Kaba şey

85 11 0
                                    

Kulağımdaki kulaklığı çıkartıp kaya'ya döndüm telefonuyla ilgileniyordu. Bende mesajlarını okumak adına ona biraz daha sokuldum.

"Ne yapıyorsun? Hayal." dedi bana bakamayarak

"Hiçbirşey sadece canım sıkılıyor." dedim abartılı bir sesle

"Git birileriyle tanış. İyi anlaşacağına eminim." dedi atıştığım kızı gösterirken.

"Sağol kalsın, ben böyle iyiyim." dedim geriye rastlanırken. O ise omuz silkip telefonuna geri döndü öğretmen hala ders anlatıyordu okul açılalı üç gün olmuştu ama daha kimseyle muhattap olmamıştım. Köşede oturan kızıl saçlı kıza bakıp

"Kızıl saçlının adı ne?"

"Bulut. Ama onun dışındaki kişilerle tanışmanı tavsiye ederim."

"Neden baya tarz bir kız gibi duruyor."

"Ellenmeye müsait desem?"

"Sen kazandın" dedim sırıtarak. Tenefüs zili çaldığında kaya ayağa kalktı

"Nereye?" dedim onun geçmesi için sıradan kalkarken.

"Kantine, öğle arasındayız. Beraber inelim hatta"

"Olur" diyip onu takip etmeye başladım. Merdivenlerden inerken iki kere takıldım fakat kaya beni ikisinde de düşmekten kurtarmıştı. Kantine gittiğimizdeyse çakıl ve cem'i köşedeki masada yemek yerken gördüm. Kaya'da benim baktığımda yere bakıp bana döndü.

"Sen otur ben sana-"

"Karışık tost" dedim lafını bölerken. O ise başını sallayıp kantin sırasına girdi. Bense çakıl'ın yanındaki sandalyeyi çekip oturdum. Onlar ise beni umursamayıp konuşmalarına devam ettiler. Cem çakıl'a bakıp

"Yarın okula geliyormuş." dedi

"Okul ne alaka oğlum? Bu hisselerini almaya gelmemişmiydi?"

"Aklı sıra eski hayatını geri kazanacak."

"O bizi bir kız için terk edeli çok oldu." dedi çakıl kırılmıştı belliki böyle yapmasına.

"Bilmiyorum, ayrıca dediğim gibi hayal'in burada olduğunu da biliyor abi belki de sizleri takip ettiriyordur?"

"Yapamaz" diyip kestirip attı çakıl.

"Ben ne alaka?" dedim araya karışarak

"Sen ikizlere giden bir yolsun." dedi Cem bana bakarak,

"Ne yani beni mi kullanacağından şüpheleniyor sunuz? "

"Şüphelenmiyoruz Hayal eminiz" dedi Batuhan karşımdaki sandalyeye otururken.

"Eee şimdi ne yapacağız?" dedi Cem

"O nu bekleyeceğiz" dedi çakıl.

Kaya tostumla birlikte masaya kurulup yemeğini yemeye başladı
Bense kendi tostumu elime alıp yemeye başladım.

"Kardeşlerim benden habersiz inanmıyorum." Dedi Burak kendine başka masadan bir sandalye çekerken elimdeki tostun ısırmadığım kısmından bölüp ağzına atmıştı. Geriye çekmeye çalışsamda öküz koparmıştı bikere. Bense çakıl'a dönüp

"Ya çakıl" diye mızmızlandım. Çakıl Burak'ın ensesine vurarak

"Hayvan mısın oğlum? Git kendine al"
Dedi Burak başta çakıl'a daha sonra da bana baktı bense ona dil çıkardım. Elindeki tostumun parçasını gözüme sokarak yedi hayvan.

"Arkadan dayıyorlar oğlum birgün şu kantin sırasında akraba çıkacağız diye korkuyorum."
Dedi bana bakıp sırıtarak hala tostumun yarısını yediği için kendiyle gurur duyuyordu.

"Çikolata al Burak" dedim ellerimi önümde birleştirerek.

"Yok ya kardeş sen bana al"dedi benim taklitimi yaparak.Bense kaya'ya dönüp

"Kaya bana çikolata al" dedim kaya telefonundan başını kaldırıp ban baktı daha sonra Burak'a bakıp kaşlarını çattı

"Kalk kıza çikolata al Burak"dedi ciddiyetle

"Evet çikolata al bana Burak" dedim kaya'yı taklit ederek.

"Neden ben kardeş?" Dedi Burak sızlanarak o kantin sırasına girmemek için elinden geleni yapacaktı

"Kızın tostunu sen yedin" dedi kaya telefonuyla ilgilenirken.

"Ne tostmuş arkadaş, keşke yemeseydim " dedi Burak ayğa kalkarken. Burak kantin sırasında girerken son birkez bana baktı bense kötülük gülüşü yapıp dil çıkarttım. O ise boynunu büküp sıraya girdi.

"Vitamin yoksunu birde kahve al"dedi Cem burak'a seslenerek,
Burak ise Cem'e orta parmak göstermişti.

Ben kıkırdarken çakıl Burak'a bakıp
"Gereksiz" dedi sırıtarak

"Yok abi çok temiz bir dayak yemesi lazım" dedi Cem sanırım Burak'ın yaptığına bozulmuştu.

"Tek yumrukla bayılan birine dayak atmayı düşünmek, tamda sana göre." Dedi Kaya sırıtarak
Ben bunu duyar duymaz Burak'a bakıp tekrak kıkırdadım.

"Hayrola Hayal hanım baya hoşunuza gitti bakıyorum." Dedi çakıl bana bakarak

"Tek yumrukla bayılan biri ancak sizinle takılıyor." Dedim geriye rastlanarak kaya olayı anlamıştı yüzüne tebessüm yerleştirip

"Aslında bakarsan bizim yaptığımız kavgaları sadece izliyor, bazense bizim dövdüğümüz kişilere yumruk atıyor, dikkatini çekiyorum o yumruk attığı kişilerde bayılma evresinde olanlar."

"Geçenlerde bir depo kavgası oldu çakıl'ın dövdüğü adamın yanına gitti yumruk atmak için, adam bunun yumruğundan kurtulup kendi burak'a yumruk attı, bizimkide bayıldı." Dedi Cem
Kaya'nın sözünü tamamlayarak.

Bense anlattıklarına gülüyordum.

"Aynı kavgada üzerine yürüyen bir adamı nasıl yaptıysa ikna etmiş beraber bizi izlemişlerdi." Dedi Çakıl sırıtarak, aralarında en hareketlisi Burak'tı gurubun neşe kaynağı gibi bir şeydi.

"O benim meslek sırrım" dedi Burak tekrar sandalyesine otururken. Elindeki çikolatanın birisini bana verdi diğerinin de
Kendi aldı. Tam o anda Zil çaldı hepimiz ayaklanıp kantinin çıkışına doğru yürümeye başladık. Okul merdivenlerinden çıkarken biriyle çarpıştım. Bakışlarım karşımdaki kişiyi bulduğunda.
"Şaka mısın sen?" Diyerek yana doğru bir adım attım. Onun ise baya yoğun olduğu belli oluyordu bana cevap vermeden hızla merdivenleri inip bahçe kapısına yönelirken. Burak

"Kaba şey" dedi sesini incelterek ben onun bu haline gülerken.
Okul binasının içine girmiştik

Nasılsınız okurlarım :-)

SÖZ   VERMİŞTİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin