2. Bölüm

124 12 6
                                        

Medya : Seçil

"Olayı anlatın," dedi müdür amca. Evet, amca. Küçüklükten beri böyledir benim için.

"Hocam bu kız Derine-" Birden dirsek attım Aylin'e. Bizim Aylin işte, dilini tutamaz. Ben başladım;

"Hocam küçük, bir tartışma oldu da çözdük biz aramızda, arkadaşça." Müdür Aylin'e döndü,

"Hadi kızım, sen kavga ettin, bunların burada ne işi var?" Araya Deniz girdi,

"Hocam siz gel demez misiniz 'Birlikten kuvvet doğar' diye." Biz o yüzden şey ettik." Müdür amca bıkkın bir nefes aldı.

"Çıkın dışarı! Bir daha bu odaya gelirseniz ailenize haber veririm."

Müdür amcanın odasından çıktığımızda müdür amcayı taklit ederek,

"BOR DOHO BO ODOYO GOLORSONOZ OOLNOZO HOBOR VOROROM," dediğimde hepimiz kahkaha attığımızda Defne ' nin kapattığı sandığım kapıda belirdi. Sıçtık Cafer bez getir...

                   ●   ●    ●    ●   ●

Tam yarım saat. Yarım saattir annem bize söyleniyor. O bizi böyle mi yetiştirmişmiş te neymiş? Resmen Çin işkencesi.. Alo 183'ü ararsam ikiz kardeşlerin dramı diye manşet oluruz da neyse. Bir on dakika daha sonra annem babama klasik, yalnız konuşmalıyız, bakışı attı. Odadan çıktıkları zaman Derin'e döndüm.

"Bitti bu sefer bitti," dedim.

"Ne bitti?" Diye sordu dehşet içinde.

"Biz."

"Haklısın kaç gün pes atamayacağım sence?"

"Ne bileyim ben! Asıl ben kaç gün supernatural izleyemeyeceğim?" İkimizde ağlamaklı bir ifadeyi yüzümüze yerleştirdik. Baskın yapar gibi odaya giren annem ve babam nefesimi tutmamı emreder gibiydi.

"Biz kararı verdik çocuklar. " , dedi annem.
"Hayatta kalacak mıyız hakime hanım? " dedi Derin. Bunun üzerine " idam mı? " diye ekledim ben de.

Aynı anda annem" Seçil " babam "Derin" dedi ikaz eden bir ses tonuyla. Sanki önceden anlaşmış gibilerdi. Bir süre sessizlik oldu.Sonra Derin, " Ne söyleyeceksiniz söyleyin artık yeni bilgisayar almayacak mısınız? "

Babam başladı,
"Çocuklar farkındayım sizin için zor olacak fakat-" Derken annem babamın sözünü keserek,
"Ne zoru Hasan? Altı üstü arkadaş. "
"Ama çocukluklarından beri arkadaşlar." Diye karşılık verince konunun bizim tayfayla ilgili olduğunu anladım hemen. Annem tekrardan başladı ,
"Neyse... Savaş, Aylin, Deniz, Defne, Suzan ve Rengin le görüşmeyeceksiniz .
"NE!?" , diye tepki verdik ikimizde. Bunu gören annem
"Duydunuz, tekrarlamama gerek yok bence," dedi.

"Kusura bakmayın anne ama onların sizden farkı yok yanımda ve eğer bir daha bunun için ısrar etmeyi bıraktım dile getirirseniz dahi, biliyorsunuz ki gelecek hafta reşit oluyorum ve emin olun giderim ben bu evden," dedim birden. "Ve ben de onunla," diye ekledi Derin.

Babam anneme 'ben demiştim ' bakışları attı.

          ●      ●      ●     ●    ●     ●

Derin ile kapıyı çarpıp çıktık. Savaş, Derin'i aradı hali saha maçı yapalım diye. Telefonu Derin'in elinden kaptım. "Halı saha maçı felan yapmıyorsunuz toplanmamız gerekiyor. Moralim bozuldu," dedim. "Ne oldu," diye sorunca Savaş. "Gelin anlatırım," diye yanıt verdim ve telefonu kapattım. Savaş tekrar aradı. "Nereye geleceğimizi söylemedin," dedi gülerek. "Ah dur nereye gelin.. Sitedeki parka gelin sonra nereye gideceğimizi konuşuruz."
"Tamam." Sitedeki parka doğru yola koyulduk. Yolda bizimkileri aradım açmadılar. Ve parka geldik.
"Ne oldu?" diye sordu Savaş "Sence?" diye cevaplayınca, "Annen mi gene?" Evet annemdi. Gerçekten sorunun annem olduğuna inanamiyordum. Tüm bu düşünceleri kenara atıp " Aynen." Dedim. "Boşver sıkma canını hep oluyor. Hem Nilüfer Teyzeyi sinirliyken dinlememen gerektiğini bilmiyor musun sen?"
"Biliyorum" "Eee? O zaman sorun ne?" "Moralimi bozdu sonuçta ."
"O zaman voleybol oynayalım da moralin düzelsin. " "Olabilir,Hayır demem yani."   "Tamam o zaman ben takımı çağırıyorum "  "Tamam ben de bizimkileri bir daha arayayım merak ettim."
      

           ●      ●     ●     ●     ●     ●

Tabi ki Bizim Tayfa 2-0 kazanmıştı. İlk iki seti biz almıştık. Ayh biz felan diyip Ergene bağlayan iç sesimi susturup, biraz emrivâki yaparak kendime dondurma ısmarlatmalıydım. "Çocuklar ?"  "Hı?" Diye cevap verdi Derin. "Bu galibiyetin üzerine bir dondurma fena olmaz aslında."  "Yani beni dondurmaciya götürün diyorsun?" Dedi Savaş . " Eh... olabilir " dedikten sonra köşeyi dönüp bir dondurmaciya girdik. Toplamda 7 top dondurma yedikten sonra -belirteyim kasede- eve gittim yorgundum ve yatağıma yattığım gibi kendimi uykunun derin kollarına bıraktım.

            ●    ●    ●    ●    ●   ●   ●

Okula gittiğimde yanım boştu. Aylin okula gelmemişti . Dünden beridir haber alamıyordum ve ciddi biçimde meraklanmaya başlamıştım. Ders başladı. Sınıf öğretmenimiz derse girdi. Noluyo hanim noluyo!? sesleri yankılanırken zihnimde,arkasındaki  6 çocuk dikkatimi çekti.  Tabi benim çocuk kavramım biz gibiler oluyor ama hadi yine neyse.. öğretmen konuşmaya başladı :
"Arkadaslar , biliyorsunuz dònem ortasında normal şartlarda okula almıyoruz ama olağanüstü bir hal oldu diyebilirim. Kısacası Çınar , Rüzgar , Ali , Derya , Gece ve Kuzey artık yeni sınıf arkadaşlarınız anlatabildim mi? "

Sınıftan onaylarcasina bir ses çıktığında, edebiyatçı tekrar dışarı çıktı .

  Çok  da önemli değil. Bir avuç dolusu ispikçi çocuk daha

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bizim Tayfa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin