Çok yalnız ve mutsuz bırakıldık ama şundan emin olabilir siniz, biz sizlerden, hepinizden çok daha güçlüyüz. Hayata karşı kendi başımıza mücadele ediyoruz. Biz birlikte çok güçlüyüz işte. Sevgimiz çok büyük, biz küçük kardeşlerimizin elinden tutarız hep, onlar bizim çektiğimiz acıları çekmesinler diye. Onlara ablalık, abilik yaparız. Biz burada büyük ve güçlü bir aileyiz.
Bizim tek dileğimiz mutlu olmak, bir gün öğretmenlerimizden başka, bizi de sevenlerin olabileceğini hayal etmekten kurtulmak. Bizler acılarımızı içimizde yaşarız. Ancak bir gün buradan ayrılacağız. İşte bu korkutuyor. Lütfen sevin bizi. Acır gözlerle bakmayın, korkmayın bizden, çocuklarınızın bizlerle arkadaşlık kurmasını engellemeyin, bizleri de kucaklayın, biz kötü değiliz. Sadece sevgi ve mutluluk özlemi içindeyiz. Ancak böyle davranırsanız, içimizdeki bu eziklik duygusunu unutabiliriz belki.
Bir gün buradan ayrılırsak, nasıl yaşam kuracağımızı bilemiyoruz. Korkuyoruz, ancak dedim ya çok güçlüyüz diye. Dayanırız. Biz ne acılar çektik, Bundan sonrakilerde vız gelir.
Çok fazla sıktım canınızı. Bir şey duyduk çok heyecanlandık. Acaba gerçek midir dedi bazı arkadaşlarımız. Ben hiç bunu düşünmedim. İnandım. Gerçek olduğuna inandım. İnanmak istedim çünkü.
Geçen gün ablalarımızdan biri okul gezisine katılmıştı. Orada anlatmışlar. O da bize anlattı. Dediğine göre gerçekmiş. Bir yer varmış. Bir akarsu, hem de Türkiye de. O akarsuya girmek için bazı kurallar varmış, uymak gerekiyormuş. Hepimiz bunu duyunca çok heyecanlandık ve çok etkilendik. Neyse o akarsuyun dizlere kadar olan kısmına giriyormuşuz. Derin olan yada dizlerden aşağı olan yere değil sadece dizlere kadar olan kısmına. Ayakta kalmayın oralarda kayalar var onlara oturun ve gözlerinizi kapatın demişler. Uyanıkken rüya görüyormuş sunuz, gözünüzü açtığınızda her şey bitiyor, kapattığınız da kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Ancak on beş dakikadan fazla kalmayın. Sonra uyuyup sulara kapılıp gidiyormuşsunuz yada rüyanın etkisiyle ayağa kalkıp derinlere yürüyormuş sunuz.
İşte en önemlisi bu rüyalarda insan, çok mutlu oluyormuş. Yaşamı süresince olmadığı kadar mutlu oluyor, mutluluğu hissediyormuş. Bu bizi çok heyecanlandırdı. Biz karar verdik bu yere gideceğiz, Oralarda oturanlar mutluluk akarsuyu derlermiş. Çok mutlu olabilmek en azından mutluluğun sıcaklığını hissedebilmek için GİDECEĞİZ.
Biz buna çok inandık. Hepimizde inandık. Acaba siz ne dersiniz? Gerçek midir. Sizce var mıdır böyle bir yer? Vardır değil mi? Vardır vardır.
Ne güzel şeydir mutluluk.
Tabi gerçekten "mutluluk" diye bir şey varsa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhunu Satan Hatun
PovídkyYaşadıgım sokak, sokak lambaları, şu an içinde bulundugum ev, salondaki mobilyalar, birgün hepsi ortadan kaybolacak... Tıpkı bedenim gibi. Ama bir şey varki kainatın ruhunda iz bırakacak: Sevgim?