4

56 5 1
                                    


Bölüm arasına yerleştirilen Kerem Sayer fotoğrafı Kerem'ino anki bakışlarına temsilen koyulmuştur.

Keyifli Okumalar!! :)

Zeynep'ten

İnsan hayatı boyunca kararlara tabii tutuluyordu.Verdiğimiz kararlar ya bizi mutluluğa ya da pişmanlığa götürüyordu ve yine o kararlar ya doğru insanları ya da yanlış insanları kazanmamızı sağlıyordu. Sadece bir anlık düşünceyle yaptığımız şeyler çok fazla şeye dokunuyordu.

Benim verdiğim karar buydu:Oğuz.Peki ya Kerem?

Bütün gece ağlamıştım.Oğuz yine bana Melis yüzünden ihtiyaç duymuştu.Bunun acısı çok büyüktü.Benim hayatım aslında Melis etrafında dönüyordu.O Oğuz'u sevmediği kadar ben sevebiliyordum,o beni kıskanmadığı kadar Kerem'le vakit geçirebiliyordum.

Kerem demişken,dün ne demişti öyle?

'Siktir git.'

İlk kez bana 'Git' demişti.İçimdeki burukluk fenaydı.Kolay kolay kızmazdı ki bana.Gitmemi istemezdi mesela benden.Kızsa bana sarılır sakinleşirdi hemen.Beni öyle sever, öyle değer verirdi ki tüm duygularını bende dengelerdi.Ailesini mi özledi kollarıma koşardı.Şaşırırdım ama benim minik kollarım fazlasıyla iyi gelirdi onun iri cüssesine.

Gözlerim tekrar dolarken kırpıştırdım ağlamamak için.Ben mi kırmıştım o mu kırmıştı bilmiyordum.Önemi de yoktu açıkçası.Fazlasıyla boş hissediyordum şu an.Her anlamda...Hayatımda değer verdiğim insanlar belliydi.Babam,Kerem,Oğuz yazlık arkadaşım Yağmur.Annem olmasa bile belki Melis.Fakat en değer verdiğim isim Kerem'di ve ben dün onunla ilgili kötü anılarımın olduğu yere bir yenisini eklemiştim.

Oğuz desen...Diyemiyorum.Onunla iyi anımız yok sanırım.Bana sarılması ne kadar bana harika hissettirse de onun için bir anlam ifade etmediğini düşününce soğuk soğuk alevler oluşuyordu içimde.

Kollarımda inlemişti dün Oğuz.

'Melis..' diye.

Yardım istemişti yine benden.

'Zeynep, Melis'i getir.' diye.

Ve ben yine 'Tamam.' diyebilmiştim sadece.

Okula gitmek için hazırlanacaktım ve yataktan doğruldum.Aynanın karşında gördüğüm görüntü ben olamazdım.Gözlerim şiş ve kızarık ve hatta gözümdeki damarlar bile kıpkırmızı olmuştu. Bu hâlde okula gidemezdim.Kerem onun yüzünden değil, Oğuz için ağladığımı düşünür,üzerime gelirdi ki ben dünkü kavgayı uzatmayı hiç mi hiç istemiyordum.Hepsini geçtim Kerem'in dünden sonra nasıl olduğunu da bilmiyordum.İlk kez bu kadar büyük bir olay yaşamıştık ve sebebi hislerimdi.Birini sevmek suç muydu ki?Kerem,Oğuz'a olan zaafımı biliyordu.Biraz daha anlayışlı olamaz mıydı? Kızsa bile 'Git' diyecek kadar büyütmeli miydi?

Tüm düşüncelerimi sineye çekerek tekrardan uyumaya çalıştım.Bugün okula gitmeye niyetim olmadığından uyuyarak iyileşmeye çalışmak en iyisiydi.Üzgünken uyurdum ve az da olsa toparlanırdım.Kerem'le yüzleşecek gücü de kendimde -şimdilik- görmüyordum zaten.Aklımda sürekli Kerem'le yüzleşmemiz olduğundan uykuya dalamıyordum.Kerem'i 4 senede çok fazla tanıdığımı,kendini kimseye açmadığı kadar bana açtığını biliyordum ama dünkü haline o kadar yabancıydım ki yanlış bir şeyler yapıp onu kaybetmek istemiyordum.Kerem'i kaybedersem hakikaten büyük bir boşluğa düşerdim.

Düşüncelerimin arasında yorgun düşerek uyuya kaldığımı kapı sesiyle fark etmiştim.Uykulu ve sersem adımlarımla kapıya yöneldim.Kapı deliğinden bakıp Kerem'in sert ifadesini görünce derin bir nefes aldım.Tüm uykum uçup gitmişti.Yine bir kavganın eşiğindeymişiz gibi hissediyordum.Kapıyı tekrar çalınca bekletip daha fazla sinirlendirmemek için kapıyı açtım.Gözleri beni baştan aşağıya süzdü.Bende bakışlarımı bedenime indirince,şort ve tişörtten oluşan pijama takımımı giydiğimi fark ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KarmAşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin