5¤™BGS™¤5

37 4 0
                                    

Multide Serkan. Okulun popiler çocuğu.

Sare,

Sabahtan beri değişik bir ruh halindeydim. Anlamlandıramadığım bir biçimde kendimi çok garip hissediyorum. Salona girdim duvarda asılı olan takvime baktım. Bu günün tarihine... Elimi alnıma koydum.

'Nasıl unuttun be Sare! Kaç gündür bu anı bekliyorsun ama...'

Telefonum çalmaya başladı.Arayan Meva'ydı. Belliydi bakmış olduğu ki... arıyordu.

'Alo Meva?' dedim bir şey olmuştu kesin ses tonu pek iç açıcı değildi.

'Alo Sare...' Bu ses tonu bir şeyler olduğunun kanıtıydı. Ama ne olmuştu?

'Ne oldu anlatır mısın?' dedim hemen. Hayırdır İnşAllah.

Meva ağlamaya başladı. Kötü bir şey mi olmuştu? İyi olsa neden ağlasındı ki zaten? Sevinçten olsa böyle hıçkırıklara boğulmazdı. Allah'ım sen yardım et benim kardeşime.

'Sonuçlara baktın mı Sare?' Burnunu çekerek. Onun bu haline gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Kardeşim olduğundan onunla birlikte ağlamak en mantıklısıydı. Ama ona teselli de vermem gerekti... çık bakalım işin içinden Sare Hanım.

'Daha bakmadım. Sen baktın mı?' dedim hemen. Bakmış ki ağlıyordu Sare ne saçmalıyorsun sen bu gün böyle? Heyecandan mıdır nedir içimdeki benle tartışıyordum.

'Baktım,' dedi. Neden bu kadar uzatıyordu ki? Söylesin bitsin gitsin. Ama bu Meva uzatır da uzatır.

'Eee neresi çıktı?' dedim heyecanla. Biraz önce oturduğum koltukta belimi dikleştirerek.

'Bitlis... Bitlis de bir üniversite vardı. Hoca onu yazdırmıştı hatırlar mısın? Son sırada olmasına rağmen o tutmuş ancak ben orayı istemiyordum.' deyip ağlamaya başladı. Yine hıçkırıklara boğuldu. Dayanamam ben sana canım kardeşim benim şuan yanımda olsa sımsıkı sarılırdım.

'Hadi çık bize gel. Benim sonuçlara bakalım beraber, olmaz mı?' Belki kafası dağılır kendine gelirdi, biraz teselli edebilirdim belki de.

'Tamam geliyorum,' dedi burnunu çekerek. Kardeşim ya...

*****

'Meva hoşgeldin hayatım geçsene içeri,' dedi annem hemen koridora geçtim. Meva sarıldı ve ağlamaya başladı. Başı hala omzumdayken,

'Anne sonuçlar açıklanmış biz odamdayız,' dedim anneme ve saçma sapan bir halde Meva'nın başı omzumda odaya geçtik.

'Meva neden bu kadar üzülüyorsun? Belki senin için hayırlı olan budur hiç böyle düşündün mü?' Onun üzülmesine dayanamıyordum... O üzülünce nasıl desem benim de kalbim ağrıyordu belki sadece dört sene olmuştu ama bana göre bir ömre bedeldi. O benim babamın diğer kızıydı, o benim ruh öküzümdü.

Burnunu çekti birkaç kez ve konuşmaya başladı. 'Sare anlamıyorsun! Babamı bilmiyor musun? Ankara da okumaz isem hiçbir yerde okuyamayacağımı söyledi. Duyar duymaz da zaten kat-iyyen HAYIR! deyip kestirip attı. Yani gidemeyeceğim.' deyip ağlamaya başladı. Sımsıkı sarıldım ona, başını okşadım.

'Meva! Üzülmeye gerek yok. 'Sizin hayır bildikleriniz şer, şer bildikleriniz hayırdır.' Bilmez misin bunu Meva! Allah var gam yok sen duanı et. Olacak zaten olur.' dedim. Biliyordu, dinine bağlı bir kızdı.

'İnşAllah Sare... İnşAllah.' deyip sarıldı sıkıca. 'İnşAllah Marmara tutmuştur.' dedi. Gülümsedim ama içim burkula burkula.

'Benim arkadaşım burada üzülürken ben nasıl sevinebilirim Meva?' dedim yıllardır hayalim olan Marmara'yı kazanmış bile olsam, sevinebileceğimi sanmıyordum. Allah hakkımızda en hayırlısını verir İnşAllah.

boşluğuma geldin SEVDİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin