Sarılır mıydı bana?
Sarıl be.
Bana şöyle bir sarıl ki.
Beklediğim her güne,
Kırıldığım her an için değsin.
Bana şöyle bir sarıl ki.
Kaburgalarım kırılsın.
Sana 'seni seviyorum'diyenler
Kendilerinden utansın.
Yanlızlık ve sessizlik arasındaki tek fark,ikisinde de senin olmaman.
***
Yürüyorum bu gece,gün ayana kadar.
Sessizce seyrederim seni,Allah'tan her Zaman'ı var sayarak.
Giderdim gökyüzü,olan her yere.
Çünkü orda yıldızlar çoktu.
Ama ay tekti.
'senin gibi'
Aşk mıydı bu?
Yoksa kanadı kırılmış kadın?
***
Kahveyi herzaman çok severdim.
Senin gözlerinde ki gibi,onda da kaybolduğum için.
Çayı hep açık içerdi.
Ordan beni daha iyi görebilmek için.
Suyu içerken bana bakıp gülümserdi.
Bu benimle hayal ederken yaptığı bişeydi.
Saçlarına dokunduğumda bundan hoşlanırdı.
Annesinin de bunu yaptığı içindi.
Hep ellerimi okşardı.
Bana baba şefkatini vermek için.
Böyle devam etti.
Başta 'rüyam' oldu sonra 'dünyam' oldu.
Ve gitti.
Beni terketti.
Artık biri benim için.
Ne çayı açık içti.
Ne suyu içerken bana gülümsedi.
Nede ellerimi okşadı.
***
Gülüşünü gördükçe,en iyi şiirimi henüz yazmadığımı fark ediyorum.
Erdem Güler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanadı Kırık Kadın
RomansaSon defa dokunduğum ellerin,yanıyor şimdi. Son defa dokunduğum saçlarını,kesmişsin şimdi. Son defa içime çektiğim kokuyu,değiştirmişsin şimdi. Son defa bana bakan gözlerin,bakmıyor şimdi. Ne yapsaydım be sevgilim? Gözlerin "Hep bakacağım."der gibi...
