Zorla Güzellik

Hayalperest

Multimediadaki müziği hikayeyi okurken belirttiğim kısımda açıp dinleyerek okuyun :)

Göktuğ'nun Ağzından

Sigaramın dumanını her üfleyişimde Alya'nın ''İstemiyorum seni'' deyişi aklıma geliyordu ve  çıldırıyordum.Hayatımda ilk kez bir kız beni istemiyordu.Ama bu seferki çok farklı.Hatta o kadar farklı ki Alya'nın bu dünyadan olmadığı düşüncesi bile artık mantıklı gelebilirdi.

Onu 2 ay önce tanımıştım.O zamanlar gözlük takıyordu.İtiraf etmem gerekirse hiç ilgimi çekmemişti.Tercihim olmayan kız tiplerindendi.Kitaplarla iç içe olan,bakımsız,klasik giyimli ve çelimsiz vücutlu...Bazıları göründüğünden daha farklı olabiliyor.

Yağmur sayesinde onu tanıdım.Başlangıçta ilgimi hiç çekmemiş olsa bile sergilediği tavırlar zamanla ilgimi çekmişti.Yağmur'la aynı okuldaydık.Alya hakkında bütün her şeyi onun sayesinde öğrendim.En sevdiği renk,yükseklik fobisi,kitaplara ilgi duyması,en sevdiği yemek,sabahları okula gidiş ve akşamları okuldan geliş saatleri,annesiyle birlikte yaşadığı,sadece bunlarla kısıtlı olmayan daha birçok şey...

Yağmur ile Alya birbirinden çok farklılar.Yağmur çekici ve alımlıyken ,Alya bakımsızdı.Yağmur hiperaktif ve neşeliyken,Alya ağırbaşlıydı.Yağmur sinsi ve kurnazken,Alya saftı.Yağmur o kadar da iyi biri sayılmazdı.Alya'ya karşı art niyetli olmadığına emin olduğum için içim rahattı.

Bazen Alya'ya neden aşık olduğumu düşünürüm.Bunun nedeni güzelliği miydi? Hayır. Kişiliği miydi? Hayır.Peki ya farklı olması? Bu belki bir cevap olabilirdi.Diğer kızlardan farklıydı o. Zordu,hem de çok zor ve hala zor...

Sigara dumanını bir kez daha üfleyerek ''Beni neden istemiyor? sorusunu karşımda duran Yağmur'a sordum.Bunun üzerine Yağmur afallayarak ''Seni istememek aptallık olmalı.'' dedi.Dudaklarımın arasında tuttuğum sigarayı yavaşça aldı.Dudaklarıma bir buse kondurduktan sonra üstüme çıktı.Şehvet kokan bir sesle söyledi :''Ama ben seni istiyorum Göktuğ''.

                           ******************         ******************         ******************

Son testimi de çözdükten sonra artık rahatlayabilirdim.Göktuğ'nun sözleri beynimde adeta yankılanıyordu.Zorla sahip olmak derken neyi kastetmişti ki? Sırtımı yatağıma yasladım.Komodinin üstünde duran kitabımı aldım ve sayfaları karıştırmaya başladım.Sayfalardan birinin arasında beyaz bir kağıt gördüm. Notu açtım ve okumaya başladım:

''Hey AlyA!Merhaba bana Hayalperest diyebilirsin.Şunu söylemeliyim ki gözünde çok koyu bir perde var.O perdeyi tamamen açamazsan da biraz açmanı tavsiye ederim.Gelelim sana, sen gerçekten de çirkin bir kızsın.Bundan rahatsız olmuyor musun? Göktuğ'nun senin gibi çirkin bir kızı sevmesinden utanıyor olmalısın.Bazen ben de  düşünüyorum.Göktuğ senin neyini seviyor.Etrafta çok GüzeL kızlar varken neden sen?Aslında ben sana kız diyemiyorum.Tahta göğüslü,çelimsiz,kalın dağınık kaşlı ve 178 boy.Normal BiR kızda boyun çok güzel olabilirdi.Ama o boy sana hiç yakışmıyor.Kilo almalısın.Okuldaki KıZları görmüyor musun?Birbirinden havalı ve seksiler.Sürekli kitap okuyorsun.Hiç makyaj yapmıyorsun.Sahi makyaj yapmayı da bilmiyorsundur.Erkekler tarafından beğenilmiyorsun.Herkes sana ezik gözüyle bakıyorken nasıl hayatından zevk alabiliyorsun ki?Önüne bir fırsat geçecek.Eğer bu fırsatı iyi değerlendirebilirsen  hayatın değişecek ve tac senin olacak.''

Ağzım o biçiminde o kadar açılmıştı ki çenemin ağrıdığını hissettim.1.'si bu kim? 2.'si Göktuğ'nun bana olan hislerini nereden biliyor? 3.'sü tac derken neyi kastetti? 4.'sü Hangi fırsat? Kafamda buna benzer cevabı bilinmeyen sorular oluştu.Belli ki biri benimle dalga geçiyor.Göktuğ da olabilirdi.Belki okulun sürtük kızlarından biriydi.Kağıdı buruşturdum ve çalışma masasının yanındaki mini siyah çöp kutuma attım.Böyle aptalca oyunlara gelemezdim.Kitabıma kaldığım sayfadan devam ettim.