Merlik Malis Kuytuluğundan bahsederek bir biçimde isyan kampına ulaşmış olmasını sağlayan bu gizemli yabancıyı gördüğünde ilk başta irkilmiş fakat kesinlikle şaşırmamıştı. Bu tip gizli yapılanmaların böyle beklenmedik sürprizlerle dolu olabileceğini anında anlamıştı.
Belli ki o da isyancılardan birisiydi ve pazar yerinde gözlem yaparken kendisinin etrafta şaşkın şaşkın dolaşarak pazar esnafına yada müşterilerine Malis Ormanı hakkında çetrefilli sorular sorarken ona kulak misafiri olmuştu.
Merlik'in aklında binlerce soru vardı, heyecanlıydı ama daha çok endişeliydi. Efus'un akıbetinin ne olacağı bir yana kendi akıbeti de artık meçhuldü. Hatta çekirdek ailesini bile tehlikeye atabileceğinin farkındaydı.
Merlik bundan sonra yakalanıp Yeraltı Zindanlarına yollanabilir, istilacılar tarafından öldürülebilir yada en kötüsü Familya Geleneklerine karşı çıktığı için utanç içinde; sınırlar kapatıldığı için sürgün yerine zindanlara yollanabilir ve hayatının geri kalan yıllarını sefil bir biçimde toprağın derinliklerinde çeşitli çileler yaşayarak geçirebilirdi. Bunlardan herhangi biri olabilirdi yada kim bilir daha kötüleri bile başına gelebilirdi.
Birde bunların yanına Ailesinin bu gece eve gelmediği için kim bilir ne kadar endişelendikleri gerçeğinin omuzlarına yüklediği ekstra bir yük daha vardı.
Ama her ne kadar endişeleri olursa olsun Merlik 'in tavrı ve düşünceleri bir konuda çok netti.
"Her ne kadar bencilce davranmış olursa olsun Efus için tüm bunlara değerdi"
Yabancı ellerini iki yana açarak :
-"Yorgunsundur sana geceyi geçirmen için bir çadır ayarladım git dinlen"
Merlik ise tam aksini yaparak ateşin karşısında ki kütüğe oturdu ve yüzünü ateşe çevirerek aklındaki soruları sordu ,ayrıca amacı güçlü görünmekti, gözü korkmuş bir kız gibi davranmak istemiyordu :
-Neden bu kadar az kişisiniz İsyancıların kampının bu kadar boş olacağını asla tahmin edemezdim?
Yabancı Merlik'in bu direk sorusuna cevap vermek yerine bıkkın ve yorgun bir edayla oflaya puflaya Merlik'in yanına bir kütük çekerek kamp ateşinin karşısına oturdu :
-Demek seni de uyku tutmadı isyana ilk katıldığım günü hatırlattın bana ne kadar da heyecanlıydım hele ilk gece gözüme uyku girmemişti
Biraz duraksadıktan sonra :
-Daha sonra heyecan yerini hayal kırıklığına bıraktı.
"Anlamadım" diye adama döndü Merlik :
"Ne yani hayal kırıklığı mı yaşıyorsun" diye hayretle sordu.
"Artık yaşamıyorum" diye cevapladı gizemli yabancı.
-Malis Kuytuluğunu bulduktan sonra hayal kırıklıklarımı tedavi etmeyi başarabildim ama eski heyecanımı geri kazanamadım.
"İyi de kampınız bomboş" diye araya girdi Merlik
"Hayır" dedi yabancı.
-Burası Merkez Kamp yani anlayacağın dille söylersem burası yönetimin merkezi oysa ormanın derinliklerinde bundan kat be kat büyük eğitim kampları da var.
-Neden peki ?
-İki önemli nedenden ötürü birincisi güvenlik. Her ne kadar Orman İstilacılar için çok çetin şartlar içerse de neticede koskoca Falkir'i bir gecede istila edecek kadar güçlüler . Hatırlar mısın bilmiyorum ama ben çok iyi hatırlıyorum ki sabah olup güneş yeryüzünü aydınlattığında gördük ki tüm direniş kırılmıştı bu yüzden eğitim kamplarını ormanın çeşitli yerlerine dağıtmaya karar verilmiş zamanında, eğer bir gün insanların saldırısına uğrarsak zararı asgaride tutabilmek için. Neticede her yeri aynı anda tespit edemezler ve vuramazlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyalı İstilası (Kısım-1) Familya Gelenekleri
FantasíaVe bir gün insanoğlu başka dünyaların uzaylısı olurlarsa ! Familya Gelenekleri inancı yüzünden eli kolu bağlanmış Falkir gezegeninin halkları Dünya isimli gezegenden gelen insanların bu apansız istilasına karşı nasıl karşı koyabileceklerdi. Özgürlük...
