Annem her zaman çok disiplinli bir kadın olmuştur . Çoraplarını çekmeceye koy , okumadığın kitaplarını rafa kaldır , reçel kavanozunu dolaba geri koy ... Ve daha bir çoğu . Bende onun aksine çocukluğumdan beri dağınıklığı seven bıraksalar çıkardığım kıyafetlerimden bir dağ oluşturabilecek kadar pasaklı bir kız oldum her zaman . Bu yüzden ailemden asla ayrılamadım ta ki üniversite bitene kadar .O gün Üniversitedeki ilk günümdü , Uludağ Üniversitesinde Tarih
bölümünü kazanmıştım . Dün gibi hatırlarım .. Makyaj yapmaktan pek hoşlanmazdım , dizaltı kırmızı bir elbisem vardı üzerimde , saçlarımı her zamanki gibi at kuyruğu yapmıştım ve şaşılmayacağı gibi yine derse geç kalmıştım ikinci hafta okula gitmeye başlamama rağmen . Kapıyı çalmaya utandığımdan kütüphanede oyalanmaya karar vermiştim , haliyle içerisi boş ve sessizdi . İlk sıradaki tarih kitaplarına yöneldim ; onu ilk gördüğüm yer orasıydı . -Merhaba , özellikle aradığın bir kitap var mı ? -Hayır teşekkür ediyorum . -Sanırım birinci sınıfsın -Evet
-Antik Mısır'a ilgin var mı bilmiyorum , ama burada olduğuna göre ilgini çeker gibi duruyor sana bu kitabı tavsiye ediyorum , okuduktan sonra bana teşekkür edeceksin -Saolun ama sanırım şu an çıkmam gerekecek
-Ah olur tabi gel buradan , ödünç alma işlemlerini tamamlayalım
-Olur , elbette
Usulca yan yana tüm koridor boyunca ilerlemiştik . İlk kez vücut ısım bu kadar yükselmişti , yüzümü kaldıramıyordum kızardığımı görmemeliydi . Allahım tıpkı tılsımlı bir kolye gibiydi gözleri ; ilk bakışta tılsımına kapılmıştım . Boyu oldukça uzundu acaba adı neydi ? Belki Bilal dir . Esmer erkeklere daima bu ismi yakıştırmışımdır .
-Evet kitabı alayım
-Evet kitap
- Rahatsız olmadın umarım kimse yok diye
- Tabiki de olmadım .
-Adım Yusuf 3. Sınıfım kütüphane görevlisiyim ayrıca Tarih severler klubü başkanıyım
-Memnun oldum ben de Zehra
-Cumartesi saat 2 de konferans salonunda tanışma öncesi bir toplantımız var beklerim
-Gelmeye çalışırım , şimdilik hoş çakal
-Hoşçakal Zehra mutlaka bekliyorum
Kocaman bir tebessümle çıkmıştım kapıdan , ah ne hoş bir surat , Yusuf ... -Eee teyze anlatsana gittin mi toplantıya ?
-Dur anlatıyorum işte
-Ama teyze çok yavaş ilerliyorsun lütfen ben sonrasını çok merak ediyorum
-Sırayla tatlım hadi şimdi yat uyu bakalım
-Hep böyle yapıyorsun ama bir daha seninle konuşmayacağım
-Önce bir uyu bakalım sabah ne yapacağımıza karar veririz .
Bütün gece oturup o dönemlerde yazdığım günlüğümü okudum bitirebildiğim kadar . Günlüğümün ön kapağını Atatürk , arka kapağını ise Adolf Hitler süslüyordu . Büyük hayranlarıydım ve bu hayranlığım geri kalan hayatımı çizecekti . O Zaman'lar bu isimler ve Hakkı'nda bildiklerim benim için hayalden öteye gitmiyordu , bilemezdim ...