Selam 👋
OY VE YORUMA İHTİYACIM VAR.
Bölüm şarkısı : Olly Murs - Wrapped Up
All The Love, Cemre xxx ❤×
Sabah üstümdeki ağırlıkla uyandım. Harry resmen benim üstümde yatıyordu ve nefesimi kesmişti.
Zorlukla üstümden atıp Anne'in evindeki ortak banyoya ilerledim. Aşağıdan güzel kokular geliyordu, ve sesler vardı. Gemma mı gelmişti ki acaba?
Düşünmeyi bırakıp suyu açtım ve yüzüme sertçe çarptım.
Havluyu kullanıp yüzümü kuruladım ve Harry'nin yanına gittim. Hâlâ davar gibi uyuyordu. Yüz üstü yatmıştı. Dudakları sarkmış ve bukle saçları dağılmıştı. (R.I.P HARRY's Hair :( )
Çok güzel görünüyordu. Bazen düşünüyorum neden o üstte oluyor diye. Ama sonra kendime bakıyorum ve... ben tam bir kirpi gibiyim.
Kalçasına oturup sırtına eğildim. Öpmeye başladım. Çıplak teni pürüzsüzdü. Nefes kesici derecede seksiydi.
"Sevgilim uyan artık."
"Mmm."
"Hadi Harry, uyan aşkım."
Yüzünü dönüp beni göğsüne düşürdü.
Kafamı kaldırıp baktığımda; kısık yeşil gözler, kırmızı dudaklar ve anlamsız derecede mükemmel bir sırıtışla karşılaştım.
Biraz sürtünüp yukarı çıktım ve dudaklarını öptüm. Geri çekilmeme izin vermeden öpüşmemizi sürdürdü.
Dudaklarımız uyumlu bir şekilde hareket ediyordu. Alt dudağını emerken üst dudağımı dişleri arasına sıkıştırdı.
Dilimi ağzının içine ittiğimde zevkle kabul edip dillerimizi buluşturdu.
Harry kalkarak gövdesini yatak başlığına yasladı. Bende bu durumda tam olarak penisinin üstüne oturmuş oluyordum. Güzel bir pozisyonda olup güzel bir pozisyonda değildik.
Ellerimi göğsüne koyup destek aldım. Bu sırada hâlâ öpüşüyorduk ve yeterince ısınmıştık.
Kapı çalınca geri çekildim. Harry sızlandı ve kucağından inmeme izin vermedi.
"Gir!"
Anne kapıyı açıp içeri girince bizi normal olarak gördü ve gözlerini devirdi.
"Kahvaltı hazır. Çağırayım dedim."
"Az sonra geliyoruz." Deyip bana sarıldı Harry.
"Bu yaptığın hiç hoş değildi Hazza."
"Neden? Ne var sanki kucağımdaysan. Olmadığın yer mi sanki?" Deyip kahkaha atarak başını arkaya attı.
Kıkırdadım ve omzuna vurdum. "Kes çeneni aptal şey."
×
"Lanet olsun." Diye tısladım dişlerimin arasından.
Bulaşıkları makineye koyarken bardak yere düşmüştü ve ben cam kırıklarını toplarken elimi kesmiştim.
"Ne oldu Louis?" Anne sorunca başımı kaldırdım.
"E-elimi kestim." Ayağa kalktım ve suya yuttum.
"Geber." Diye fısıldağını duymuştum. "Ne var? Ben hergün kesiyorum. Ağlayacak mısın birde?" Deyip sırıttı ve gitti.