Çocuk,Ellie'yi kolundan tutup dışarı çekti.Sonra da ''Buraya birdaha gelmezsen senin açından iyi olur!'' demekle yetindi.Ellie şaşkındı.''Ne demeye çalışıyorsun?''Çocuk arkasına bile dönmedi.Oradan uzaklaşırken Ellie ''Heey?!'' diye bağırdı.Ama onu umursamıyordu.Sonra Ellie oraya yaklaşan bir arabanın sesini duydu.Hemen bir ağacın arkasına saklandı.Bakmak için kafasını hafifçe uzattı.Kısa boylu,siyah saçları ensesinin altına kadar gelen ve sinirli görünüşlü bir adam arabadan indi ve kapıyı hızlıca çarptı.Sonra da arabanın arka tarafından iki adam indi.Birisi şişman,sarışın ve saf görünüşlü birine benziyordu.Diğeri de aynı bir doktora benzeyen,gözlüklü,üstünde bir önlük olan,beyaz saçları dökülmemiş fakat dağılmış olan bir ihtiyardı.Şişman olan adam ve kısa boylu olan,ihtiyarın iki tarafına geçip kolundan sıkıca tuttular.Kısa boylu olan ''Malzemelerin burada olduğuna eminsin değil mi Lightson?'' Yaşlı adam boğuk bir sesle,biraz da titreyerek ''E-vet..Eminim.'' diye cevap verdi.''Güzel.''diye cevap veren kısa boylu adamın yüzüne sinsi bir gülümseme yayıldı.Sonra şişman olana döndü''Nick,sen burada kal.Gelen geçen gençler falan olur.Canlarının ne zaman macera çekeceği belli olmuyor bunların!'' ''Olur patron.'' diyen şişman adam arabanın ön tarafından bir bisküvü alıp kapıyı kapattı.Sonra bir taşın üstüne oturup paketi açtı.''Bunları bıraksan iyi olur.Sana pek te iyi gelmiyorlar!''dedi kısa boylu olan.Nick omuz silkti.Yemeğe koyuldu.Diğer ikisi kapıyı açıp içeri girdiler.Ellie,şöyle bir oh çekti.Eğer o çocuk gelmiş olmasaydı muhtemelen ya içeriyi karıştırıp çıkmış ya da şu an içeride hala bir şeyleri karıştırıyor olacaktı.Bu da adamlarda şüphe uyandırırdı.Elini ağaca vererek gözlerini kapadı.Ve sonra.. ''Çıt!'' Ellie hemen önüne döndü.Bir dal kırılmıştı.Sonra şişman adam arkasını döndü ''Hı?Kim var orada!'' Elindeki paketi yere bıraktı. ''Hey sen!'' O tarafa doğru geliyordu. Ellie şimdi ne yapacaktı?Ağaca çıkabilir miydi?Aklına tek bu geliyordu.Başka çaresi yoktu.Koşsa peşine düşerlerdi.Küçükken ağaca çok tırmanmışlığı vardı en azından.Adam gittikçe yaklaşıyordu.Tırmanmaya çalıştı.İlk elleri kaydı.Sonra hızlıca tırmanıp çıkmayı başardı.Yaprakların arasında vücudunu olabildiğince gizlemek için iyice çöküyordu.Ama başarmıştı,adam bir şey olmadığını sanıp eski oturduğu yere gitti.Ellie,derin bir oh çekti.Birkaç dakika sonra iki adam ellerinde birkaç ilaçla oradan çıktılar.Üçü arabaya atlayıp oradan uzaklaştılar.Ellie gittiklerinden emin olmak için arkasına döndü.Az sonra araba gözden kayboldu ve o da aşağı indi.Bugünlük bu kadar adrenalinin yettiğini düşünüyordu.Terlemişti de.Ama bu işin peşini bırakmayacaktı!Yarın kesinlikle tekrar gelecekti.Evin yolunu tuttu.Çok yorgundu.Zar zor ilerliyordu.Büyükbabasının onu merak ettiğinden adı gibi emindi.Telefonunu çıkardı.Evet,üç cevapsız arama vardı.Ellie yürümeye devam etti.Ama her geçen dakika gözleri biraz daha kapanıyordu.Sonra Ellie,ne yaptığını bilmiyordu.Yere düştü.Sonra ne olduğunu bilmiyordu.Bildiği tek şey..gözleri yavaşça kapanırken bir sülietin ona doğru yaklaştığıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakın Beni Isırma
HorrorUyandığında saati öğrenmek için yatağından doğruldu.Ama ayağa kalkamıyordu..Sonra bir şey farketti..Bir ağrı.Kalbi ağrıyordu.Nefes almakta zorluk çekiyordu.Ve sanki...sanki içinden bir şey geçiyordu.Vücuduna bakmaya çalıştı.Kollarını görebiliyordu.İ...