Ölümsüz Aşk

Bring me to life

Sabah telefonumun sesiyle uyandım.  Jacke dün gece olanları anlattım ve araştırmasını istemiştim... saat 3de ayaryıp uykumun içine etmişti. Hiç birşey bulamamıştı amerikada haker sanatının en iyilerinden biri değildi en iyisiydi. Oda sinir olmuş ve büyük ihtimal sabaha kadar her yere saldirmıştı.. şimdide sabah uykumun içine etmişti tabiki...
20dak sonra kapı çalmıştı kapini açmamla gülmemek için dudaklarimi bir birine bastirmam bir olmuştu... karşımda bir adet cizgili pijamali terlikli kafasinda güneş gözlüğü gibi bir şey elinde bir bilgisayarlı Jack karşıladı beni... ahpap seni bu halde kizlar görmesin benden demesi deyip kahkahayi patlattım. ( böyle gülmeyeli uzun zaman olmuştu) Jack bana sinirli bakip el işareti yaparak içeri girdi. Bende peşinden kahve yaptım jack de delirmiş gibi ultra hızlı bir şeyler yazıyordu bilgisayara. Sonra kalkıp bir o yana bir bu yana gezmeye başladı... sonrami? Bilgisayari duvara atip paramparca ettikten sonra üstünde tepinmeye geçti.  Elimdeki sicak kahveyi başından aşağı döktüm bende. Bu kadar samarlik yeterdi. Ayaga kalktı yandım falanda demedi sogukmuyduki bu kahve?!
Jack olum bir şey yok her yeri aklina gele bilecek her yeri hackledim. Şu an beni tutuklasalar yeridir. Hiç bir şey yok!!!!!
Duyduklarım şüphelenmeme neden olmuştu.  Bir mafya babasını en iyi bir mafya babası tanırdı nede olsa değilmi? Arabama atlayıp şirketin yolunu tutum babamın adamlarina haber verip arastirmalarini istedim. Bir kac mafya babasından da bilgi aldım. jackde gelmişti elimde bayan noktis dosyasi vardi okumaya .  başladım.
Bayan Noktis aslen Türk olup. Kocası ve kızı öldürüldukten sonra  kaçıp Kurtulmuş.  Amerikaya gitmiş ordaki mafyanin lideriyle evlenmiş. Sonradan Hiç çocuğu olmamış. Kocasının islerini kisa sürede devr almış onu öldürüp başa geçmiş.

Adamım kızlarla ilgili hiç bir şey yokmu? Jack soruma hemen atladi o kısım bende. Kadinin çocuğu olmamış bilindik üzere ama bize iki kizinin olduğunu söyledi.  Onlar kızlar değil canli korumalar nasil denirki o kizlar ölmek için varlar gibi bir şey.  Amerikada kimsesiz kizlar sokaktan toplanır ve dövüş dersleri aklina gele bilecek her alanda atış dan tut piano derslerindden keman derslerine kadar yaklaşık 100 kiz sonda ölüm rengi  denilen yarış yapılıyor kızlardan ölmeyip hayatta kalan 2 kız koruması hemde evlatlik kızı oluyor. Kısacası kızlar yalnizca onu koruyorlar. Ama kızlardan biri Sofiya o söylenene göre daha özel biriymiş. Çatışmalarda onu one asla atmaz. Kendi katında umasina izin verirmiş
Dizimi çekiyoruz lan bu ne biçim ish
Akşam bara gitim her zamanki gibi ama değişiklik vardı kapinin önünde korumalar artmıştı.  Iceri girdim. Ve her zamanki masama oturdum. Ve sahneye biri çıktı kısacık şort vr deri ceketiyle baya eykili gözüküyordu. Hemen kafami salladım sacmaliyordum. Kızı arkadan görüyordum sesi baya iyiydi. Ve muzikse kasvetli ve isyan eder gibiydi. Herkes alkışlarken adamlarimdan biri yanima geldi ve efendim bayan Noktis burda babaniz dikkatli olmanızı istedi. Hemen bayan Noktisi aradim barda evet ordaydi ve dans ediyordu yaninda kızı Alev yine kırmızı giymişti. Sahnedeki kız da yoksa evet sofiyadan başkası değildi.  Yanına gittim.  Beni görünce tanımış olmalıydı. Icki söyledi kendine ve bana. Şarkın fazla isyankar dedim. Buz mavisi gözlerinde parıltı geçti ve gülümsedi gülümsemek yakışıyordu. Bana baktı ve aşk acısı çeken birinin bunu söylemesi garip...kafamı yana çevirdim ona baktım ve çektiğim acıya değer. Dedim. Yüzü şaşkın gözüküyordu.  Saldırı sırası bendeydi anen olmayan birini ölümüne korumak zorunda olmak nasıl bir duygu peki? Yüzü öfkeyle gerildi. Eylenceli dedi samimi olmayan bir yüz ifadesi takilirken. E kızın ismi neydi? Sınırlarımı deniyordu... aBayan Noktis anlatmıştır dedim. Dinlemedim dedi. Neden diye saçma bir soru sordum. Olayları baş kahramandan  dinlemek daha zevkli bence dedi. Konuşmak istemiyorum dedim ve kestirip attım. Bari adını söyle dedi. Cevap alamayinca masadan kalktı ve barin ortasına doğru ilerlerdi. Arkası bana dönükken bağırdım Adı Aylindi!!!! Durdu bende önüme döndüm.  Istemişti bende söylemiştim.  Barda sessizlik oldu.  Müzik kesilmiş herkes bir yere bakıyordu.  Arkami döndüm. Bayan Noktis yerde oturmuş sofiyaysa yerde yatiyordu. Yanlarina gittim hemen Sofiyanın burnundan kan geliyordu baktığımda görünürde kurşun yarasi veya bıçak her hangi bir şey yoktu.  Bayan Noktisse çıldırmış bir vaziyetteydi. Kendini zorlama Sofiya diye bağırıyordu....
Sofiyayi kucağıma aldım ve bardan çıktım arabama atladim ve en yakın hastaneye sürdüm arkamdan da korumalar takıldı.  Hastaneye ulaştığımda bayan Noktis hemen yanima geldi ne yapıyorsun sen  diye bağırmaya başladı ve sofiyayi kucağımdan korumalar  aldı.  Ve arabaya binip gittiler. Bu gün olanlardan hiç bir şey anlamamiş vaziyette eve döndüm. Aylinin resmini aldım her zamanki gibi resme sarıldım ve uykunun gelmesini bekledim..