AYRILIKLAR

Veda

Taşınıyorduk.Başka bir ev,başka bir şehir.17 senedir büyüdüğüm şehiri, SİNOP u bırakıp,arkadaşlarımı bırakıp başka bir şehire gidiyorduk ve bunu bana 1 hafta kala söylüyorlardı.1 ay önce alınan bir karardan 1 hafta kala benim haberin oluyordu.Okula gittiğimde ağlayarak vedalaştım.

Annem ve babama kırgındım.En azından önceden haber verselerdi bu kadar zor olmazdı vedalaşmak.son gün geldiğinde bilerek eşyalarımı yavaş bir şekilde taşıyordum.Annem anlamış olacak ki yanıma geldi.

"Kızım niye böyle yapıyorsun?"
"Ne yapıyorum anne?"
"Bizde gitmek istemiyoruz ama mecburuz kızım zaten Sinop a sıklıkla gelecegiz."

"Sıklıkla geleceğimizi bizde biliyoruz ama bana niye son hafta haber verdiniz?"

"Eğer önceden haber verseydin vedalaşmak daha zor olurdu,zaten arkadaşlarınla telefondan haberlesirsiniz hafta sonlarinda da geliriz buraya."

"Özür dilerim ama bir daha ne olursa olsun her zaman önceden haber verin."

"Tamam"

Ve sonunda yolculuk başlamıştı.Bursa'ya en son 2 sene önce gitmiştim sinop kadar güzeldi fakat sinop daha güzel.eminim orada da arkadaşlarım olacaktı önemli olan annem ve babam yanında.

Sonunda Bursa'ya gelmiştik.eskisine göre dahada güzeldi.okulların başlamasına 1 ay vardı bu 1 ay içerisinde baya öğrendim bursa'yi.Yeni evimizi baya sevmiştim 2 katlı müstakil bir ev ve bahçesi baya büyüktü.kısacası okuluda seversem her şey mükemmel olacak.

Okul günü gelmişti sanki ilk defa okula başlıyacakmışım gibi heyecanlanmıştım.Okula gittiğimde ilk önce sınıfa gittim ve cam kenarındaki ön sıraya oturdum.ilk gün olduğu için tören vardı.Okul bahçesinde toplandık.törende bir kız yanima geldi,selamlaştık.törenden sonra sınıfa geçtiğimizde törende konuştuğumuz kızla aynı sınıfta olduğumuzu öğrendim.sevinmiştim çünkü kızı baya sevmiştim.sınıftan içeri girdiğimde herkes birbiriyle konuşuyordu.törende konuştuğum kız beni görünce yanima geldi.beraber ön sıraya geçtik oturduk.

"Merhaba,yenisin galiba"
"Evet,Sinop dan geldim."
"Sinop mu?severim sinopu güzel yerdir."
"Bu arada benim adım Miray"
"Benim adimda Ceren. Tanıştığımda memnun oldum sinoplu Miray."

Şimdilik her şey iyi gidiyordu.ilk derste sinifla tanıştım.gıcık olduğum birisi yoktu şimdilik.Cerenle birlikte kantine indiğimizde boş bir masaya oturduk ve sohbet ettik.Biz konuşurken sınıfta tanıştığım Fatih yanımıza geldi.
"Selam" diyerek elini uzattı.kısa bir tokalaşmanın ardından yanima oturdu.zil çaldıktan sonra sınıfa gidiyorduk tam sınıfın kapısından içeri girerken sınıfın yakışıklısı olan Ege ile çarpıştık ama baya sert bir çarpışmaydı ki yere düşmekten kılpayı kurtuldum.Nasıl mı kurtuldum?Hemen anlatıyım.sınıfın yakışıklısı Ege tam yere düşerken beni kolumdan sıkıcı tuttu bende refleks olarak kolundan tutmuşum.birkaç saniye göz göze geldik.sonra Fatih'in beni geri çekmesiyle kalktım.kolum baya kızarmıştı ki fatih birden Ege ye bağırmaya başladı. "önüne baksana görmüyor musun kocaman kızı?"

"Görmüyorum noldu problem mi var?"

"Evet, var bundan sonra Miray'a 3 adımdan fazla yaklaşman yasak!"

Demesiyle Ege'nin beni kolumdan tutup kendine çekmesi bir oldu.Bende boşda durduğum için Ege'ye çarptım,Ege biraz sarsıldı ama kollarını bana dolamıştı.Fatih'in sinirlendiğini anlayabiliyordum. Egeyle yine gözlerimiz kesişmişti ama Fatih'in beni çekmesiyle baya bir sert sarsılmış olmalıyım ki ufak bir çığlık attım.Ege sol kolumdan tutup kendine çektikten sonra tisortune tutundum.Ege baya bir sinirlenmiş olmalıydı ki kolumdan tutup dışarı sürükleyerek götürdü.kantine gidiyorduk.boş bir masaya oturduk ve Ege konuşmaya başladı.
"Özür dilerim"

"Niçin?"

"Sinifa girerken çarptığım için"

"O mu?yok önemli değil ben biraz daha sakin girseydim bu kadar sert çarpışmazdık.bir de fatih ile aranızda bir problem mi var?"

"Yok da birden seni sahiplenmesine sinirlendim yani hiç tanımadığı birisine karşı bu tavrı çok kabacaydi bence."

"Haklısın"

"Senin kolun kızarmış.iyi mısın?"

"Çok iyi değilim ama idare eder."

"Bekle beni buz alıp getireyim. "

"Tamam olur."

Sınıfın yakışıklı çocuğu Ege az önce siniftan birisiyle tartıştı ve kolumu görünce endiselendi.evet şanslı gunumdeyim.

"Kolun acıyor mu peki?"

"Çok degilde fazla kızarmış"

"Ama seni düşmekten kurtardım,ben olmasam yere dusuyordun.bazen ego kasabilirim."

Dedikten sonra o gülüşü o kadar tatliydi ki anlatmak imkansız.sanki kış gününde çıkan güneş gibi.

"Az olursa sevinirim."

"Tamam senin için azaltmaya çalışırım."

Dur bi dakika benim için mi??biraz fazla kızarmış olabilirim ve farkına vardı.hemen bir bahane bulup yukarı sinifa çıkmalıyız.

"Bence hoca derse girdi sinifa gidelim mi?"

"Olur"