Ellie ve Mathilda,Mathilda'ların evine kadar sohbet ederek yürüdüler. ''Tanıştığıma çok memnun oldum.Şimdi eve gitsem iyi olucak.Büyükbabam televizyonun karşısında uyuyakalmıştır şimdi.'' ''Büyükbabanla mı yaşıyorsun?Annenler şehirde mi?'' ''Şey aslında annem ve babam bir..bir trafik kazasında..'' Ellie lafını bitiremeden Mathilda onun omzuna elini koydu ''Çok üzgünüm,bunu eğer bilseydim..'' ''Sorun değil.'' dedi Ellie,yutkunarak. Gözleri dolmuştu.Belli etmemek için yüzünü çevirdi. ''Sonra belki görüşürüz ha?'' ''Tabi,bu kasabada karşılaşmamız an meselesi.'' dedi Mathilda. Yüzünde Ellie'nin aklına kötü anılarını getirdiği için pişman olmuş bir ifade vardı.Sonra da ''Hoşçakal.'' demekle yetindi. Ellie de oradan uzaklaştı,koştu..Ormana doğru koştu.Kimsesi yoktu,ne yapacacağını bilmiyordu..Gözlerinden yaşlar süzülüyordu..Ve şimdi hüngür hüngür ağlıyordu..Elleriyle gözlerini sildi. Önünü bulanık görüyordu.İleride bir yerde hayal meyal kulübeye benzer bir şey görüyordu.Gözlerini ovuşturunca,doğru gördüğünü anladı.Biraz da korkuyla oraya doğru ilerledi ''Kimse var mı?'' Cevap veren olmadı..Bir kere daha sordu.Yine cevap yoktu.Bunun üzerine kapıyı hafifçe araladı..Oluşan sesten rahatsız olmuştu.Burası garip bir yerdi,öncelikle dıştan bakınca bir kulübe gibi görünen bu yerin kulübe olmadığı kesindi.Duvarlarda panolar vardı.Üstünde işlemler yazan bazı kağıtlar bu panolara tutturulmuştu.Bir de çalışma masası vardı.Masanın üstü gazete kağıtlarıyla dolup taşmıştı.Çalışma masasının çekmecesini açan Ellie,orada birsürü iğne ve şırınga bulunduğunu gördü.Yerdeki kağıtlardan bazılarını cebine tıkıştırdı.Birazdan eve gitmesi gerekiyordu ve bu kağıtları inceleyecek zamanı ancak evde bulabilirdi.Sonra yerde bir şey gördü.Evet orada bir şey vardı.Kağıtları aldığı yerde.Bir kapağa benziyordu.Tam bakmak için elini uzatıcakken bir ses duydu.Evet bunlar ayak sesleriydi..Hemen saklanacak bir yer bulması gerekiyordu..Ve saklanabileceği tek yer..çalışma masasının altıydı.Hemen oraya girdi.Birisi kapıya bir tekme savurup açtı.İçeri girdi.Ellie nefes bile almamaya çalışıyordu.Gelen kişiyi tam olarak görmek için kafasını biraz aşağı eğdi..Bu uzun boylu,kumral,17 yaşlarında bir çocuktu.Burada ne işi vardı?Ellie'nin kafasında birçok soru vardı şimdi.Sonra sırtında bir şey hissetti..Gıdıklanıyor muydu?Yoksa bu..bir.. ÖRÜMCEK ?! Ellie korkuyla sıçradı ve kafası çalışma masasına değdi.Sonra hemen oradan sürünerek çıktı ve ayağa kalktı.Çocuk hemen arkasına döndü ''Sen de kimsin,burada ne işin var?'' Ellie yutkundu ''Ben..ben buranın bir kulübe olduğunu sanıyordum.Ge-gerçekten üzgünüm.'' Koşarak ilerlemeye çalıştı.Ama nafile.Çocuk onu kolundan yakalayıp kendine doğru çekti. ''Ne gördün?'' ''Ben gerçekten hiçbir şey..benim hiçbir şeyden haberim yok.'' ''Aşağı indin mi?'' ''Hayır..hayır.'' ''Güzel o halde.Seni benden önce bulmadıkları için şanslısın!'' Çocuk Ellie'nin kolunu bıraktı.Ellie şimdi daha da şaşkındı.O neyden bahsediyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakın Beni Isırma
HorrorUyandığında saati öğrenmek için yatağından doğruldu.Ama ayağa kalkamıyordu..Sonra bir şey farketti..Bir ağrı.Kalbi ağrıyordu.Nefes almakta zorluk çekiyordu.Ve sanki...sanki içinden bir şey geçiyordu.Vücuduna bakmaya çalıştı.Kollarını görebiliyordu.İ...