Multimediadaki müziği yanında dinleyin.
[Multimedia]= Göktuğ
Sabah alarmın sesiyle uyandım.Uyku sersemliğiyle alarmı kapatıp pikeyi üstüme örttüm ve gözlerimi kapattım.''Alya geç kalacaksın kızım !'' diyen annemin sesiyle tekrar uyandım.Saate baktığımda 8'e 20 vardı.Hayır olamaz.Bugün pazartesi ve okula geç kalacağım.Yataktan apar topar kalktım ve koşarak banyoya girdim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra havluyla kurulayıp odama geçtim.Dünkü olay yüzünden okulu tamamen unutmuştum.Neyse ki cuma gününden ders programımı hazırlamıştım.
Diz hizamda biten mavi siyah karşımı eteğimi giydim.Okulda eteği en uzun kız bendim sanırım.Çünkü okuldaki kızların etekleri baldırlarına kadar geliyor.Aslında bunu pek de önemsediğim söylenemez.Bacaklarımı ortalığa sermek kötü bir fikir gibi geliyor.
Mavi okul tişörtümü ve üstüne ince açık renkli hırkamı da giydikten sonra hemen mutfağa geçtim.Annem kahvaltıyı hazırlamış ve masada öfkeli bakışlarla beni süzüyordu.Hiç bir şey olmamış gibi ''Günaydın anne.'' deyip gülümsedim.Annem tek kaşını kaldırarak ''Sana da günaydın hanımefendi.Bundan sonra alarmı kapatıp tekrar uykuya dalmıyorsun.'' dedi.Sonra bakışları yumuşadı.
Alarmı kapatıp uykuya daldığımı nereden görmüştü ki?Her neyse hızlıca kahvaltı ettik.Bulaşıkları yıkayacaktım ama okula geç kalmayayım diye annem yıkamakta ısrar etti.Hem de benim yüzümden işe geç kalmasına rağmen.
Anneme bebekliğimden beri çok düşkünüm.Onu çok seviyorum.Babamın yokluğunu hiç arattırmadı bana.Babam ben daha 2 yaşındayken bizi terketmiş.Annemin bana ne zorluklarla baktığını annem belli etmese de çok iyi bilirim.Babam olacak adamdan nefret ediyorum...
Her zamanki gibi fazla beklemeden Belediye otobüsüne bindim.10 dk'lık gibi kısa bir süreden sonra otobüsten indim ve koşarak okula girdim.Sınıfım 2. kattaydı.Saate baktım.Derse geç kalmıştım.
Tedirginlikle kapıyı çaldım ve içeri girdim.Bütün sınıf bana döndü.İçeri girmemle şok olacağım birini gördüm.B-bu Göktuğ...Beni görünce sinsice sırıttı.
Öğretmenden özür dileyerek sırama oturdum.Göktuğ tahtada kendini tanıtıyordu. ''Adım Göktuğ İzgin.Muhtemelen beni tanıyorsunuzdur.Bu okulun sahibinin oğluyum.Daha önce Amerika'da modellik yaptım.Benimle iyi geçinin.'' diye konuşmasını bitirdi.O sırada bana baktı ve gözlerimi ondan kaçırdım.Sınıftaki kızların bazıları çığlık atıyordu. ''Göktuğ'cum boş iki yer var.Ama yine de istediğin yere oturabilirsin.'' dedi öğretmen.
Sınıfta iki boş yer vardı.Biri Marya'nın,diğeri benim sıramdı.Bu okulda burslu okuduğum için ve güzel olmadığım için kimse benimle oturmazdı.Olamaz! Göktuğ şu an benim sırama oturdu.Herkes bize bakıyordu.Öğretmen hafif bir öksürükle ''Tahtaya bakın gençler'' diye sitem etti.
