Alya'nın Ağzından
Gece yarısıydı. Göktuğ benim üstümdeydi.En hassas olduğum yere -boynuma- kafasını gömmüştü.Başını kaldırdı ve gözlerime bakarak:
''Alya senin için çıldırıyorum.Seni istiyorum.'' dedi. Bir süre birbirimize baktık.Benden onay bekliyor gibiydi.
''Ben de seni istiyorum Göktuğ.'' dedikten sonra Göktuğ beyaz gömleğimin düğmelerini açmaya başladı. Her düğmeyi açışta, açıkta bıraktığı yere bir buse konduruyordu.Her busenin bedenimdeki haykırışını hissediyordum.O , büyük bir ustalıkla bedenimin gizemini çözüyordu adeta.Ben ise okumaya yeni başlayan bir ilkokul öğrencisi gibi acemice dokunuyordum ona.
''Şey,Göktuğ...'' dedikten sonra gözlerimi kaçırdım ve Göktuğ durdu.
''Utanıyor musun? Bana bak.'' dedi. Ben de ona baktım ve Göktuğ tekrar konuşmaya başladı:
''Hazır değilsen durabiliriz. Seni incitmek istemiyorum.Zamanla aşabiliriz bu durumu.'' dedi. Hızlı nefes alışverişlerimle konuşmaya başladım.
''Hayır Göktuğ devam et. Seninle tek parça olmak istiyorum.'' dedikten hemen sonra onun dudaklarına yapıştım. Bu sefer daha iyi öpüyordum onu.İkimiz de aşk ve şehvetin verdiği güçle aç aslanlar gibi sertçe öpüşüyorduk...
Islak bir şey hissediyordum kasıklarımda.Canım yansa bile hayatımın en hissetiren şeyiydi bu.Göktuğ yanıma uzandı. Nefes nefese birbirimize bakıyorduk.
''Canın çok yandı mı?'' diye sordu Göktuğ endişeyle.Çıplak vücudumu ona daha da yakınlaştırdım.Bir hamleyle üstüne çıktım.
''Aksine o kadar zevkliydi ki...'' dedikten sonra onu öptüm ve başımı göğsüne koyarak gözlerimi kapattım.İlk evlilik gecemiz tahmin ettiğimden daha iyi geçmişti.
Gözlerimi açtığımda yatağımda bir ıslaklık hissettim. Çarşafa baktım ve o da ne? Kan...Regl olmuştum.Çarşafımı topladım ve kirli sepetine attım.O sırada gece gördüğüm rüya geldi aklıma.Ben ile Göktuğ evliydik ve ikimiz de sevişiyorduk.Nasıl böyle bir rüya görebilirim? Kendimden utanmaya başladım.
Dün akşam ne yapıp edip annemi sakinleştirmiştim.Neyse ki Göktuğ'ların evine gitmemiştik.Tam bir rezalet olurdu! Annemin anlattıkları beni her ne kadar şoka uğratsa da sakinliğimi hep koruyordum.Annemin anlattıklarına göre Göktuğ'nun annesi Nilay teyze ile annem zamanında çok iyi arkadaşlarmış.Annem Nilay teyzenin kocası yani Göktuğ'nun babası ile sevgililermiş.Nilay teyze de onların arasını bozmuş ve Göktuğ'nun babası Kemal amca ile evlenebilmiş. Bunları duyduğumda Göktuğ'nun da entrikacılığını annesinden aldığını düşündüm.
Sabah kahvaltıdan hemen sonra hızlıca hazırlanıp Deniz ile buluşmak üzere onun tarif ettiği güzellik merkezinin önünde onu beklemeye başladım. 5 dakika süren bir beklemenin ardından karşıdan kıvırtarak yürüyen süslü Deniz'i görüp gülümsemeye başladım.
''Naber şekerim?'' dedi cırtlak sesiyle.
''İyilik işte senden naber?''
''Bomba gibiyim şekerim.Bugün seni değiştiriyoruz. Ama bir şartım var ben ne diyorsam o olacak.Anlaştık mı?''
''Tamam Deniz abla anlaştık.'' dedim gülerek.
Güzellik salonunun içine girdiğimizde saçı ve makyajı yapılan bir sürü kadın vardı.Hepsi de birbirinden bakımlıydı.Ah keşke onlar kadar güzel olsam diye geçirdim içimden.Yanımıza balık etli sarışın ve yüzü boyayla kaplı olan bir kadın geldi. Pozitif enerjisini daha onu tanımadan hissettim. Deniz gibi güleryüzlü enerjik bir insandı. Sarışın kadın önce Deniz'e sarıldı.Ardından:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Güzellik
Teen Fiction'Bana bakmayı keser misin?'' dedim yüzüne bakmadan. ''Karşımda duruyorsun ve bakmamam gerektiğini söylüyorsun.Bu imkansız.'' ''Herkes bana çirkin gözüyle bakarken sen nasıl olur da bana bakmaktan zevk alabiliyorsun?'' ''Sende herkesin göremediği ve...