Kenan Doğulu - Sen Benim En kıymetlimsin.
Demir' in konuşma yapacağı zaman açabilirsiniz. Multimedia Güneş' in elbisesi. İyi okumalar. :)
Bir ay sonra...
Haftalar sonra rahat nefes alabilmenin hazzını yaşıyorum şu anda. Kötü günlerin bittmiş olduğunu bilmek o kadar güzel hissettiriyor ki... Şimdi ise kendisinin tadını pek çıkaramadığım okulumun balosuna hazırlanıyorum. Öğrenciler ilk hafta bana tuhaf bir varlıkmışım gibi baktılar. Sonradan ise alıştılar ve benim de onlar gibi normal bir insan olduğumu anladılar. Çünkü sınıftan her tek başıma çıkışımda onların meraklı bakışlarına maruz kalıyordum. İkinci hafta ise daha cana yakın olmaya başladılar. Şimdi ise okulun balosuna gitmek için hazır sayılırım.
Ha bir de söylemeyi unuttuğum çok önemli bir konu var. Okulun ilk günlerinde bana eziyet çektiren kız vardıya, Şebnem. Demir' in kardeşi. O olayı araştırdım. Bulduklarım ise oldukça şaşkına uğrattı beni. O kız Demir' in kız kardeşi değilmiş. Şebnem Demir' in kuzeni. Ailesi ile olan problemleri yüzünden Demir' lerde kalıyormuş. Kimse birşey demesin diye de kardeşim diyormuş. Ama Şebnem ben gelmeden birkaç aydır sürekli olay çıkarıyormuş. Bana yaptıkları ise kotayı dolduran son olay olmuş. Böylece yurt dışına gönderilmiş. Çoğu insan bunu güzel buluyordur fakat öyle değil. Herkes yurt dışına gidiyor, ödül gibi düşüncelere kapılsa da Şebnem biraz sorunlu bir kişilikmiş. Ve gitmeyi istemediği bir ülkeye gönderilmiş.
Ah... Her neyse. Öyle böyle bir ayı daha devirdik. Herşeyimin hazır olduğuna kanaat geitrdikten sonra odamdan dışarıya adım attım. Elbisemin kısa olması en büyük avantajımdı bence. Kuyruğundan tutma derdi yok, bir yere takılacak sıkıntısı yok. Elbisem vişne çürüğü bir renkti. Kısa, askıları omuzlarıma düşüyordu. Bel kısmında ise kemer görevi gören fiyonku vardı. Çok hoşuma gitti elbisem. Boynuma gri bir kolye ve ayağımda ise siyah platform topuklu ayakkabı vardı. Son olarak ise saçım ensemde dağınık bir topuz yapılmıştı. Şu ana dek herşey tam istediğim gibi olmuştu. Merdivenlerden inerken ayakkabılarımın çıkardığı takur tukur seslere gülümsüyordum. Ben inerken kapının sesini de duydum. Muhtemelen Demir gelmişti. Son basamağa geldiğim de ise gözlerim ilk bir çift ayakkabıyı gördü. Yavaşça eğdiğim başımı kaldırırken ise önümdeki silüetü süzüyordum. Demir çok yakışıklı olmuştu. Nefesimi tutmuş onu izliyordum. Üzerine tam oturmuş olan lacivert takımı ve elbisemle aynı renk olan kıravatı mükemmeldi.
Yavaşça son basamaklarıda inerek tam önünde durdum. Kirli sakalı, köşeli yüzüne öyle yakışmıştı ki... Hayran kalmamak elde değildi.
"Hazır mısın?"
"E-evet."
"Hadi gidelim o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖR TALİHİM ( Tamamlandı )
ChickLitHayatının en özel zamanlarında huzurdan, mutluluktan uzakta karanlığa mahkûm edilmiş bir kız. Nefes almasına rağmen o yaşayan bir ölü misali şimdilerde. Kurtuluş var ama istek yok. Taki o gün kalbinin ortasına düşen küçük bir kıvılcım alev alana dek...