe geldiğinde dolabına gidip giyeceği giysileri aldı. Genç kız heyecandan yerinde duramıyordu. Daha 20 yaşındaydı. Akşama ailesiyle tanışacak ve ben ölmedim diyecekti. 10 yaşından öncesi ve komada kaldığı 2 yılı hatırlamıyordu. Ama abisinin ona anlattıklarıyla genç kız neşeli biri olduğunu biliyordu. Neden o uçağa binip gitmek istediğini kimse bilmiyordu. Ve bu sorunun cevabını öğrenmek istiyordu. Bunun içinde iyi bir doktorla iki ay önce terapiye başlamıştı. Yavaş yavaş birkaç şey hatırlamaya başlamıştı.
O komadan uyandıktan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmamıştı. Geçmişini hatırlamayan bir kız olarak yerine sinmiş kimseyle arkadaş olmamıştı yetimhanede. 1 yıl boyunca orda kalmış müdüre annesi onu çok sevmişti. En büyük yardımları da ondan görmüştü. 1 yıl sonra Gündoğdu çifti gelmiş onu evlat edinmişti. Ailesine 7 yılda bağlanmış hepsiyle arasında kopmaz bağlar oluşmuştu. Kafası düşüncelerle doluyken geçmişe inmemeye karar verdi. Artık yorulmuştu. Geleceğe bakmak istiyordu.Bir saat sonra Andaç gelmişti. Kapıyı ablası Mina açmıştı. Aşağı indiğinde abisi Andaç'ı görmüş ve sevinmişti.
Abisinin onu gelip alacağını düşünmemiş bir taksiyle gideceğini düşünmüştü. Abisine gidip sıkı sıkı sarıldı. Enes ise kardeşini kıskanmış ve alaylı bir sistemle cümlelerini kulanmıştı."Nefes diğer abin geldi beni unuttun bakıyorum."
Nefes bu sitem cümlesiyle kahkaha atmamak için dudaklarını ısırdı. Ama Mina ve Andaç ise yüksek sesli kahkalarını salıvermişlerdi. Nefes ise abisine ve Enes abisine sarılarak Enes'in kalbini fethedecek sözleri söyledi.
"Siz benim abimsiniz ikinizde birinizin öz birinizin üvey olması bunu ayırmaz. İki abimde beni korumak zorunda çünkü ben ikinizinde kardeşiyim."
"Ha bu arada söylemeyi unuttum hızlı ol daha çıkıcaz bücürüm. 17:30'da evde olmalıyız. Annem bu konuda çok titiz. Orda olmassak ikimizinde gözlerini oyar. Üstüne trafik var bugün şansımıza yarım saate anca varırız hadi hadi."
"Annen yani annemiz bence kurallarını bana karşı bugün esnetecek ama seni bilemem canım abicim."diyerek Nefes son cümleyi söyledi. Bu söz üzerine herkes tekrardan kahkaha attı. Nefes çantasını aldıktan sonra kapıyı açıp dışarı çıktılar. Lüks otomobile bindiklerinde Andaç arabasını çalıştırdı. Ve İzmir sokaklarından hızla ilerlemeye başladı. Yarım saat sonra eve vardıklarında Nefes yalıyı gördüğünde nefesini tuttu. Mimarisini hayran kalmıştı. Bahçe düzeni ise uzaktan bile muhteşem gösteriyordu.
Hayatı boyunca bu kadar iyi bir mimari görmemişti. Abisine burayı kimin yaptığını sormaya karar verdi. Burası bir harikaydı. İnsan böyle bir sanat eserine ancak hayran kalırdı kim yaptıysa gıpta ederdi.
" Abi bu yalıyı kim yaptı? Burası harika bir yer buranın mimarı çok zevkliymiş. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş" dedi genç kız büyük bir coşkuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'a Dur
Romance"Aşk bu kadar yakıcımıydı yürek yaksın. Benim yüreğim kor olmuş yanıyordu."