Göktuğ sessizdi ve hiç konuşmadı.Dünkü olaydan sonra yanıma oturması pek hayra alamet değildi.Tenefüsün çalması için dua ediyordum.Aradan 15 dakika geçtikten sonra sonunda çaldı.Hızlı davranarak sınıftan çıktım.
Göktuğ bugün benimle hiç konuşmamıştı.Daha doğrusu sürekli ondan kaçtım.Neyse ki okulun sürtük kızları onu rahat bırakmıyordu.Hatta onunla yatma hayali kuran kızların, lavaboda konuşmalarına tanık oldum. Birisi ''Onun için bekaretimi bile veririm.Çook taş kızlar gördünüz mü?'' dedi ve gülüştüler.Ama daha önce de duyduğum tanıdık bir ses şunu söyledi ''Avucunuzu yalayın kızlar.Göktuğ benimdir.Onu sadece ben iyi tanıyorum siz değil.''
Bu çok iğrenç ve çok aptalca.Sırf yakışıklı diye bir insan nasıl bekaretini egoist bir erkeğe versin ki... Bunlar gerçekten de iyice sürtükleşmiş.Kim bilir Göktuğ'nun benimle uğraştığını bilseler bana neler yaparlar? Bunu düşünmek bile korkunç.
Son ders zili de çaldıktan sonra olaysız geçen günüm için bir oh çektim.Herkes dışarı çıkıyordu.Göktuğ son saat derse girmediği için rahatlıkla kitaplarımı topladım.Herkes çıkmıştı.Ben de çıkıyordum ki kapıda Göktuğ'u gördüm.O an ödüm kopmuştu.Önümü kesti ve sırıtarak şöyle dedi:
''Benden daha ne kadar kaçabileceğini sandın.''
''Okulumu herşeyimi demek biliyordun.Bilerek benim sınıfıma kaydoldun değil mi?'' diye sordum kızgınlıkla.
''Evet.''
''Senin gururun yok mu? Benden ne istiyorsun?'' dedim.Beni duvara sıkıştırdı ve yaklaşarak fısıldadı.
''Senden seni istiyorum Alya.''
Ellerimi onun göğsüne koyup ittim.Ama çok güçlüydü ve itemiyordum.
''İstemiyorum seni!'' diye bağırdım.
''Lanet olsun! Hiç bir kız gibi değilsin.Okulda benimle yatma hayalini kuran o kadar kız var.Sen öyle değilsin.'' Gözlerim şaşkınlıktan iyice açıldı.
''Çirkin olduğumu biliyorum.Madem seninle yatmak isteyen o kadar kız var.Neden benimle uğraşıyorsun.''
''Kaç kere söylicem seni seviyorum.'' dedi.Elini ısırdım ve kollarından kurtuldum.Dışarıya çıkacaktım ama ''Eğer bana karşılık vermezsen her şeyi zorla yapacağım.Beni eninde sonunda isteyeceksin.Artık değiştim.Sana zorla da sahip olabilirim.Ama şimdilik bunu yapmıyorum.Beni bunu yapmaya zorlama'' dedi.
Bu sözlerinden anlayacağım kadarıyla o artık eski Göktuğ değildi.O bir kötü çocuk olmuştu.Ondan korkmalı mıyım bilmiyorum...
Arkadaşlar uzun zamandır yazmadım.Çünkü bu hesabın şifresini unutmuştum.Yazmaktan vazgeçmiştim.Ama tekrar yazmaya başladım.Bu bölüm de biraz sıkıcı olmuş olabilir.Çünkü daha başlardayız.İlerki bölümlerde çok değişik şeyler olacak:) keyfili okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Güzellik
Genç Kurgu'Bana bakmayı keser misin?'' dedim yüzüne bakmadan. ''Karşımda duruyorsun ve bakmamam gerektiğini söylüyorsun.Bu imkansız.'' ''Herkes bana çirkin gözüyle bakarken sen nasıl olur da bana bakmaktan zevk alabiliyorsun?'' ''Sende herkesin göremediği ve...