boşluğuma geldin SEVDİM!

2™¤BGS¤™2

Multideki Akın.

Arkadaşlar bölüm silindi ben de neler yazdığımı hiç hatırlamadığımdan bir şeyler yazdım işte... umarım bu bölümü daha çok beğenirsiniz... SEVİLİYORSUNUZ...

'Kızlarrr! Yeni çocuk gelmiş! Allah'ım daşmış daş! Meteor Allah'ım sana geliyorum,' diyerek kendinden geçti Buket. Telefonu açmam ile onun tiz sesini duymam kulaklarım için çok zararlıydı! Buket hani şu evladım olsan cebine eroin atar polis karakoluna götürürüm cinsindendi. Aslında bizim grubun topu öyleydi. Hiç birimiz normal değildik. Ama bir araya gelince daha garip olurduk. Kimse ile geçinemeyen kişilerden değildik. Yani yerine göre... mesela bir kaç grupla ASLA! Anlaşamayız. Ve her gün onları görmek zorunda kalıyoruz!..

'Yine mi kızım?! Bıktım senin şu yeni çocuklara olan hayranlığını! Geçen sene yine aynen böyle demiştin hatırlarsan ama... Amortiydi kızım baya bir amorti yani!' deyince Kayra, kahkaha atmaya başladık. Buket bu dediğine karşılık hemen kendini savunmaya geçti.

'Kızım yok bu öyle değil gruptan linkini atayım da görün Ahsen'in kız kardeşinin arkadaşının ablasının arkadaşından gelen bir habere göre oğlan meteormuş! METEOR!' Bir kez daha kahkaha attım. Buket erkeklere düşkündü ama değildi. Yani nasıl anlatsam okula... hayatına... yeni gelen insanlara bir zaafı vardı.

Adnan konuşmaya başladı, Buket'i hiç takmayarak. 'Ya ağabey o değil de nasıl 5-1 ya! İnanamıyorum!' Bizim mahallenin her ay yaptığı maçlardan bahsediyorlardı. Her ay farklı mahalle ile maç yapardık sonra yemeğe çıkarttırırdık yada bunun gibi iddialar yani. Pek yenilmezdik ama ben memlekette olunca  Adnan' da olmayınca... Akın tek başına yetememiş demek ki. Bizim salaklar da adam akıllı oynamayınca! Canım Akın'ım ya eminim en çok o çabalamıştır.

'Ya Ado! Sen de biliyorsun adam akıllı oynamıyorlar saçma salak oynadılar sonra da yenildik işte bu. Hep mi yeneceğiz be Ado?!' dedi Akın. Haklıydı çok nadir kaybederdik.

'Gelince alırız paçalarını merak etmeyin kardolarım!' dedim ve kendi kendime güldüm. Zafer ile gülümsedim. 'Bir dönseydik inşAllah...' dedim Ankara'dayken Çankırı'yı, Çankırı'dayken de Ankara'yı özlerdim. İnsan oğlu işte nankör! Hele ben ne nankörüm. Ne nankör...

'Ya benim hiç güzel geçmiyor tatilim SİZSİZ!' dedi Kayra. Sırıttım ve cevap verdim.

'Bizsiz mi yoksa özellikle düşündüğün biri var mı özlemde?' Ne saçma bir cümle kurmuştum öyle? Neyse anlasındı artık bir zahmet.

'Evet Nur seni çok özledim canım!' dedi sert bir şekilde böyle şeyler yapmama çok kızıyordu. Ya bir insan azıcık anlar ya azıcık! Yazık kıza ölüyor aşkından ama salağın umrunda değil.

'Neyse ben anamın yanına bir gidem ordan da iki ortalık turlarım, Çankırı'dan istediğiniz bir şey var mı beyler bayanlar?' dedim bir çırpıda bağdaş kurmuş olduğum ayaklarımı sedirden sallandırdım. Uyuşmuştu, yavaş yavaş karıncalanıyordu. Bu da beni sinir ediyordu. En nefret ettiğim şeylerden biriydi bacaklarımın karıncalanması.

'Ben tuz lambası istiyorum,' deyip kıkırdadı Buket. Geçen tuz lambasının fiyatına baktığımda dudağımın uçukladığını fark ettim benim gibi bir öğrenciye çok pahalıydı ama onu kırmayacaktım. O benim için her şeyi yapar. Eee tabii ki bende onun için her şeyi yapardım...

Aramızda kalsın ama azıcık ucundan cimriyimdir de üzerinize afiyet.

'Hayatım, söz vermeyeyim şimdi param yeterse alırım olur mu?' dedim tatlı bir kız stilinde. Telaşla konuşmaya başladı.

'Yok kız şaka yaptım valla öylesine dedim sen paranı harcama hiç,' dedi bu kızın kalbi varya... Çok seviyordum onu çook.

'Tamam kız tamam,' deyip güldüm.

'Kendinize iyi bakın gençler seviliyorsunuz...' deyip kapattım telefonu. Bu şapşiklerim hariç neredeyse kimseye sevdiğimi söylemezdim nadir bir kaç insana öyle sevgimi belli ederdim... Yoksa ben odunun ham maddesiydim.

'Anne bana ihtiyacınız var mı?' dedim eminim yokmuştur.

'Kızım marketten bir süt, 5'de ekmek alıp gelir misin?' dedi. Ohh iyi oldu be ben de çıkmak için can atıyordum. Bir yolunu arıyordum o kadar... Geze geze gider, geze geze dönerim. Annemden para aldım kulaklıklarımı takıp yokuş aşağı yürümeye başladım burada sadece bir tane market vardı. Bir kaç teyze benimle konuşmaya çalıştı. Sen Akkız'ın Ahmet'in torunu musun felan diye. Ne kadar Allah korusun demek istesem de gerçek buydu. Biraz cimri... Baya baya cimri bir dedem olduğundan kendimden utanıyordum. Biraz da bana geçtiği için kendimden o kadar utanıyordum ki!

Telefonum çekerken facebook grubuna girip kızlarla biraz sohbet etmeye başladım Buket yine yeni çocuktan bahsetmeye başlamış Kayra onunla dalga geçiyordu.

'Ya bak kızım geçen seneki faciaydı sadece. Beni kandırmışlar o kadar.' Buket yine laf anlatmaya çalışıyordu ama Kayra bu...