~Fransız İhtilali'nden öncesi(1788-89)
Görevli ilk defa prensesin odasına girecekti,çünkü bugün Kral çok önemli bir konuşma yapıcaktı. Halk git gide sinirleniyor,küçük gruplar kendi çaplarında isyanlar ve ayaklanmalar başlatıyordu. Son günlerde ise bu isyanlar git gide azalmıştı. Fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Kral ise bu durumdan faydalanıp halkına konuşma yapıcaktı.
Görevli prensesin odasının kapısına hafifçe tıkladı. Prensesin odasından ses gelmedi. Görevli bir kez daha tıkladı. Hala ses seda yoktu. En sonunda yavaşça kapıyı açtı. Prenses yatağından kalkmış,dev gibi olan penceresinden halkı izliyordu ama hala üstünde gecelikleri vardı.
Görevli kısık bir sesle prensese Kralın konuşması hakkında bilgi verdi:"Prenses Aceline,kralımız bugün halka bir konuşma yapıcak. Bu konuşma sırasında orada olmanız gerekiyor. Sizin için kıyafetler..."
Prensesin morali iyice bozuktu,ülkenin geleceğinden endişeleniyor gibi bir hali vardı.
"Tamam,bilgilendirdiğin için saol. Ben kendim hazırlanırım. Görevli biraz şaşırmıştı. Daha önce prenses hiç böyle olmamıştı. "Ama prenses,bu giymeniz gereken kıyafetler kralımızın emri."
Prenses hala kıyafetleri giymemek için direniyordu. "Sen şimdi git. Ben bu konuyu babamla konuşurum."
"Emredersiniz Prenses Aceline!" Görevli minik adımlarla odadan ayrıldı. Prenses ise büyük ve geniş odasına göz gezdirdi. Tavanda dev gibi bir abajur,onun hemen altında ise büyük bir yatak vardı. Pudra pembesi yatak,gardrop ile uyum içerisindeydi.
Prenses dışarıya göz gezdirdi. Büyük bir platform konulmuş ve bir kürsü yaptırılmıştı. Bunlar kralın konuşması içindi.
Daha sonra ise halkı izlemeye başladı. Halkta hem fakir hem de soylu insanlar bir arada yaşıyordu ama fakirler daha baskındı. Prenses sadece içinden şunları geçirdi:
"Aslında ben de bu fakir halktan olup,her gün dileneblirdim.Onların gözünde ben şanslı bir insandım. Kralın kızı olarak Dünya'ya gelmiştim. Aslında böyle bir servete sahip olmak güzeldi tabi ki! Ama 'sahip olmak' ben bu servete sahip değildim sadece ondan faydalanıyordum. Bu bir şanslılık değildi. Ben bunun için emek harcamadım! Bir gün bu servet ellerimden uçarak gidecekti. Ya isteğimle,yada zorla. Benim tek şansım kralın kızı olmaktı."
Prenses bu düşünceden sıyrılıp,üstüne sıradan su yeşili elbisesini giydi. Saçlarını toplamaktansa açık bırakmayı yeğliyordu. Sarı,dalgalı saçları beline kadar sarkıyor;herkes ise o saçlardan gözlerini alamıyordu.
Prenses Aceline halk tarafından çok sevilen biriydi. İyi niyetli ve anlayışlıydı. Kralın tam tersi.
Aceline hazırlıklarını yaptıktan sonra kahvaltıya inmek için odasından ayrıldı. Aşağıya büyük bir sofra kurulmuştu. Aceline,Kralın yanındaki yerine oturdu. Kral kızının neden bu sıradan-halk elbisesi gibi olan-kıyafeti giydiğini anlamamıştı. Kızını sorgular bakışlarla baktı,daha sonra bakışlarının yerini sözleri aldı:
"Neden senin için seçtiğim,mor ve altın detaylı elbiseyi giymedin?"
"Baba ben bunu giymek istiyorum."
"Halkın karşısına bu şekilde çıkamazsın!"
"Babam kral olunca elbisem de mi değişiyor! Baba ben bununla çıkıcam. O elbiseyi giymektense çıplak çıkarım daha iyi! En azından 'insan' gibi gözükürüm."
"Nasıl çıkarsan çık,ama saat iki de mehdandaki platformda olucaksın!"
Aceline sinirlenmişti. Hızlıca sandalyesinden fırladı."Hepinize afiyet olsun!" Aceline hızlı adımlarla ilerledikten sonra odasına çıktı. Kral ise arkasından sinirli bir şekilde ona bakıyordu.
~
Sonunda o büyük konuşma vakti gelmişti. Halk meydana toplanmıştı. O kadar kalabalıktı ki,iğne atsan yere düşmezdi. Havaya ise kavurucu bir sıcak hakimdi. İnsanlar kısa giyinmiş,bazıları ise kafasından aşağıya bir şişe su boşaltıyordu. Hala sinirleri dinmiş değildi. Krala sinirli bir yüzle bakıyordu hepsi. Aceline hala gelmemişti. Saat ikiyi geçmiş,kral ve halk ise sinirlenmişti. Kral,görevliye seslendi:"Çabuk Acelin'i çağır konuşma sırasında bütün kraliyet ailesi bu meydanda olmak zorunda."
Görevli Acelin'i arayan gözlerle etrafa baktı. "Geliyor kralım." Acelin hızlı adımlarla konuşma sırasındaki yerini aldı. Halka yakın ama ön sıradaydı. Yeşil eski püskü olan elbisesini giymişti.
Kral en sonunda konuşmasına başladı.
"Sevgili halk,buraya sizi ülkenin gelceği hakkında büyük bir konuşma yapmak için topladım. Ülkede kraliyet ve yönetime karşı olan isyanlar git gide artıyor ve ülkenin geleceği için büyük bir tehlike oluşturuyor. Biz bu isyanları dindirmek için bugün sizi buraya topladık. Öncelikle yaptıgınız isyanlar brujuvaların değer kazanması,yönetimde eşitliklerin olması ve kilisenin baskısının azalarak kiliseye reformlar uygulanması. Ama bizim bu isteklerinizi gerçekleştirmemiz çok zor."
O sırada bir kişi bağırarak bir şey söyledi ve sessizliği bozdu:"Zor değil,siz istemiyorsunuz!"
Halktan da ona destek tamdı."Evet siz istemiyorsunuz." Kral bunları aldırmadan konuşmasına devam etti.
"Brujuvalar kendi haklarına sahip olamaz çünkü ülkede yeterince soylu var. Hepsini kontrol altında tutmamız çok zor. Zaten brujuvalar gittikçe önem kazanmaya başladılar."
Halk yuhlamaya devam ediyordu:"Yuuuuuuuh!"
"Kilise'ye gelince. Zaten bizim dinimiz ve kitabımız belli. Herkesin belli. Dinsel özgürlük diye bir şey yok! Kilisenin ve din adamlarının belirlediği kurallar İncil'in belirttiği şekilde ve buna aykırı gelemezsiniz. Bu kurallara uymazsınız Fransa'da yaşamayın! Biz kilisenin kurallarına aykırı gelemeyiz."
Halk yine bir isyan içindeydi:"Özgürlük,özgürlük,
laiklik,laiklik!"Yönetimde gerektiği kadar eşitlik var zaten. Kral yönetiyor,cezalanan idam ediliyor! Mahkemeler yapılıyor. Parası olan yaşıyor,fakir olan dileniyor. Fakir veya zengin olmanız bizim elimizde değil!"
Halk iyice sinirlenmişti. En sonunda koca yürekli bir adam krala taş fırlattı. Bu isyanla herkes kralı taşlamaya başladı. Kral,görevliler eşliğinde saraya kaçtı. Aceline ise arkasından geliyordu.
Aceline sinirliydi:"Haklılar,onlara karşı çok ağır ve aşağılayıcı konuştun.
"Ben mi? Ben sadece olanları söyledim! Fakirler,fakir! Bunun için bizi suçlamaya hakları yok."
"Sen kralsın,buna çözüm bulmalısın."
"Fakirliğe çözüm yok!"
"Fırtına öncesi sessizlik bitti,şimdi fırtına hatta kasırga var ve bunun sebebi sensin!"
Arkadaşlar en kısa zamanda yeni bölüm gelicek. Beğendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Çok ihtiyacım var.
By:selinaneris
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhtilal Kaçakları #Wattys2016 #Direction2016
Fiction HistoriqueYalnızlık, bir gencin korkulu rüyası. Ondan kurtulmak o kadar da kolay değil. ~ Bir prensesin ihtilalden kaçış macerası ve ona eşlik edicek bir yol arkadaşı... Kitap kapağı:kitappkurdu20