Geçmişin Sırları

82 3 0
                                    

M.Ö. 3200, Babil
Babil'in en eski tapınağında kralın özel muhafızları rahibin kendilerine söyleyeceği sözleri bekliyordu.
Rahip gözlerini kapatmış, transa geçmiş bir şekilde sanki birileriyle konuşuyormuş gibi bir şeyler söylüyordu.
Muhafızlar bekletilmenin ve birazda ortamın ürkütücülüğünden dolayı sabırsızlıkla rahibin işini bitirmesini bekliyorlardı. Üç saattir bu haldeydi.
Birden rahip işini bitirmiş ve arkasını yavaş yavaş dönmeye başlamıştı. Yorulduğu her halinden belliydi. Terlemişti üstelik titriyordu.
Kendini zorlayarak bir şeyler söylemeye başladı.
"Bir kılıç... bir kılıç dövün" dedi kendini zorlayarak.
"Bu kılıcın karışımına size vereceğim maden tozlarını serpiştirin. Bu toz ailemden bana miras kalan tek şey, bunu kullanmak için gerçek sahiplerine çok ısrar ettim." dedi soluk soluğa
Muhafızlardan birisi sordu
"Gerçek sahipleri kim rahip! kaç saattir ne yapıyordun arkan dönük bir şekilde"
Rahip hafif sırıtarak maden tozlarının olduğu yere uzandı eline aldı ve ağzından şu cümleler döküldü
"Bu tozların gerçek sahipleri aklınızın alamayacağı kadar güçlüler ama güçlerini bizim alemde kullanamıyorlar.
Şimdi bunları size veriyorlar.
Ama sanmayın ki ne siz nede o zalim kralınızın iyiliği için yapıyorlar bunu. Tam tersi sizin birbirinizi nasıl kırdığınızı görmek için yapıyorlar.
Bu güç insanoğluna hiç iyi gelmeyecek, kıyameti kendi elinizle başlatacaksınız" dedi ve kahkaha atmaya başladı.
Muhafız sinirlenerek " Dua et vermiş olduğun toz işe yarasın yoksa bedelini sana canınla ödetirim" dedi ve elinden keseyi aldı. Kapıya doğru ilerlerken rahip arkalarından bağırıyordu.
"Babil'e bu güç ile ölüm getireceksiniz. Kralın hırsı insanoğluna kaos getirecek."
Rahibin bağırışlarına aldırmadan tapınaktan çıktılar.
Rahip bitkinliğin verdiği halsizlikle dizlerinin üzerine çöktü ve şu cümleleri kurdu
"Anlamıyorsunuz size iyilik yapmadılar. Beni ve ailemi yıllarca kullandılar. Şimdi dünyaya kendi şerlerini bulaştırıyorlar."

* * *
M.Ö. 480 Halikarnasos

Perslere karşı  yurtlarını savunmak için hazırlıklarını yapan adama küçük çocuk
" Baba" diye seslendi
Adam gülümsedi ve belkide bir daha göremeyeceği oğluna son bir kez bakarak
"Efendim" dedi.
"Persler neden bu kadar güçlüler baba" diye merakla sordu küçük çocuk
Babası oğluyla geçirdiği bu son anlarında sormuş olduğu soruya ona atalarının anlattığı bir hikaye ile cevap verdi.
" Çok çok eskiden Babil'de hırslı bir kral varmış. Bu kral gücüne güç katmak için duymuş olduğu bir gücün elde edilmesini istemiş ve askerlerini bir rahibe göndermiş.
Bir kılıç yapmalarını söylemiş rahip ama bunun güç yanında belada getireceğini eklemiş.
Babil kralı bu kılıcın gücüyle her yeri yağmalamış karşısına kim çıkarsa yenmiş.
Ama bir gün babilin üzerine kara bulutlar çökmüş ve günahlarının bedelini canlarıyla ödemişler.
Bütün babil yıkılmış. Kılıç babile kaos getirmiş. Ve Babil ismi kaosla birlikte anılmaya başlanmış.
Şimdi o kılıç perslerin elinde ve onların kaosu biz olacağız oğlum..."
Çocuk hikayeden çok etkilenmiş ve babasına
" Peki baba o kılıcı biz elde etsek onları geri gönderebilirmiyiz" dedi
Babası düşündü ve şöyle cevapladı
"O kılıç bizde olsa evlat persleri tarihe gömeriz."
Çocuk babasının bu söylediklerine karşılık "bunu herkese söyleyeceğim baba, herkes persleri yenmenin bu yolla olduğunu öğrenecek"dedi.
Babası gururlandı oğlunun vatan sevgisiyle dolu olması onu gururlandırdı.
Ve şunları söyledi
" Herkese anlat oğlum, herkes bilsin Heredotos"

GÜCÜN SIRRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin