4™¤BGS¤™4

39 3 0
                                    

Multideki Adnan...

Nur,

'Anne hadi otobüs kalkacak.' Bu sanırım 7. söylemişim olmuştu. Annem ile teyzem sarılmış alıyorlardı. Kuzenim arabada bekliyordu. Arada teyzeme artık yeter der gibi kornaya basıyordu ama ikisinin de umrunda değildi tabii. Ayda yılda bir geliyorduk haklılardı bir yerde. Özlemin tarifi yok kim ne demişse sebebi çaresizlik...

Annem ve teyzem ayrılınca teyzeme sarıldım. Cidden özleyecektim. Baya özleyecektim yani en sevdiğim teyzem oydu çünkü o kadar cana yakın o kadar içtendi ki sözcüklerle anlatmamı kimse beklemesin benden çünkü o bir cümlelere  sığamayacak kadar değerli benim için. Teyze anne yarısıdır diyorlar ya ha işte o benim resmen annemdi. Sımsıkı sarılıp teyzemi kokladım. Resmen köy kokuyordu. Tezek, inek ve süt... hepsi buydu.

'Anneni üzme Nur tamam mı teyzecim? Temizliğe, yemeğe yardım et canım anneni yorma...' teyzemin söylediği bir çok şeye tamam dedikten sonra ayrıldık ve otobüse bindik cam kenarına ben geçtim. El salladık bir süre, sonra görüntü kaybolunca televizyonumu açtım. Beş tane film vardı rastgele birini açtım ne de olsa uyuyakalacaktım ve izleyemeyecektim. Bu da benim klasiklerimdendi. Arkama yaslandım ve gözlerimi iyice kısdım. Uykuya hazırlık...

*****

Aydınlık bir yerdeydim. Neresi olduğunu bilmiyordum ama o kadar güzel bir yerdi ki... bir çok ses yükseldi, kimin sesi olduğunu bilmiyorum. Arasında algılayabildiğim bir ses vardı ki o da, 'KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VER HAYATINA GİRECEK İNSANLAR VAR!' oldu. Ve ardından her yer kapkara oldu zifiri karanlıktı he  yer göz alabildiğine karanlık, hiçbir şey göremiyordum. Bizim tayfanın sesi geldi bana doğru yaklaştılar. Onların arkasından gittim.

Derken... bir deliğe düştüm. Kendimi o an Alice Harikalar Diyarında hissettim. Ben deliğe düşünce kimse bir şey yapmamıştı arkamdan bağırmamıştı bile. Umurlarında olmamıştım.

Bir kaç dürtüklenme ile nefes nefese uyandım. 'Annemmiş' diyerek bir oh çektim. O sırada annemin sureti başka bir şeye dönüştü. Canavar gibi anlamlandıramadım. Otobüsten inip koşmaya başladım. Bir sürü köpek etrafımı sardı. Birisi bacağımı tuttu ısırdı ama acı felan hissetmiyordum.Ve bir köpek konuşmaya başladı.

'ÇOK HATAYA BULAŞTIN VE HALA BULAŞIYORSUN!'

Kan ter içerisinde uyandım annem iyi miyim diye bir kaç kez baktı. Kötü olduğumu anlayınca 'sadece bir rüyaydı canım,' dedi annem bana sarılarak. Köpeğin konuşması mı garipti? Deliğe düşmem mi? Yoksa hepsi bir  yana arkadaşlarımın benim için bir şey yapmaması mı? Çıldırmak üzereydim.

'Sayın yolcularımız teknik bir arıza nedeni ile otobüsü boşaltmanız gerekiyor bu süre zarfında yan tarafta bulunan cafeye girip bir şeyler içmenizi tavsiye ederim.' dedi muavin. Annemi beklemeden koşarak inip cafenin lavabosuna girdim. Klozetin kapağını kapatıp oturdum. Hüngür hüngür ağladım. Ben ki Nur Boğaç hüngür hüngür ağladım. Ben ya  ben! Nur BOĞAÇ! Rüya bana kendimi o kadar kötü hissettirmişti ki neredeyse hiç ağlamayan ben ağlamıştım işte... bir süre sonra çıkıp elimi yüzümü yıkadım. Gömleğime yüzümü silip çıktım, etrafımdaki bir kaç bayanın bana bakıyor olması umrumda olmamıştı. Annem bir şeyler söylemiş beni bekliyordu. Gördüğüm rüyadan sonra iştahım kaçmıştı. Benim iştahım kaçmıştı inanılacak şey değildi. Annem bana bir süre baksa da bahsetmemiş geçiştirmiştim. Canını sıkmak istemiyordum. Hem sadece bir kabustu, çok gerçekçi bir kabustu o kadar, büyütülecek bir şey değildi.

Kısa sürede otobüs düzeldi yolumuza devam ettik.

Eve gider gitmez üç bardak sütsüz kahve içtim şok etkisi yaptı istediğim gibi. Rüya görmek istemiyordum artık bir süre. Uzunca bir süre...

boşluğuma geldin SEVDİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin