Sorry Louis

1.2K 97 85
                                    

Evet az önce bildirim gelmiş olabilir çünkü ben yazdım, yayımladım ama watty sildi bölümü. Lanet olsn diyip sizi hikayeye yönlendireyim

-

Çok kötü hissediyordum. Makine sesi beynimde yankılanıyordu. Fazla ışık vardı ve gözlerimi pek fazla açamıyordum. Yarım açtım ve etrafa bakmaya başladım. Kimse yoktu benden başka. Camın arkasında bir silüet vardı. Harry'ydi bu.

Tek hatırladığım bir kaza yaptığımızdı. Sancım vardı, hastaneye geliyorduk ve sonrasında kaza yaptık. Ondan sonrasını hatırlamıyorum.

Bir asır uyumuş gibiydim. Çok yorgundum ve hâlâ uykum vardı. Sanırım Harry'nin durumu benden daha iyiydi çünkü ben yatarken o ayaktaydı. Cam buğulanmıştı. Ve bir yazı vardı. "Uyandın mı?" Kıkırdayıp başımı salladım.

Uğultulu sesler geliyordu. Birisi bağırıyordu. "Uyandı! O uyandı! Louis'm uyandı!" Harry.

Doktorlar hızla otomatik kapıdan içeri girdiler ve anlamadığım bir şeyler yapmaya başladılar. Makine sesi azalmıştı. Rahatlıyordum.

"Louis iyi misin?" Dedi kalın bir ses. Konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmadığı için başımı sallamakla yetindim.

"Birazdan seni odaya alacağız. Orada görüşürüz." Dedi.

Yaklaşık bir saat sonra güzel bir hemşire gelip beni aldı ve normal odaya götürdü. Sanırım yoğun bakımdaydım çünkü burada oradaki kadar çok malzeme yoktu.

Harry ve doktor dışarıda hararetli bir konuşma içindeydiler. Anlayasam da ses duyabiliyordum. Boşverip kolumdaki serumun borusuyla oynanaya başladım. Yumuşaktı.  Etrafı incelemeye koyuldum.

Büyük bir odaydı. Büyük pencereler vardı. Ama kapalılardı çünkü klima açıktı. Püfür püfür hava esiyordu. İki yatak vardı. Şuan için rahattım. Sadece hani nezle olursunuz da, her yeriniz kırık gibi hissedersiniz ya ben de şuan öyle hissediyordum. Ve bu iğrenç bir durumdu.

Beni odaya getiren hemşire, doktor ve Harry geldi.

Hemşire elinde bir tepsi tutmuştu. Sanırım yemekti. "Ben ona yediririm." Dedi Harry hemşireye. Başını salladı ve masaya bıraktı. Doktor yanıma yaklaştı. Yaka kartından okuduğum kadarıyla Bay Cobello'ydu.

"Merhaba Louis, nasılsın şimdi?" Dedi. Elimi uzatmaya çalıştım ama yapamadığımı fark edince bıraktım.

"Ah buna gerek yok Louis." Dedi ve gülümsedi.

"İyiyim Bay Cobello. Şimdilik iyiyim." Dedim kısık çıkan sesimle.

"Bu güzel bir haber. Ufak bir kaza atlatmışsınız. Neyseki kötü bir şey olmamış. Eşinde birkaç ufak yara var ve sen de kaburgalarını incitmişsin." Dedi.

Aklıma gelen soruyla duraksadım. Bebeğimiz?

"Doktor bey bebeğimiz iyi mi?" Diye sordum endişeyle. Elimi karnıma kattım.

"Hayır Louis. O çok iyi. Bütün kontrollerini yaptık." (Arkdşlr bu arada bebek çıkana kadar size cinsiyetini söylemcm;) )

Derin bir nefes verdim. Rahatlamıştım. Elim karnımdayken okşadım. Harry'ye göz ucuyla baktım. Yorgun görünüyordu. Yorgun ve pişman.

İyi de o bir şey yapmamıştı ki?

"Bir gece misafirimiz olacaksın yarın taburcu olabilirsin." Deyip gülümsedi ve dışarı çıktı.

Hemşire birkaç kontrol daha yapıyordu. Serumu değiştirdi. Birkaç not aldı ve geçmiş olsun deyip odadan çıktı.

Harry arkasını döndü ve kapıya yöneldi. "Harry?"

Arkasını dönmeden "hm?" Dedi. "Nereye gidiyorsun? Gitme. Beni bırakacak mısın? Gel yanıma." Dedim. Bekliyordum. Biraz düşündü ve yanımdaki koltuğa oturdu.

Yere bakıyordu bana bakmıyordu. "Harry yüzüme bak." Bakmadı. Elimi çenesine koyup başını kaldırdım.

"Hepsi benim yüzümden Lou. Hepsi benim dikkatsizliğim. Ya sana birşey olsaydı ben ne yapardım?" Dedi sesi titriyordu. Burnunu kırıştırdı.

"Harry yapma böyle hiç biri senin suçun değildi. Lütfen üzülme. Sen ağlayınca canım acıyor. Ağlama." Dedim ve ellerimizi birleştirdim.

"Beni hayata bağlayan sensin Louis. Sana bir şey olsaydı ben yaşayamazdım. Çok özür dilerim lütfen affet beni.", Ağlıyordu ve o ağladıkça içim acıyordu.

"Ağlama bebeğim. Lütfen ağlama. Hiç biri senin suçun değildi ama için rahatlayacaksa affediyorum tamam mı?" Dedim.

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve bir süre hareket etmeden öyle kaldı. Alnını alnıma yasladım. Tanrım çok seviyordum onu.

Göz yaşlarını ellerimle sildim ve o güzel gözlerine birer öpücük bıraktım. Tebessüm etti.

"Hadi kediciğine yemek yedir." Deyip ellerimi koluna bastırdım. Kıkırdadı.

Ayağa kalktı. Arkasından seslendim, "Hepsi senin mi yavrum." Gülmeye başladı​.

"Hey! Üstte olan benim bunu benim söylemem gerekiyor." Deyip tepsiyi aldı ve yemek yedirmeye başladı bana.

Birkaç kez üstüme dökme aşamasından sonra yemeği yemiştim.

"Uyuyalım?"

"Olur." Dedi ve beni tekrar öptükten sonra ikinci yatağı yanıma yaklaştırdı.

Ellerimizi birbirine kenetledik. "Seni çok seviyorum." Dedi. Kendimi uykuya bırakmadan önce onu tekrarladım.

-

YENİ BİR HİKAYE YAYIMLAMAK İSTİYORUM .

KİMLER OKUR?

A child can change everything // Larry | mPreg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin