Bölüm 4

4 1 0
                                    


Rüzgarı hissettim. Yüzümü yalayıp geçerken sokağın uğultusu arasındaki rüzgarı. Adımlarımın sesi boğuktu. Yüzüme çarpan rüzgar montumdan içeri girerken tüylerim diken diken olmuştu. Montumun fermuarını yukarı çekerken bir saç tutamı takıldı. Elimle sigara tutar gibi parmaklarımın arasına alırken şehir merkezi gözükmeye başladı. Parmaklarımı hızla çekerken başım acımıştı. Adımlarımı hızlandırırken saçlar elimden düşmeye başladı.

Merkez 5 ana yolun bağlandığı, 4 ev büyüklüğünde, ortasında büyük bir yuvarlak olan yoldan ibaretti. Yuvarlak daire ortasından 1metre 56 santim su fışkırtırdı. Kafelerden gelen kahve kokusu sokakların hepsini doldurmuştu. Merkeze varmadan 5 sokak önce küçük bir araya döndüm. Caitlyn'e gidiyordum. 7 yaşımızdan beri arkadaştık. Sarı saçlı benle aynı boy ama benden daha çekici bir kadındı. Sarı uzun saçlarını arkaya atarken kahverengi gözleri kurnazlıkla parlardı. Yaşadıklarımı anlatmam için ondan başka biri düşünemedim.

Sokakta insanlar yürüyordu. Az önce yaşadıklarıma bakılırsa korkmamam için iyi bir şeydi. Ayaklarım betonda tempo tutarcasına yürüyordu. Evler kırmızı tuğlalardan yapılmıştı. 9 kat vardı ama ilginç yanları çoğunun grafiti ile süslenmiş ve o şekilde bırakılmış olmasıydı. Böyle bir şey başka bir yere yapılsa 911'e ihbar edilebilirdi ama bu sokak özgürdü. Caitlyn'nin neden burayı seçtiğini anlamıştım. Ellerimi Caitlyn ile yaptığım grafiti de dolaştırdıktan sonra binanın içerisine doğru yapılmış demir kapıya gittim. 6. kattaki zile bastıktan sonra duvara yaslandım. Sokaktan geçenleri izlerken hiçbirinin beni görmediğini fark ettim. Bir an için kendimi görünmez hissetmiştim. Gerçek bir anda mideme tekme gibi oturmuştu. İnsanlar hiç kimseyi umursamıyordu. Birini dövseler bile yardım eden olur muydu münazara sorusuydu.

Kapının dinglemesiyle doğrulup kapıyı ittim. İçerisi dışarısından sıcaktı-İki üç derece ne kadar sıcak sayılabilirse-Merdivenleri çıkarken ses bütün apartmanda yankılanıyordu. Korumalıklar paslı olduğu için vücudumu öne alıp çıkmaya karar verdim. Duvarlar kireçlenmişti. Örümcekler yuvalarında asılıyordu. Şehir merkezi olsa bile pek ilgi görülmüyordu. Babam başında Caitlyn'e burada oturmamasını söylemişti. Caitlyn de yetimhanede büyüdüğü için babam genelde ona da ilgi gösterirdi. Acer de bu yüzden çileden çıkardı. Şimdi bahsettiğimde ise 'çocuktuk Alex, çocuk' der gözlerini devirirdi. Aklıma gelince gülmeden edememiştim. Gülerken daha 4. katta olduğumu fark ettim. Sonra aklıma Acer'in üniversite için gittiği ve 4 ay sonra geri geleceği geldi. Boğazıma yumru otururken daha çıkamayacağımı fark ettim ve merdivenlere oturdum. Göğsüm göğüs kafesine sığamıyordu. Zorla nefes alıp verdim. Her ne olursa olsun iyi günlerimiz olmuştu. Beni her defasında korurdu.


BölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin