GİRİŞ
"Adı: Yazmira Mimaroğlu, 21 yaşında. Ela gözlü erkeklere karşı aşırı tepki verdiği gözlendi. Diğer hastalar ve klinikçalışanları arasında ela gözlü birisiyle karşılaştığı anda ruhhâli ani değişimler gösteriyor. Ayrıca bileklik, saat ve bileğetakılan her türlü takıdan nefret ediyor." Durdu ve kendisinidinleyen meslektaşlarına bakıp devam etti. "Bu iki madde,onun hakkında epey ipucu vermiyor mu sizce?"
Genç adam arkasına yaslanırken elindeki beyaz kâğıdısiyah oval masanın üzerine bıraktı. Klinik doktorlarının oluşturduğu kurul toplantısı başlayalı bir saatten fazla olmuştu.On kişilik beyaz üniformalı kurul üyelerinin arasında, üstdüğmesi açık, buz mavisi gömleğiyle rahat bir tavırla oturansadece oydu. Genç adam beyaz üniformadan nefret ederdi.Hastalarının gözünde bir doktor olmaktan ziyade, zihinlerinin ve kalplerinin en ücralarına ulaşabilen, onlarla dost olanDeniz Akdoğan kimliğini benimsemişti.
Kurul başkanı olarak masanın en ucunda oturan ortayaşlı ve tecrübeli Doktor Sema Kaya, "Hayır," diye yanıtladıgenç doktoru. "Daha fazlası var, Deniz Bey." Kadın, bu gençama sıra dışı yöntemleriyle kliniğe damgasını vuracağınaemin olduğu doktorunu şöyle bir süzdü. "Yazmira, Doktor Nevra Karataş8Naim Adalı'nın hastasıydı. Naim Adalı, genç hastamızın ikinci doktoru! Yaşadığı olayların sadece ana hatlarını biliyoruz."
Genç adam başını ağır ağır salladı. Boğuk ama kendindenemin sesinde ufak bir tenkit vardı. "Orada olduğu süre boyunca ne olduğu hakkında hiçbir kayıt yok. Hastanın iç dünyasına kesinlikle ulaşılamamış."
Sema Hanım, genç adamı onayladı. Ondan övgüyle sözedildiğini, gelecek vadeden bir doktor olduğunu bu kuruldaki herkes biliyordu. Şimdi, kendileriyle beraber çalışacaktı vebu özel hasta onun olacaktı. "Yazmira klinikteki en özel hastamız. Doktor Naim Bey, onunla özel olarak ilgilendiği hâldene yaşadığını asla öğrenemedi ancak kızın ruh hâli epey gelişme gösterdi. Artık daha sakin ve düzelme eğiliminde."
Deniz Akdoğan, Doktor Sema'nın sözlerini ilgiyle dinlesede onunla aynı fikirde değildi. Sözünü asla sakınmayan tavrı, özellikle hastaları söz konusu olduğunda her daim ortayaçıkardı. "Öyle mi Sema Hanım? Öyleyse neden hâlâ ela gözlüerkeklerden korkuyor? Neden hâlâ olaylara sebep olan aylarboyunca yaşadığı travmaları bilemiyoruz? Ya da neden insaniçine karışamıyor?" Genç adamın sesi gitgide sertleşti. "Düzelme eğiliminde değil! Bunu kabul edemem. Sadece acılarınınasıl bastıracağını öğrenmiş. Belki de uyuşmuş."
Doktor Sema, genç adama hak verircesine başını salladı."Genel anlamda hâlâ iyileştiği konusunda bir tespitte bulunmadım zaten." Genç doktorun koyu birer orman gibi hırslayanan ela gözlerinin içine baktı. "Bu hastayı kabul etmek istediğinizden emin misiniz? Sizi gördüğünde..." derken kendisinin ela gözlerini kastettiğini anlayan genç adam, birden ayağakalkıp ellerini masanın üzerine yasladı.
"Evet, Sema Hanım, bu hastayı alacağım. Bu yüzden buradayım. Beni veya herhangi ela gözlü birisini gördüğündenormal tepkiler vermesi için!" Kuruldaki diğer doktorlar, Deniz'in öz güvenli tavırları karşısında gururla ona baktı.
"Öyleyse yolunuz açık olsun, Deniz Bey."
Deniz başını hafifçe eğerek koyu ve sık kirpikleriyle çevrelenmiş gözlerini ciddiyetle kıstı. "Teşekkür ederim." Uzunparmakları masanın üzerinde duran dosyayı kavradığında,sandalyesine bir daha oturmaya gerek duymadan toplantıyı terk etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazmira - BASILI ESER (Ön okuma vardır.)
General FictionKitap olduğu için ön okuma olarak sadece 3 bölüm vardır. Sen Gökyüzünün Değil, Benim Karanlığımın En Parlak Yıldızısın... (19.05.2016 tarihinde yazılmaya başlanmıştır.) © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim olmadan alıntı yapılamaz.